Muhalefette işler arapsaçı! Masa altından birbirlerini tekmeliyorlar Hasan Öztürk’ün bugünkü köşe yazısı şöyleki;
bundan evvelki yazıda, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Millet İttifakı ve paydaşları içinde yaşanan tartışmayı “Muhalefette işler hohol olmuş” şeklinde yorumlamıştık.
Tespitimiz birtakım okuyucularımız tarafınca biraz erken, biraz telâşlı yorum olarak değerlendirilmişti.
Fakat, CHP başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu peş peşe yaptığı açıklamalar Millet İttifakı ve paydaşları içindeki ilginin bizim tespitimizin epeyce daha ötesinde “çetrefilli” bir hal aldığını gösteriyor.
Erdoğan’ın karşısına, muhalefetin ortak adayı mı Millet İttifakı’nın ortak adayı mı çıkacak sorusu CHP ve Âlâ Parti içindeki gerginliği tırmandırırken… CHP ortasındaki tarafların da durumlarını zora soktu.
HDP’nin de oy verebileceği bir CHP adayını Millet İttifakı’na empoze etmek isteyenin yalnızca Kılıçdaroğlu olmadığı ortaya çıkınca işler arapsaçına döndü.
MİLLET İTTİFAKI ORTAKLARI MASANIN ALTINDAN BİRBİRİNİ TEKMELİYOR
Düzgün Parti lideri Akşener, “Millet İttifakı ortak aday çıkarsın. HDP de kendi başına seçime girsin” dediği günden bu yana ittifak ortakları ve paydaşları görünürde hem birbirlerine hem kamuoyuna gülücük atıyor. Ama masa altında birbirini tekmeliyor.
Millet İttifakı’nın iki büyük ortağı içindeki HDP çatlağı artık bugün daha da derinleşmiş görünüyor.
İzmir’in CHP’li Belediye Lideri Tunç Soyer, HDP ile birlikte düzenlediği mitingde “Her vakit bir arada olacağız” diyor. Pekala ittifak ortağı Uygun Parti kurmayları buna ne diyor?
HDP, “Bizi hiç kimse yok sayamaz” dedikten daha sonra CHP ile daha fazlaca yakınlaşma hesabı yapıyor. İzmir’de CHP/HDP ortak miting yapıyor.
HDP İLE ORTAK MİTİNG, KHK’LILARA KAMUYA GERİ DÖNME KELAMI
Yeterli Partililerin İzmir’deki tabloyu nasıl yorumlayacağı merak konusuyken CHP bir öbür şey daha yaptı İstanbul’da.
15 Temmuz’un yıl dönümü yaklaşırken Kanun Kararındaki Kararnameler (KHK) ile kamudan uzaklaştırılan FETÖ’cülerin geri dönmesi için yemin etti.
HDP ile ortak miting, KHK’lılara geri dönme kelamı iktidar için kâfi olur mu bilinmez ancak bir şey bilinir. Düzgün Parti CHP’nin geliştirdiği bu denklemi tabanının bir kısmına anlatamaz!
***
Sayın Kılıçdaroğlu, mecburen “aday adaylarından biri olma” konusunda ismini dolanıma sokmuştu. Lakin, kendisindilk evvel “havaya giren” bazı CHP’lilerin, “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyerek açıktan ismini zikretmeleri CHP’de işleri zora sokmuş görünüyor.
Kılıçdaroğlu, genel lider yardımcılarından birini “lüzumsuzluk yapmış” anlamına gelecek sözlerle “haşladı” ve adaylık konusunda bizimle dalga geçercesine kelamlar söylemiş oldu. bu biçimdece Sayın Akşener’e de ileti çakmış oldu. Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” yokmuşçasına…
“83 milyonun cumhurbaşkanı olmalı. Bir Partinin genel lideri olmamalı” diye kelama başladı ve
“Ali mi olsun, Veli mi olsun diye anketler geziyor ortalıkta. O denli bir cumhurbaşkanı olmalı ki 83 milyonu kucaklamalı. Ne olmalı? Cumhurun lideri olmalı. Yani tarafsız olmalı. Yani bir partinin genel lideri değil bütün vatandaşları kucaklamalı” dedi.
Birebir konuşmasında Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının “anayasayı değiştireceği” kelamını vermesini de istiyor. Yani hem eski sisteme bakılırsa sorumsuz; icranın haricinde bir cumhurbaşkanı öneriyor birebir vakitte “Anayasayı değiştirecek” kadar kuvvetli bir cumhurbaşkanlığı. Bunun çelişki olduğunu hatırlatıp devam edelim.
KILIÇDAROĞLU, ANKARA VE İSTANBUL’UN BELEDİYE LİDERLERİNE “OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE” DEMEKTEN YORULDU AMA….
Ortaya karışık cumhurbaşkanı profili sunarak bizimle kendince dalga geçen Sayın Kılıçdaroğlu, milletin zekasıyla da alay ediyor. Fakat partisi arasındaki “kafa gösterenlere” de her kezinde “Oturun oturduğunuz yerde” diyor. Bakın Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta ne diyor?
“Belediye liderlerimizin birinci nazaranvi, halka verilen kelamları tutmak.” Yani, “Siz cumhurbaşkanlığı adaylığını unutun kardeşim..!”
Pekala unuturlar mı? Hayır. Hele ki İstanbul’un heveskar lideri hiç unutmaz. Çünkü, hayallerini süsleyen cumhurbaşkanlığı adaylığı yüzünden gündelik işlerini bile yapamaz hale gelen bir isimden kelam ediyoruz..!
AKŞENER MİLLET İTTİFAKI’NIN EN GÜÇLÜ ADAYI
Düzgün Parti cenahındaysa Akşener her geçen gün, konumunu güçlendiriyor. Millet İttifakı’ndaki yükünü hissettiriyor. HDP ile lokal seçim sürecinde geliştirilen münasebet biçimini unutturup yeni bir yol deniyor.
Akşener, şu an için Güzel Parti’nin adayı. Lakin biraz daha zorlarsa Millet İttifakı’nın da adayı olabilir. Şayet aday şayet olmazsa bu defa de işaret ettiği bir aday ittifakın adayı olarak seçime girer.
Bir sefer daha bir dahaliyoruz. HDP’nin demokratik ittifak ismiyle sol marjinalleri bir ortaya getireceği 3’ncü ittifak Akşener’in işine gelir. CHP bunu gördüğü için İzmir’de HDP ile birlikte fotoğraf veriyor. Kılıçdaroğlu Düzgün Parti’yi ve HDP’yi kanatları altında tutmayı hesaplıyor. Bu yüzden İzmir’de HDP ile ortak miting yapılmasına istek gösterirken, Edirne’de Yeterli Parti’nin “Güçlendirilmiş parlamenter sistemi” teklifini destekleyecek cumhurbaşkanı adayı tanımı yapıyor.
Birkaç ipte birlikte oynayan cambaz bakalım, salimen aşağıya inebilecek mi?
Takipteyiz..!
Yenişafak
bundan evvelki yazıda, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Millet İttifakı ve paydaşları içinde yaşanan tartışmayı “Muhalefette işler hohol olmuş” şeklinde yorumlamıştık.
Tespitimiz birtakım okuyucularımız tarafınca biraz erken, biraz telâşlı yorum olarak değerlendirilmişti.
Fakat, CHP başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu peş peşe yaptığı açıklamalar Millet İttifakı ve paydaşları içindeki ilginin bizim tespitimizin epeyce daha ötesinde “çetrefilli” bir hal aldığını gösteriyor.
Erdoğan’ın karşısına, muhalefetin ortak adayı mı Millet İttifakı’nın ortak adayı mı çıkacak sorusu CHP ve Âlâ Parti içindeki gerginliği tırmandırırken… CHP ortasındaki tarafların da durumlarını zora soktu.
HDP’nin de oy verebileceği bir CHP adayını Millet İttifakı’na empoze etmek isteyenin yalnızca Kılıçdaroğlu olmadığı ortaya çıkınca işler arapsaçına döndü.
MİLLET İTTİFAKI ORTAKLARI MASANIN ALTINDAN BİRBİRİNİ TEKMELİYOR
Düzgün Parti lideri Akşener, “Millet İttifakı ortak aday çıkarsın. HDP de kendi başına seçime girsin” dediği günden bu yana ittifak ortakları ve paydaşları görünürde hem birbirlerine hem kamuoyuna gülücük atıyor. Ama masa altında birbirini tekmeliyor.
Millet İttifakı’nın iki büyük ortağı içindeki HDP çatlağı artık bugün daha da derinleşmiş görünüyor.
İzmir’in CHP’li Belediye Lideri Tunç Soyer, HDP ile birlikte düzenlediği mitingde “Her vakit bir arada olacağız” diyor. Pekala ittifak ortağı Uygun Parti kurmayları buna ne diyor?
HDP, “Bizi hiç kimse yok sayamaz” dedikten daha sonra CHP ile daha fazlaca yakınlaşma hesabı yapıyor. İzmir’de CHP/HDP ortak miting yapıyor.
HDP İLE ORTAK MİTİNG, KHK’LILARA KAMUYA GERİ DÖNME KELAMI
Yeterli Partililerin İzmir’deki tabloyu nasıl yorumlayacağı merak konusuyken CHP bir öbür şey daha yaptı İstanbul’da.
15 Temmuz’un yıl dönümü yaklaşırken Kanun Kararındaki Kararnameler (KHK) ile kamudan uzaklaştırılan FETÖ’cülerin geri dönmesi için yemin etti.
HDP ile ortak miting, KHK’lılara geri dönme kelamı iktidar için kâfi olur mu bilinmez ancak bir şey bilinir. Düzgün Parti CHP’nin geliştirdiği bu denklemi tabanının bir kısmına anlatamaz!
***
Sayın Kılıçdaroğlu, mecburen “aday adaylarından biri olma” konusunda ismini dolanıma sokmuştu. Lakin, kendisindilk evvel “havaya giren” bazı CHP’lilerin, “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyerek açıktan ismini zikretmeleri CHP’de işleri zora sokmuş görünüyor.
Kılıçdaroğlu, genel lider yardımcılarından birini “lüzumsuzluk yapmış” anlamına gelecek sözlerle “haşladı” ve adaylık konusunda bizimle dalga geçercesine kelamlar söylemiş oldu. bu biçimdece Sayın Akşener’e de ileti çakmış oldu. Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” yokmuşçasına…
“83 milyonun cumhurbaşkanı olmalı. Bir Partinin genel lideri olmamalı” diye kelama başladı ve
“Ali mi olsun, Veli mi olsun diye anketler geziyor ortalıkta. O denli bir cumhurbaşkanı olmalı ki 83 milyonu kucaklamalı. Ne olmalı? Cumhurun lideri olmalı. Yani tarafsız olmalı. Yani bir partinin genel lideri değil bütün vatandaşları kucaklamalı” dedi.
Birebir konuşmasında Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının “anayasayı değiştireceği” kelamını vermesini de istiyor. Yani hem eski sisteme bakılırsa sorumsuz; icranın haricinde bir cumhurbaşkanı öneriyor birebir vakitte “Anayasayı değiştirecek” kadar kuvvetli bir cumhurbaşkanlığı. Bunun çelişki olduğunu hatırlatıp devam edelim.
KILIÇDAROĞLU, ANKARA VE İSTANBUL’UN BELEDİYE LİDERLERİNE “OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE” DEMEKTEN YORULDU AMA….
Ortaya karışık cumhurbaşkanı profili sunarak bizimle kendince dalga geçen Sayın Kılıçdaroğlu, milletin zekasıyla da alay ediyor. Fakat partisi arasındaki “kafa gösterenlere” de her kezinde “Oturun oturduğunuz yerde” diyor. Bakın Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta ne diyor?
“Belediye liderlerimizin birinci nazaranvi, halka verilen kelamları tutmak.” Yani, “Siz cumhurbaşkanlığı adaylığını unutun kardeşim..!”
Pekala unuturlar mı? Hayır. Hele ki İstanbul’un heveskar lideri hiç unutmaz. Çünkü, hayallerini süsleyen cumhurbaşkanlığı adaylığı yüzünden gündelik işlerini bile yapamaz hale gelen bir isimden kelam ediyoruz..!
AKŞENER MİLLET İTTİFAKI’NIN EN GÜÇLÜ ADAYI
Düzgün Parti cenahındaysa Akşener her geçen gün, konumunu güçlendiriyor. Millet İttifakı’ndaki yükünü hissettiriyor. HDP ile lokal seçim sürecinde geliştirilen münasebet biçimini unutturup yeni bir yol deniyor.
Akşener, şu an için Güzel Parti’nin adayı. Lakin biraz daha zorlarsa Millet İttifakı’nın da adayı olabilir. Şayet aday şayet olmazsa bu defa de işaret ettiği bir aday ittifakın adayı olarak seçime girer.
Bir sefer daha bir dahaliyoruz. HDP’nin demokratik ittifak ismiyle sol marjinalleri bir ortaya getireceği 3’ncü ittifak Akşener’in işine gelir. CHP bunu gördüğü için İzmir’de HDP ile birlikte fotoğraf veriyor. Kılıçdaroğlu Düzgün Parti’yi ve HDP’yi kanatları altında tutmayı hesaplıyor. Bu yüzden İzmir’de HDP ile ortak miting yapılmasına istek gösterirken, Edirne’de Yeterli Parti’nin “Güçlendirilmiş parlamenter sistemi” teklifini destekleyecek cumhurbaşkanı adayı tanımı yapıyor.
Birkaç ipte birlikte oynayan cambaz bakalım, salimen aşağıya inebilecek mi?
Takipteyiz..!
Yenişafak