28 Şubat mağdurundan dikkat çeken davet: Burunların fitil fitil getirilsin! 28 Şubat davasında alınan müebbet mahpus cezası kararları Yargıtay tarafınca onanmasının akabinde 14 sanık hakkında yakalama sonucu çıkartıldı. Yakalama sonucunın kıymetlendiren Star Gazetesi Genel Yayın Direktörü Nuh Albayrak, “Bu yaştan daha sonra onların nerede olduklarının bir kıymeti yok. Lakin tıpkı 12 Eylül darbecileri üzere, bir darbenin cezasız kalmadığının görülmesi bakımından bu cezalar ve bu infazın değerli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Post Çağdaş darbe olarak tarihe geçen 28 Şubat darbesi davasında alınan müebbet mahpus ceza kararları Yargıtay tarafınca onandı. Kararlarının onanmasıyla 14 sanık hakkında yakalama sonucu çıkartıldı. Yakalanan devrin generalleri, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Star Gazetesi Genel Yayın Direktörü Nuh Albayrak, Yargıtay tarafınca onanan cezalarla ilgili konuştu.
Türkiye tarihi açısından maalesef darbe ‘zengini’ bir ülke olduğunu anlatan Albayrak, “Bunlardan birisi var ki, yani 28 Şubat dediğimiz ‘post çağdaş darbe’, biz onu, bizatihi iliklerimize kadar hissettiğimiz için bizim için farklı bir manası var. ötürüsıyla biz 28 Şubat’ı daha objektif ve daha detaylı değerlendirebiliyoruz. Geçmiş devirlerdeki darbelerin tamamında ki, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti devri değil. 2.Abdülhamid Han vaktinde yapılan darbelerde de, darbelerdilk evvel toplum darbeye hazır hale getirilmiş. Burada da büsbütün vaktin medyası kullanılmış. Tüm darbelere baktığımızda medyanın bu biçimde bir rolü var. Yaptıkları yarı gerçek, yarı yanlış haberlere toplumu tabiri caizse darbeye hazır hale getirmişler. 28 Şubat için de bu bu biçimde lakin bunun bir detayı daha var. Öteki darbelerde ortam hazırlanmış silahla, tankla, tüfekle darbe yapılmış ama 28 Şubat’a ortamı hazırlayan da, o darbenin bizatihi silahı da medyanın kendisi olmuş. Birebir yaşadık” dedi.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ BAŞÖRTÜLÜ BELEDİYE LİDERİ FETHİYE ATLI
28 Şubat mağduru olan ve başörtülü olması niçiniyle o periyot farklı mazeretlere memurluktan atılan Fethiye Atlı, Elazığ’ın Keban ilçesinde 2 periyottur belediye başkanlığı yapıyor. Atlı, “Ben hakkımı helal etmiyorum. Hem bu dünyada tıpkı vakitte ahirette etmiyorum. Benim hakkımı Rabbim onların burnundan fitil fitil getirsin” dedi.
Fethiye Atlı, 28 Şubat periyodunda başörtüsünü açmadığı için farklı mazeretlerle memurluktan atıldı. Elazığ’ın Keban ilçesinde 2014 yılında AK Parti’den aday gösterilerek girdiği lokal seçimlerde büyük bir farkla Türkiye’nin birinci başörtülü belediye lideri seçilen Fethiye Atlı, iki devirdir nazaranvini yürütüyor. Atlı, o devir yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu.
11 SENE MESLEKTEN UZAKLAŞTIRILDI
28 Şubat postmodern askeri darbenin mağdurlarından olan ve 11 sene kamu bakılırsavinden uzak kalan Prof. Dr. Ömer Karahan, darbeci generallere verilen cezanın nihaileşmesinin akabinde duygusal anlar yaşadı. “Oğluma ders anlatacağım devirde beni ihraç ettiler” diyen Karahan, yaşadığı güçlü günleri hatırlayınca gözyaşlarına hakim olamadı.
28 Şubat postmodern askeri darbesinde Konya Selçuk Üniversitesinde Dekan Yardımcısı olan Prof. Dr. Ömer Karahan, muhafazakar olduğu sebebi öne sürülerek bakılırsavinden uzaklaştırıldı. 11 yıl kamu vazifesinden uzak kalan ve hayli sıkıntı günler geçiren Prof. Dr. Ömer Karahan, darbeci generallere verilen cezanın mutlaklaşması ve paşaların yaşadıkları farklı yerlerde gözaltına alınmaya başlamalarının akabinde duygusal anlar yaşadı.
28 Şubat darbesi ve daha sonrasında yaşadığı güç süreç hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ömer Karahan, gelinen son noktayı “Müslümana kaybetmek yok” biçiminde özetledi. Karahan “Selçuk Üniversitesinde çalıştığımız periyotta 11 yıllık bir kesinti oldu. 28 Şubat sürecinde geçirdiğimiz bir soruşturmayla kamu bakılırsavinden çıkarılma cezası aldık. bu biçimde olunca 11 sene üniversite haricinde çalışmak zorunda kaldım. Biz inançlı insanlarız. Ben şahsen ‘Müslümana kaybetmek yok’ diye düşünüyorum” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ İNANILMAZ GERİDE BIRAKACAK BİR ZULÜM YAŞATTILAR”
28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendiren 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Lideri Emine İlyas, “Türkiye’yi inanılmaz geride bırakacak bir zulüm yaşattılar. Ben sahiden şu anda verilen ceza ile falan telafi edileceğini asla görmüyorum. Yapılan hiç bir şey, o devirde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz” dedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında “darbeye teşebbüs” hatasından 14 sanığa verilen müebbet mahpus cezalarını onadı. sonucun akabinde davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ortalarında periyodun Genelkurmay 2. Lideri Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Lideri Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu isimlerin cezalarını mutlaklaştırdı. Kararın nihaileşmesinin akabinde davada yargılanan 14 sanık hakkında infaz süreci başlatıldı. Emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da ortalarında bulunduğu sanıklar gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. 14 sanığın cezaevine gönderilmesinin ardından 28 Şubat Öğrenci Derneği Lideri Emine İlyas değerlendirmelerde bulundu.
28 Şubat döneminde haksızlıklara uğrayanların kayıpları olduğunu söyleyen Emine İlyas, “Burada ben temsili olarak bulunuyorum. Türkiye genelinde yalnızca biz değil birfazlaca alanda kahırlar yaşandı. Benim temsil ettiğim kısım ise o devirde üniversitede öğrenci olanlardı. Aslında hem en günahsız birebir vakitte en çok mağdur edilen kesim. Alışılmış mağduriyeti yarıştırmak manasında değil lakin bir 19 yaşında üniversite öğrencisi için en büyük kayıp uğraşlar ve emeklerle geldiği yerden haksız bir biçimde eğitim hakkının engellenmesiydi” sözlerini kullandı.
“25 YILDIR UMUDUMU HİÇ YİTİRMEDİM”
28 Şubat post çağdaş darbe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik öne sürülen sebebi ile ihraç edilen ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile memuriyete geri dönen Hakan Şimşek, 28 Şubat davasında ‘darbeye teşebbüs’ cürmünden 14 sanığa verilen müebbet mahpus cezalarının onanması ile ilgili hislerini paylaştı. Şimşek, sonucun mağdurlar için bir umut ışığı niteliğinde olduğunu belirtirken, “25 yıldır bu umudumu hiç yitirmedim. 2011 yılında kısmen haklarımızın geri verilmesi ve araştırmacı olarak memuriyete dönmememize müsaade verilmesi bu umudun birinci evresiydi. Artık bu haberi görür görmez, bizi atanların rütbelerinin ellerinden alındığını tıpkı bizden aldıkları üzere rütbelerinin alındığını görür görmez, bunlar tek tek gözümde canlandı, umut ışığı doğdu” dedi.
28 Şubat sürecinin üzerinden geçen 25 yılın akabinde 14 emekli askere kesilen müebbet mahpus cezalarının onanması, mağdurları umutlandırdı. Antalya’da yaşayan ve 1998 yılında 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde misyon yaparken irtica ile çaba ismi altında ordudan ihraç edilmiş ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile araştırmacı olarak memuriyete geri dönmüş 28 Şubat mağduru eski astsubay Hakan Şimşek ise bu mağdurlardan yalnızca biri.
Karar ile bir arada mağduriyetlerinin giderilmesi ismine umutlandıklarını belirlen Şimşek, 28 Şubat’ı yalnızca 14 askerin yönetmediğini bu mevzu ile ilgili yargılanması gereken biroldukça kişinin olduğunu söylemiş oldu.
Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu mağdurlardan biri olduğunu ve bu noktada kendilerini en uygun Erdoğan’ın anlayacağının altını çizdi.
KAYNAK: İHA
Post Çağdaş darbe olarak tarihe geçen 28 Şubat darbesi davasında alınan müebbet mahpus ceza kararları Yargıtay tarafınca onandı. Kararlarının onanmasıyla 14 sanık hakkında yakalama sonucu çıkartıldı. Yakalanan devrin generalleri, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Star Gazetesi Genel Yayın Direktörü Nuh Albayrak, Yargıtay tarafınca onanan cezalarla ilgili konuştu.
Türkiye tarihi açısından maalesef darbe ‘zengini’ bir ülke olduğunu anlatan Albayrak, “Bunlardan birisi var ki, yani 28 Şubat dediğimiz ‘post çağdaş darbe’, biz onu, bizatihi iliklerimize kadar hissettiğimiz için bizim için farklı bir manası var. ötürüsıyla biz 28 Şubat’ı daha objektif ve daha detaylı değerlendirebiliyoruz. Geçmiş devirlerdeki darbelerin tamamında ki, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti devri değil. 2.Abdülhamid Han vaktinde yapılan darbelerde de, darbelerdilk evvel toplum darbeye hazır hale getirilmiş. Burada da büsbütün vaktin medyası kullanılmış. Tüm darbelere baktığımızda medyanın bu biçimde bir rolü var. Yaptıkları yarı gerçek, yarı yanlış haberlere toplumu tabiri caizse darbeye hazır hale getirmişler. 28 Şubat için de bu bu biçimde lakin bunun bir detayı daha var. Öteki darbelerde ortam hazırlanmış silahla, tankla, tüfekle darbe yapılmış ama 28 Şubat’a ortamı hazırlayan da, o darbenin bizatihi silahı da medyanın kendisi olmuş. Birebir yaşadık” dedi.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ BAŞÖRTÜLÜ BELEDİYE LİDERİ FETHİYE ATLI
28 Şubat mağduru olan ve başörtülü olması niçiniyle o periyot farklı mazeretlere memurluktan atılan Fethiye Atlı, Elazığ’ın Keban ilçesinde 2 periyottur belediye başkanlığı yapıyor. Atlı, “Ben hakkımı helal etmiyorum. Hem bu dünyada tıpkı vakitte ahirette etmiyorum. Benim hakkımı Rabbim onların burnundan fitil fitil getirsin” dedi.
Fethiye Atlı, 28 Şubat periyodunda başörtüsünü açmadığı için farklı mazeretlerle memurluktan atıldı. Elazığ’ın Keban ilçesinde 2014 yılında AK Parti’den aday gösterilerek girdiği lokal seçimlerde büyük bir farkla Türkiye’nin birinci başörtülü belediye lideri seçilen Fethiye Atlı, iki devirdir nazaranvini yürütüyor. Atlı, o devir yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu.
11 SENE MESLEKTEN UZAKLAŞTIRILDI
28 Şubat postmodern askeri darbenin mağdurlarından olan ve 11 sene kamu bakılırsavinden uzak kalan Prof. Dr. Ömer Karahan, darbeci generallere verilen cezanın nihaileşmesinin akabinde duygusal anlar yaşadı. “Oğluma ders anlatacağım devirde beni ihraç ettiler” diyen Karahan, yaşadığı güçlü günleri hatırlayınca gözyaşlarına hakim olamadı.
28 Şubat postmodern askeri darbesinde Konya Selçuk Üniversitesinde Dekan Yardımcısı olan Prof. Dr. Ömer Karahan, muhafazakar olduğu sebebi öne sürülerek bakılırsavinden uzaklaştırıldı. 11 yıl kamu vazifesinden uzak kalan ve hayli sıkıntı günler geçiren Prof. Dr. Ömer Karahan, darbeci generallere verilen cezanın mutlaklaşması ve paşaların yaşadıkları farklı yerlerde gözaltına alınmaya başlamalarının akabinde duygusal anlar yaşadı.
28 Şubat darbesi ve daha sonrasında yaşadığı güç süreç hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ömer Karahan, gelinen son noktayı “Müslümana kaybetmek yok” biçiminde özetledi. Karahan “Selçuk Üniversitesinde çalıştığımız periyotta 11 yıllık bir kesinti oldu. 28 Şubat sürecinde geçirdiğimiz bir soruşturmayla kamu bakılırsavinden çıkarılma cezası aldık. bu biçimde olunca 11 sene üniversite haricinde çalışmak zorunda kaldım. Biz inançlı insanlarız. Ben şahsen ‘Müslümana kaybetmek yok’ diye düşünüyorum” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ İNANILMAZ GERİDE BIRAKACAK BİR ZULÜM YAŞATTILAR”
28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendiren 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Lideri Emine İlyas, “Türkiye’yi inanılmaz geride bırakacak bir zulüm yaşattılar. Ben sahiden şu anda verilen ceza ile falan telafi edileceğini asla görmüyorum. Yapılan hiç bir şey, o devirde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz” dedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında “darbeye teşebbüs” hatasından 14 sanığa verilen müebbet mahpus cezalarını onadı. sonucun akabinde davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ortalarında periyodun Genelkurmay 2. Lideri Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Lideri Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu isimlerin cezalarını mutlaklaştırdı. Kararın nihaileşmesinin akabinde davada yargılanan 14 sanık hakkında infaz süreci başlatıldı. Emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da ortalarında bulunduğu sanıklar gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. 14 sanığın cezaevine gönderilmesinin ardından 28 Şubat Öğrenci Derneği Lideri Emine İlyas değerlendirmelerde bulundu.
28 Şubat döneminde haksızlıklara uğrayanların kayıpları olduğunu söyleyen Emine İlyas, “Burada ben temsili olarak bulunuyorum. Türkiye genelinde yalnızca biz değil birfazlaca alanda kahırlar yaşandı. Benim temsil ettiğim kısım ise o devirde üniversitede öğrenci olanlardı. Aslında hem en günahsız birebir vakitte en çok mağdur edilen kesim. Alışılmış mağduriyeti yarıştırmak manasında değil lakin bir 19 yaşında üniversite öğrencisi için en büyük kayıp uğraşlar ve emeklerle geldiği yerden haksız bir biçimde eğitim hakkının engellenmesiydi” sözlerini kullandı.
“25 YILDIR UMUDUMU HİÇ YİTİRMEDİM”
28 Şubat post çağdaş darbe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik öne sürülen sebebi ile ihraç edilen ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile memuriyete geri dönen Hakan Şimşek, 28 Şubat davasında ‘darbeye teşebbüs’ cürmünden 14 sanığa verilen müebbet mahpus cezalarının onanması ile ilgili hislerini paylaştı. Şimşek, sonucun mağdurlar için bir umut ışığı niteliğinde olduğunu belirtirken, “25 yıldır bu umudumu hiç yitirmedim. 2011 yılında kısmen haklarımızın geri verilmesi ve araştırmacı olarak memuriyete dönmememize müsaade verilmesi bu umudun birinci evresiydi. Artık bu haberi görür görmez, bizi atanların rütbelerinin ellerinden alındığını tıpkı bizden aldıkları üzere rütbelerinin alındığını görür görmez, bunlar tek tek gözümde canlandı, umut ışığı doğdu” dedi.
28 Şubat sürecinin üzerinden geçen 25 yılın akabinde 14 emekli askere kesilen müebbet mahpus cezalarının onanması, mağdurları umutlandırdı. Antalya’da yaşayan ve 1998 yılında 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde misyon yaparken irtica ile çaba ismi altında ordudan ihraç edilmiş ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile araştırmacı olarak memuriyete geri dönmüş 28 Şubat mağduru eski astsubay Hakan Şimşek ise bu mağdurlardan yalnızca biri.
Karar ile bir arada mağduriyetlerinin giderilmesi ismine umutlandıklarını belirlen Şimşek, 28 Şubat’ı yalnızca 14 askerin yönetmediğini bu mevzu ile ilgili yargılanması gereken biroldukça kişinin olduğunu söylemiş oldu.
Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu mağdurlardan biri olduğunu ve bu noktada kendilerini en uygun Erdoğan’ın anlayacağının altını çizdi.
KAYNAK: İHA