Peygamberimiz Hadis Yazmayı Yasakladı Mı ?

Elif

New member
Peygamberimiz Hadis Yazmayı Yasakladı Mı? Kadınlar Empatiyle, Erkekler Stratejiyle, Ben de Mizahla Yaklaşıyorum!

Selam millet! 🤗

Foruma uzun zamandır şöyle kahkahalı, “yahu bu ne güzel konuymuş” dedirtecek bir yazı bırakmamıştım. Bugün düşündüm taşındım (evet, arada ben de düşünüyorum 😎) ve aklıma şu klasik ama her seferinde ateşli tartışmalara neden olan soru geldi: “Peygamberimiz hadis yazmayı yasakladı mı?”

Ama gelin bu mevzuyu, klasik “ilim halkası” tarzında değil, biraz mizah soslu ve kahkaha garantili bir şekilde konuşalım. Çünkü forumda ciddi tartışmaların ortasında bile kahkaha atabilen insanları severim. Hem ne demişler: “Gülmek sünnettir.” (Tamam, bu hadis değil ama güzel laf 😄)

---

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Hocam, Yasaksa Plan Yapalım!”

Erkek forumdaşlara baktığında, konuyu genelde stratejik bir operasyon gibi ele alıyorlar. “Hadis yazmak yasak mıymış, yasaksa kardeşim nasıl kayıt altına alınmış bu bilgiler? Bir sistem var mıydı? Kaç kişi şahit? Tutanak var mı?”

Yani adamlar meseleyi CIA soruşturması gibi çözüyor.

Bir tanesi hemen gelir, “Bakın arkadaşlar, Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde Kur’an’ın vahiyleri karışmasın diye hadis yazımı bir süre yasaktı ama sonra izin verildi!” der, ardından 14 tane kaynak sıralar.

Altına hemen biri yazar: “Kanka, kaynaklar güvenilir mi?”

Öteki gelir: “Güvenilmezse ne olacak, başka PDF var mı?”

Erkek forumcuların yaklaşımı genelde şu minvalde:

- “Olayı çözelim, sistem kuralım.”

- “Bir Excel tablosu açalım, yasak zamanı, izin zamanı diye iki sütun yapalım.”

- “Bir timeline çıkaralım, altına da yorumlara hadislere uygun emoji bırakalım.”

Yani mesele dinî derinlikten ziyade, stratejik operasyon planı kıvamında ilerliyor.

---

Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ama O Dönemde İnsanlar Nasıl Hissetti Acaba?”

Kadın forumdaşlar ise olaya bambaşka bir pencereden bakıyor.

Bir tanesi çıkar der ki:

> “Ben olsam o dönemde Peygamberimizin ‘Yazmayın’ dediğini duyunca üzülürdüm, çünkü o sözler öyle kıymetli ki…”

Bir diğeri hemen ekler:

> “Belki insanlar o zamanlar hafızaya daha çok güveniyordu, yazmak yerine kalbe kazıyorlardı…”

Ve işte o anda konu bir anda “duygusal derinlikli bir dizi sahnesi”ne dönüşür. Gözler dolu, kalpler ılık…

Bir erkek araya girer:

> “Abla çok güzel yazmışsın ama delil?”

> Kadın hemen döner:

> “Delil kalpte kardeşim, sen hissetmiyorsun galiba?”

Yani kadınlar meseleyi “hadis yazımı” bağlamında değil, “insanlık hâli” üzerinden tartışıyorlar.

Onlar için olay sadece “yazmak mı, yazmamak mı” değil, “neden öyle dendi, kim ne hissetti, neye hizmet etti” meselesi.

---

Erkek-Kadın Diyaloğu: Forumun En Keyifli Sahnesi

Bir başlıkta şöyle bir sahneye rastlamak an meselesi:

> Erkek1: “Hadis yazmak o dönemde Kur’an’la karışmasın diye yasaklanmıştı.”

>

> Kadın1: “Ama sonra izin verilmişti, değil mi? Çünkü Peygamberimizin sözleri bir hazineydi.”

>

> Erkek2: “Evet ama bakın, Ebu Hureyre’nin 5374 hadisi var, nasıl ezberlemiş?”

>

> Kadın2: “Çünkü sevgiyle dinlemiş!” 💖

>

> Erkek1: “Sevgi mi? Hafıza eğitimi olabilir mi acaba?”

>

> Kadın3: “Yahu siz hâlâ strateji diyorsunuz, ben olsam her sözü kalbime kazırdım.”

>

> Erkek3: “Kalbe kazmak nasıl oluyor, Word’de mi var o özellik?” 😅

Bu noktada forum yıkılır!

Bir taraf sevgiyle yazarken, diğer taraf “Ctrl+S” mantığıyla düşünüyor. Ama işte bu çeşitlilik güzel… Forum böyle renkleniyor.

---

Peygamberimizin Yasak Sözü: Neden, Ne Zaman, Nasıl?

Şimdi konunun ciddi kısmına da biraz değinelim ki arada bilgi kırıntısı da serpiştirelim.

Evet, Peygamber Efendimiz bir dönem “Benden Kur’an dışında bir şey yazmayın” buyurmuştur (Müslim, Zühd, 72).

Ama neden? Çünkü o zamanlar Kur’an ayetleri henüz tamamlanmamıştı, karışıklık olabilirdi.

Sonrasında ise hadis yazımına izin verilmiştir. Nitekim Abdullah bin Amr bin el-As gibi sahabeler Peygamberimizin sözlerini yazıya dökmüştür. Hatta “Sahife-i Sadıka” adlı bir hadis koleksiyonu bile vardır.

Yani yasak kalıcı değil, geçici bir tedbirdir.

Ama işte bizim forumda biri “geçici yasak” der, öteki “kalıcıymış gibi” anlar, üçüncüsü “Benim dedem yazmıştı ama defteri bulamadık” diye girer. Ortalık cümbüş! 🎉

---

Sonuç: Yasak Değil, Stratejik Ara Verme!

Kısacası Peygamberimizin hadis yazımına yaklaşımı, o dönemin ihtiyaçlarına göre stratejik bir tedbirdir.

Yani “yasaklama” değil, “önce bir düzen otursun, sonra yazarız” demiştir.

Tıpkı bugün “Arkadaşlar önce kahveyi koyun, sonra yazıya başlayın” dememiz gibi 😄

---

Forumdaşlara Soru: Sizin Yorumunuz Ne?

Peki sizce, o dönem yaşasaydınız ne yapardınız?

- Erkek forumdaşlar: “Ben sistem kurardım, hadis arşivini kurardım.”

- Kadın forumdaşlar: “Ben her kelimeyi kalbime işlerdim.”

- Ben: “Ben kahvemi alır, ikisini de yapardım.” ☕😉

Yorumlara yazın, kim bilir belki aramızdan biri modern çağın dijital sahabesi olur!

---

Bonus: Hadis Yazımına Dair Mizahi Hadis(!)

(Tamamen uydurma, mizah amaçlıdır ama okurken gülümsetir 😁)

> “Kıyamet günü herkes yazdığıyla değil, kaydettiğiyle anılacaktır.”

> (Hadis-i Laptopî) 💻

---

Ne diyorsunuz forumdaşlar?

Hadis yazmak yasak mıydı, yoksa sadece “vakti gelince yazılır” tarzı bir bilgelik mi vardı?

Yorumlarınızı bekliyorum, ama lütfen kaynak da ekleyin... ya da kahve. Kahve de olur ☕😂
 
Üst