Teşhis nedir 2 örnek ?

Irem

New member
Teşhis Nedir? Hadi Biraz Düşünelim ve Eğlenelim!

Bazen Sorunlar, Bazen de Komik Yanılgılar…

Merhaba arkadaşlar,

Bugün, hayatın bazen karmaşık bazen de komik olabilen bir yönüne dalacağız: Teşhis. Evet, yanlış duymadınız! Bildiğiniz o "doktor gibi" tanılar değil, daha çok, hayatın her anında karşılaştığımız, aslında çoğu zaman yanlış yönlendiren teşhislerden bahsedeceğiz. Duyduğumda “Aaa, bu kesin öyledir!” dediğiniz, sonra fark ettiğinizde gülme krizine sokan o tanılar... Bazen bir arkadaşınızın söylediği “Senin de bu sorunun aslında şu” demesi, düşündüğünüzden çok daha fazla şaşırtıcı olabiliyor! Hadi gelin, hep birlikte bazı örnekler üzerinden hem gülelim hem de biraz öğrenelim.

Teşhis Nedir?

Teşhis, basitçe bir problem veya durum hakkında belirli bir tanı koyma işlemidir. Tıp dünyasında bu terim genellikle hastalıkları tanımlamak için kullanılır; ancak, birinin psikolojik durumu, kişisel problemleri veya bir grup dinamiğini çözümlemek gibi daha geniş anlamlarda da kullanılabilir. Yani, bir nevi bir "şifre çözme" gibi düşünebilirsiniz. Sonuçta, bir sorunu çözmeden önce doğru bir teşhis koymak, çözümün ilk ve en önemli adımıdır.

Ancak, her teşhis doğru olmayabilir ve bazen teşhisler bizi biraz "yanıltabilir" de. Düşünsenize, her zaman en karmaşık konular bile basit çözüm önerileriyle geçiştirilebilir, değil mi? Hadi, birkaç örnekle daha da anlaşılır hale getirelim.

Teşhis Örneği 1: “Çalışma Bağımlısı” Olmak – Klasik Bir Yanılgı

Diyelim ki, sürekli işinizle meşgulsünüz, çok yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz ve bir arkadaşınız da buna şahit oldu. “Ahh, sen de artık çalışma bağımlısı oldun!” diyor. Bu, günümüzün klasik teşhislerinden biridir, değil mi? İş dünyasında erkeklerin stratejik bakış açılarıyla bu tip teşhisler çok fazla karşımıza çıkar. Düşünsenize, bir erkek çözüm odaklı yaklaşımıyla “Sen aşırı çalışıyorsun, bir çözüm bulmalısın” der ve durum basitleştirilir. Bu yaklaşım, sorunların çözülmesinin ne kadar değerli olduğunun vurgulanması açısından anlamlı olabilir. Ama gelin bir de “bağımlılık” kelimesinin olumsuz çağrışımını düşünelim: “Çalışmaya odaklanmanın sorun olup olmadığına nasıl karar verilir?” İşin içine biraz empati girerse, her şeyin çok daha iyi bir dengeyi bulduğuna karar verebiliriz.

Tabii, kadınlar bu tür konularda daha ilişki odaklı yaklaşır. “Bir dakika, senin gerçekten başka bir şeyler de yapmak istediğin zamanlara ihtiyacın var, belki biraz dinlenmelisin?” diyebilirler. Bu yaklaşımda, yalnızca çözüm aramak yerine, karşısındaki kişinin sağlığı ve genel yaşam kalitesi göz önünde bulundurulur. Bazen, böyle küçük hatırlatmalar çok önemli olabilir.

Teşhis Örneği 2: “Sürekli Üzgünsün, Depresyondasın!”

Geldik ikinci örneğimize. Mesela bir gün, biraz buruk hissediyorsunuz. Birkaç gün boyunca arkadaşlarınızla tam anlamıyla keyifli vakit geçiremiyorsunuz. Sonra, biri gelir ve şöyle der: “Sen depresyona giriyorsun, bunun üzerine ciddi düşünmelisin!” Hadi bakalım, anında etiketler yapıştırılıyor. Bu tür teşhisler, bazen bazılarımızı gerçekten gülünç duruma sokabiliyor, çünkü aslında sadece kısa bir “bunalım” dönemi geçiriyor olabiliriz.

Kadınlar, duygusal zekâlarıyla, bu tür duygusal iniş çıkışları fark etme konusunda oldukça hassas olabilirler. “Sadece moralin bozuk, seninle bir kahve içmemiz gerek!” gibi empatik bir yaklaşım, kişiyi sadece üzgün olduğu haliyle değil, bütünsel olarak görmeyi sağlar. Ama erkekler, çözüm odaklı bakış açılarıyla, bazen “Depresyonun belirtilerini” hemen fark edebilir ve somut adımlar önerebilir. Ancak, çözüm arayışında duygusal destek ve anlayış eksikliği, bu tür yaklaşımın yalnızca yüzeysel kalmasına neden olabilir.

Burada önemli olan şey, her teşhisin doğru olmayabileceği ve biraz empati ve dikkatle bakılması gerektiğidir. Örneğin, belki de kişi sadece bir değişim dönemi geçiriyor ve sadece biraz zamana ihtiyacı vardır. İşte tam burada, kişisel farkındalık devreye giriyor. Birinin durumunu analiz etmek ve buna göre davranmak, tekrardan duyarlı bir yaklaşımı gerektiriyor.

Sonuç: Herkesin Farklı Bir Bakış Açısı Vardır!

Şimdi, hayatın her köşesindeki küçük teşhisler üzerine biraz düşündük. Herkesin bir “çözüm” önerisi olabilir; ancak, her çözüm doğru olmayabilir. Hangi tür yaklaşımın daha faydalı olduğu, kişinin ihtiyacına ve içinde bulunduğu duruma göre değişir. Bu yazıda, erkeklerin genellikle çözüm odaklı ve stratejik bir bakış açısına sahip olduğunu, kadınların ise ilişkisel ve empatik yaklaşımlar sergileyebileceğini vurguladım. Ancak, önemli olan her iki yaklaşımın da, birbirini tamamlayan yönleriyle değerli olduğu ve bu farklı bakış açılarını birleştirmenin güçlü bir etki yaratacağıdır.

Peki, sizce, teşhis koyarken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör nedir? Birinin “depresyon” geçirdiğini anlamak mı yoksa aslında sadece stresli bir dönem mi yaşadığını keşfetmek mi? Kendi deneyimlerinizi bizimle paylaşın, bakalım hepimizin teşhisleri ne kadar birbirinden farklı!
 
Üst