XeeX
New member
2021 Nobel Tıp Mükafatı, ısı ve temas reseptörlerini keşfettikleri için David Julius ve Ardem Patapoutian’a verildi. ABD’de yaşayan iki bilim insanı, insanların hudut ikazları yoluyla sıcak, soğuk, temas ve basıncı nasıl algıladığının mekaniğini tanımladıkları için ödül aldı. NTV’nin haberine nazaran; Nobel Meclisi mükafatı, “Sıcağı, soğuğu ve dokunmayı hissetme yeteneğimiz hayatta kalmak için epey değerlidir ve etrafımızdaki dünyayla etkileşimimizin temelini oluşturur” tabirleriyle sahiplerine verirken Nobel Meclisi genel sekreteri Thomas Perlmann, keşfin “doğanın sırlarının kilidini açtığını ve moleküler seviyede bu uyaranların nasıl hudut sinyallerine dönüştüğünü açıklıyor. Bu kıymetli ve derin bir keşif” dedi.
ACI BİBER YERKEN OLUŞAN YANMA HİSSİ BAŞLANGIÇ NOKTASI OLDU
İki bilim beşerinin Nobel Tıp Ödülü’ne giden yolunu acı biberin açtığı ortaya çıktı. Bilim insanların keşiflerinin başlangıç noktasının David Julius’un acı biber yerken yanma hissi oluşturan keskin bir bileşik olan kapsaisin ile çalışması olduğu açıklandı. Julius ve takımı, duyusal nöronlarda tabir edilen ve acıya, ısıya ve dokunmaya reaksiyon verebilen genlere karşılık gelen milyonlarca DNA kesiminden oluşan bir kütüphane oluşturdu.
ondan sonrasında, hassaslığa niye olan tek geni bulmak için bu koleksiyondaki genleri olağanda kapsaisine reaksiyon vermeyen hücrelere bağlayarak çalışmasını tamamladı.
DERİ VE İÇ ORGANLARDAKİ SENSÖRLERİN KEŞFİ
Patapoutian ise, dokunma ve basınç olarak hissedilen “mekanik uyaranlara” karşılık veren deri ve iç organlardaki sensörlerin keşfi üzerine çalıştı. Meslektaşlarıyla bir arada, tek tek hücreleri bir mikro pipetle dürtüldüğünde reaksiyon veren bir hücre çizgisi belirleyen grup çabucak sonrasında reseptörleri kodlayabilecek 72 aday gen belirledi ve mekanik hassaslıktan sorumlu olan geni tespit ederek çalışmasını tamamladı.
ACI BİBER İŞİN ÖZÜYDÜ ANCAK KEŞİF ÇOK DAHA DERİNDİ
Nobel Komitesi ise Julius çabucak sonrasında keşfettikleri bu kapsaisin reseptörünün, beraberinde ağrılı olarak algılanan sıcaklıklarda aktive olan bir ısı algılama reseptörü olduğunu fark etti. Husus ile ilgili konuşan Nobel Meclisi genel sekreteri Thomas Perlmann, “Bu hayli akla yatkın bir şeydi zira acı biberin yahut biberdeki kapsaisinin sonları yahut ağrıyı tetiklediği biliniyordu. David Julius, bunun nasıl meydana geldiğinin moleküler düzeneklerini hakikaten anlarsak, bunun bir atılıma yol açabileceğini düşündü” diye konuştu.
Perlmann, “Bu keşiflere giden yol hudutların gerçekte nasıl aktive edilebileceğine dair algılama düzeneğiydi. Sıcaklık, mekanik, dokunma ve basınç üzere uyaranlarla karşılaştığımızda acı biber işin özüydü lakin keşif bundan epeyce daha derindi” biçiminde konuştu.
ACI BİBER YERKEN OLUŞAN YANMA HİSSİ BAŞLANGIÇ NOKTASI OLDU
İki bilim beşerinin Nobel Tıp Ödülü’ne giden yolunu acı biberin açtığı ortaya çıktı. Bilim insanların keşiflerinin başlangıç noktasının David Julius’un acı biber yerken yanma hissi oluşturan keskin bir bileşik olan kapsaisin ile çalışması olduğu açıklandı. Julius ve takımı, duyusal nöronlarda tabir edilen ve acıya, ısıya ve dokunmaya reaksiyon verebilen genlere karşılık gelen milyonlarca DNA kesiminden oluşan bir kütüphane oluşturdu.
ondan sonrasında, hassaslığa niye olan tek geni bulmak için bu koleksiyondaki genleri olağanda kapsaisine reaksiyon vermeyen hücrelere bağlayarak çalışmasını tamamladı.
DERİ VE İÇ ORGANLARDAKİ SENSÖRLERİN KEŞFİ
Patapoutian ise, dokunma ve basınç olarak hissedilen “mekanik uyaranlara” karşılık veren deri ve iç organlardaki sensörlerin keşfi üzerine çalıştı. Meslektaşlarıyla bir arada, tek tek hücreleri bir mikro pipetle dürtüldüğünde reaksiyon veren bir hücre çizgisi belirleyen grup çabucak sonrasında reseptörleri kodlayabilecek 72 aday gen belirledi ve mekanik hassaslıktan sorumlu olan geni tespit ederek çalışmasını tamamladı.
ACI BİBER İŞİN ÖZÜYDÜ ANCAK KEŞİF ÇOK DAHA DERİNDİ
Nobel Komitesi ise Julius çabucak sonrasında keşfettikleri bu kapsaisin reseptörünün, beraberinde ağrılı olarak algılanan sıcaklıklarda aktive olan bir ısı algılama reseptörü olduğunu fark etti. Husus ile ilgili konuşan Nobel Meclisi genel sekreteri Thomas Perlmann, “Bu hayli akla yatkın bir şeydi zira acı biberin yahut biberdeki kapsaisinin sonları yahut ağrıyı tetiklediği biliniyordu. David Julius, bunun nasıl meydana geldiğinin moleküler düzeneklerini hakikaten anlarsak, bunun bir atılıma yol açabileceğini düşündü” diye konuştu.
Perlmann, “Bu keşiflere giden yol hudutların gerçekte nasıl aktive edilebileceğine dair algılama düzeneğiydi. Sıcaklık, mekanik, dokunma ve basınç üzere uyaranlarla karşılaştığımızda acı biber işin özüydü lakin keşif bundan epeyce daha derindi” biçiminde konuştu.