Numan Kurtulmuş’tan Kılıçdaroğlu’na: Meydanı boş bulduğunu zannediyor AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bürokratlarla ilgili kelamlarına ait, “Sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, sanki zihninizin gerisinde, lisanınızın altındaki baklada, sanki 15 Temmuz üzere, 28 Şubat üzere bir tarih mi var?” dedi.
Kurtulmuş, Ordu’daki programının akabinde Giresun’a gelerek Giresun Valiliği ve Giresun Belediyesini ziyaret etti.
Partisinin Gümrük Müdürlüğü binasındaki Genişletilmiş Vilayet Müracaat Meclisi Toplantısı’na katılan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, muhalefeti eleştirdi.
“Siyasi cinayetler” tartışmasına değinen Kurtulmuş, “Bir hafta boyunca siyasi cinayetlerden bahsedildi. Şunu söylemiş olduk, sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’de siyasi cinayetler AK Parti periyodunda bitmiş oldurilmiş ve bundan daha sonra da Allah’ın müsaadesiyle olmayacaktır. Faili meçhul cinayetler olmayacaktır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, bunların eski Türkiye’nin formları olduğunu vurgulayarak, şu biçimde devam etti:
“Korku salarak siyaseti baskı altına alarak bir taraftan terör örgütleriyle, bir taraftan derin çetelerle insanlara hayatı dar etmekti. Bunlar geride kaldı, bunlar bizim anladığımız, bildiğimiz yollar değildir. Bunlar tıpkı vakitte o eski devirlerin, darbeci, vesayetçi devirlerin tarzlarıdır, çalışma prosedürleridir. Onun için milletimiz rahat olsun, tekrar bu memlekette Allah’ın müsaadesiyle, Recep Tayyip Erdoğan iktidarda olduğu mühlet ortasında, bu hükumet asla parlamentoda da milletvekillerimiz faili meçhul cinayetlere, siyasi cinayetlere asla meydan bırakmayacaktır.”
Kurtulmuş, “Savcılık soruşturmayı açtı, artık şahit olarak sayın Kılıçdaroğlu gidip orada söz verir mi bilmiyorum, yenidenlamaya devam ediyorlardı. Savcılık soruşturmayı açtıktan daha sonra bu bahis kapanmış oldu.” tabirlerini kullanarak, “Yani tekrar bu mevzuyu duymadım, bunu söylemiyorlar, bir algı zira bitti, çöp tenekesine gitti. İki hafta daha sonra kimse bunu hatırlamayacak, kendisi de hatırlamayacak, ne konuşmuştuk? diye.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun şu anda diğer bir şey dediğine dikkati çeken Kurtulmuş, “aynı vakitte fazlaca üst perdeden, aşikâr ki kimi bileşenlerinden aldığı dayanaklarla de kimi yerlerden aldığı suflelerle de üst perdeden kimi şeyler söylüyor. Öncelikle söylemiş olduklerini burada anlatacak değilim lakin üç tane vahim yanlışını buradan söylemek zorundayım.” dedi.
Numan Kurtulmuş, bunların birincisinin “Türkiye’de bir kişinin idaresi var, Türkiye’de bir kişinin iktidarı var.” söylemi olduğunu lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, bir kişinin iktidarı dediğin ulusal şef zamanındaydı ve milletin oylarıyla geride bırakıldı, o devirler geride kaldı. Türkiye’de halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanlığı sisteminin birinci Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan var ve onun hükümeti var. ötürüsıyla halkın oyu ardında yokmuş ve halkın kendisine verdiği vazifesi icra etmiyormuş üzere Türkiye’nin idaresini suçlama altında tutamazsınız.”
İkincisinin ise Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin kimi vakıf ve STK’larının mal varlıklarına gelince el koyacağız” söylemi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Biz bu zihniyeti de biliyoruz, 28 Şubat’çıların geldikleri vakit nasıl mallara el koyduklarını biliyoruz lakin sayın Kılıçdaroğlu bir şeyi unutuyor, bu millet siddin sene Cumhuriyet Halk Fırkası’nın bu zihniyetinin önünü açmaz, bu zihniyete oylarıyla, demokratik yollarla iktidar olma imkanı vermez. Lakin ne acıdır hem bir taraftan demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedeceksin, hem bir taraftan yargı kararları olmadan uygulama olmaz diyeceksin, hem bir taraftan da diyeceksin, ki maddelere nazaran faaliyetlerini sürdüren vakıfların, derneklerin mallarına el koyacağım dersin. birebir vakitte çarşıdaki ete soğan doğrayarak bunu dersin, o denli mi? Millet görüyor. Daha şimdiden çarşıdaki ete soğan doğruyorsun, daha sonrasında da ‘gelirsem ben bu bütün STK’ları kapatacağım, mallarına el koyacağım, 28 Şubat’ta yaptığımız üzere. Bunu söylüyor, lisanının altındaki bakla budur.”
Kurtulmuş, üçüncü olarak CHP önderi Kılıçdaroğlu’nun memurlarla ilgili kelamlarına işaret ederek, “Diyor ki ‘sakın ha memurlar’, memurlar dediğin kim? Senin babanın memuru mu? Senin şirketinin çalışanları mı? Bu memurlar dediğin bütün memur kardeşlerimizin tamamı, istisnasız tamamı, AK Parti hükümetleri vaktinde işe girmiş olsun, evvelki devirlerde girmiş olsun, bu milletin gururlu memurlarıdır. Bu memur kardeşlerimizin hepsi kendi mesailerini millete harcayan kardeşlerimizdir, insanlarımızdır.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun bu insanları üst perdeden tehdit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:
“aynı vakitte bir de tarih vererek, bundan daha sonra diyor sakın ha bu tek adamın söylemiş olduği şeylere uymayın, şayet diyor 18 Ekim’den daha sonra, yani önümüzdeki pazartesiden daha sonra onun söylemiş olduklerini uygularsanız hesabını verirsiniz, sizden de bunun hesabını sorarız diyor. Burada iki tane soru var, sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, sanki zihninizin gerisinde, lisanınızın altındaki baklada, sanki 15 Temmuz üzere, 28 Şubat üzere bir tarih mi var? Onun için de 18 Ekim diye koyuyorsunuz, niçin 18 Ekim? Niçin insanları parmağınızı sallayarak tehdit ediyorsunuz? Bu tarihte bildiğiniz bir şey mi var? Bir şey olma ihtimali sizlere sufle mi edildi? O denli mi? Niçin örneğin 20 Ekim demiyorsun da 18 Ekim diyorsun? Pahalı kardeşlerim birincisi budur, zihinlerinin gerisinde 28 Şubat’ların, 15 Temmuz’ların yer etmiş olduğu bir siyaset zihniyetinden fakat tarih vererek insanları tehdit etmek çıkar. İkincisi kusura bakma sen kimsin de bu milletin onurlu memurlarını tehdit ediyorsun? Bu memurlardan hesap sormaktan bahsediyorsun.”
Numan Kurtulmuş, memurların devletin memuru olarak kendilerine verilen görevleri yerine getiren beşerler olduğunun altını çizerek, “Adı da onun için memurdur, bir üst makamının verdiği işleri yapan, o işlerle milletin hayatını kolaylaştıran kamu bakılırsavlilerine memur derler. Hiç kimsenin bu insanlara, bu memur kardeşlerimize o denli parmak sallayarak tehdit hakkı da yoktur, haddi de değildir.” dedi.
Kurtulmuş, Ordu’daki programının akabinde Giresun’a gelerek Giresun Valiliği ve Giresun Belediyesini ziyaret etti.
Partisinin Gümrük Müdürlüğü binasındaki Genişletilmiş Vilayet Müracaat Meclisi Toplantısı’na katılan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, muhalefeti eleştirdi.
“Siyasi cinayetler” tartışmasına değinen Kurtulmuş, “Bir hafta boyunca siyasi cinayetlerden bahsedildi. Şunu söylemiş olduk, sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’de siyasi cinayetler AK Parti periyodunda bitmiş oldurilmiş ve bundan daha sonra da Allah’ın müsaadesiyle olmayacaktır. Faili meçhul cinayetler olmayacaktır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, bunların eski Türkiye’nin formları olduğunu vurgulayarak, şu biçimde devam etti:
“Korku salarak siyaseti baskı altına alarak bir taraftan terör örgütleriyle, bir taraftan derin çetelerle insanlara hayatı dar etmekti. Bunlar geride kaldı, bunlar bizim anladığımız, bildiğimiz yollar değildir. Bunlar tıpkı vakitte o eski devirlerin, darbeci, vesayetçi devirlerin tarzlarıdır, çalışma prosedürleridir. Onun için milletimiz rahat olsun, tekrar bu memlekette Allah’ın müsaadesiyle, Recep Tayyip Erdoğan iktidarda olduğu mühlet ortasında, bu hükumet asla parlamentoda da milletvekillerimiz faili meçhul cinayetlere, siyasi cinayetlere asla meydan bırakmayacaktır.”
Kurtulmuş, “Savcılık soruşturmayı açtı, artık şahit olarak sayın Kılıçdaroğlu gidip orada söz verir mi bilmiyorum, yenidenlamaya devam ediyorlardı. Savcılık soruşturmayı açtıktan daha sonra bu bahis kapanmış oldu.” tabirlerini kullanarak, “Yani tekrar bu mevzuyu duymadım, bunu söylemiyorlar, bir algı zira bitti, çöp tenekesine gitti. İki hafta daha sonra kimse bunu hatırlamayacak, kendisi de hatırlamayacak, ne konuşmuştuk? diye.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun şu anda diğer bir şey dediğine dikkati çeken Kurtulmuş, “aynı vakitte fazlaca üst perdeden, aşikâr ki kimi bileşenlerinden aldığı dayanaklarla de kimi yerlerden aldığı suflelerle de üst perdeden kimi şeyler söylüyor. Öncelikle söylemiş olduklerini burada anlatacak değilim lakin üç tane vahim yanlışını buradan söylemek zorundayım.” dedi.
Numan Kurtulmuş, bunların birincisinin “Türkiye’de bir kişinin idaresi var, Türkiye’de bir kişinin iktidarı var.” söylemi olduğunu lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, bir kişinin iktidarı dediğin ulusal şef zamanındaydı ve milletin oylarıyla geride bırakıldı, o devirler geride kaldı. Türkiye’de halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanlığı sisteminin birinci Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan var ve onun hükümeti var. ötürüsıyla halkın oyu ardında yokmuş ve halkın kendisine verdiği vazifesi icra etmiyormuş üzere Türkiye’nin idaresini suçlama altında tutamazsınız.”
İkincisinin ise Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin kimi vakıf ve STK’larının mal varlıklarına gelince el koyacağız” söylemi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Biz bu zihniyeti de biliyoruz, 28 Şubat’çıların geldikleri vakit nasıl mallara el koyduklarını biliyoruz lakin sayın Kılıçdaroğlu bir şeyi unutuyor, bu millet siddin sene Cumhuriyet Halk Fırkası’nın bu zihniyetinin önünü açmaz, bu zihniyete oylarıyla, demokratik yollarla iktidar olma imkanı vermez. Lakin ne acıdır hem bir taraftan demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedeceksin, hem bir taraftan yargı kararları olmadan uygulama olmaz diyeceksin, hem bir taraftan da diyeceksin, ki maddelere nazaran faaliyetlerini sürdüren vakıfların, derneklerin mallarına el koyacağım dersin. birebir vakitte çarşıdaki ete soğan doğrayarak bunu dersin, o denli mi? Millet görüyor. Daha şimdiden çarşıdaki ete soğan doğruyorsun, daha sonrasında da ‘gelirsem ben bu bütün STK’ları kapatacağım, mallarına el koyacağım, 28 Şubat’ta yaptığımız üzere. Bunu söylüyor, lisanının altındaki bakla budur.”
Kurtulmuş, üçüncü olarak CHP önderi Kılıçdaroğlu’nun memurlarla ilgili kelamlarına işaret ederek, “Diyor ki ‘sakın ha memurlar’, memurlar dediğin kim? Senin babanın memuru mu? Senin şirketinin çalışanları mı? Bu memurlar dediğin bütün memur kardeşlerimizin tamamı, istisnasız tamamı, AK Parti hükümetleri vaktinde işe girmiş olsun, evvelki devirlerde girmiş olsun, bu milletin gururlu memurlarıdır. Bu memur kardeşlerimizin hepsi kendi mesailerini millete harcayan kardeşlerimizdir, insanlarımızdır.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun bu insanları üst perdeden tehdit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:
“aynı vakitte bir de tarih vererek, bundan daha sonra diyor sakın ha bu tek adamın söylemiş olduği şeylere uymayın, şayet diyor 18 Ekim’den daha sonra, yani önümüzdeki pazartesiden daha sonra onun söylemiş olduklerini uygularsanız hesabını verirsiniz, sizden de bunun hesabını sorarız diyor. Burada iki tane soru var, sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, sanki zihninizin gerisinde, lisanınızın altındaki baklada, sanki 15 Temmuz üzere, 28 Şubat üzere bir tarih mi var? Onun için de 18 Ekim diye koyuyorsunuz, niçin 18 Ekim? Niçin insanları parmağınızı sallayarak tehdit ediyorsunuz? Bu tarihte bildiğiniz bir şey mi var? Bir şey olma ihtimali sizlere sufle mi edildi? O denli mi? Niçin örneğin 20 Ekim demiyorsun da 18 Ekim diyorsun? Pahalı kardeşlerim birincisi budur, zihinlerinin gerisinde 28 Şubat’ların, 15 Temmuz’ların yer etmiş olduğu bir siyaset zihniyetinden fakat tarih vererek insanları tehdit etmek çıkar. İkincisi kusura bakma sen kimsin de bu milletin onurlu memurlarını tehdit ediyorsun? Bu memurlardan hesap sormaktan bahsediyorsun.”
Numan Kurtulmuş, memurların devletin memuru olarak kendilerine verilen görevleri yerine getiren beşerler olduğunun altını çizerek, “Adı da onun için memurdur, bir üst makamının verdiği işleri yapan, o işlerle milletin hayatını kolaylaştıran kamu bakılırsavlilerine memur derler. Hiç kimsenin bu insanlara, bu memur kardeşlerimize o denli parmak sallayarak tehdit hakkı da yoktur, haddi de değildir.” dedi.