XeeX
New member
Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güley Kurt Coşkun ve öğrencisi Dr. Sevgi Kuş ile Ege Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melih Ertan Çınar tarafınca, ülkemizin Karadeniz ve Marmara Denizi kıyılarında dağılım gösteren Nephtyidae (Annelida) familyası üyeleriyle ilgili kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma kararında saptanan 6 poliket cinsinden iki tanesi bilim dünyası için birinci kere isimlendirilip tanımlandı. Cinslerden birisi tip lokalitesi olan “Sinop” kentine atfen Nephtys sinopensis, başkası ise Türkiye’ye atfen inermonephtys turcica olarak isimlendirildi.
Çalışmayla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Güley Kurt Coşkun, “Bizim bu yaptığımız çalışma poliket tiplerinin taksonomisiyle ilgiliydi. Çalışma doktora öğrencim Sevgi Kuş’un tez çalışması kapsamında toplanan örneklerden gerçekleşti. Bilim dünyası için 2 yeni cins tanımladık. Bunlardan bir tanesi nephtys sinopensis, başkası inermonephtys turcica olarak tarafımızca adlandırıldı” dedi.
Poliket tiplerinin genel özelliklerinden kelam eden Doç. Dr. Kurt Coşkun, “Poliketler denizlerde yaşayan, tatlı sularda da temsilcileri olan ancak ağır olarak denizlerde dağılım gösteren deniz tabanında yaşayan omurgasız canlılar. Bunlar deniz tabanında en sığ bölgelerden, derin deniz çukurlarına kadar olan bölgelerde dağılım gösteriyorlar. Çok çeşitli bir ömür döngüsüne, hayat stratejisine sahipler. O kadar fazlaca tipe sahip olmaları poliketleri bizim de değişik alanlarda değerlendirmemizi sağlıyor. Bunlara örnek verecek olursak kirlilik izleme çalışmalarında poliketleri indikatör tipi olarak kullanıyoruz. Onun haricinde poliketler bir daha akua kültürde canlı yem olarak kullanılıyor. Olta balıkçılığında balık yemi olarak kullanılan çeşitleri de var” diye konuştu.
300 istasyondan gelen örnekler incelendi
Geniş kapsamlı bir işe imza attıklarını belirten Dr. Sevgi Kuş ise, “Bu aslında benim doktora tezimin küçük bir modülü. Benim doktora tezim Karadeniz, Marmara, Ege ve Levant denizinin bütün kıyılarından 300 istasyonu içeren pek kapsamlı bir çalışma oldu. Bu malzemeleri de Marmara’da TÜBİTAK 1001 çalışması, başka denizlerde de yapılan TÜBİTAK çalışmaları ve en büyük kısmını da Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme’ projeleri kapsamında alınan gereçlerden elde ettik. Bu vesileyle de ilgili kurumlara epey teşekkür ediyorum. Küçük bir kesimini yalnızca Marmara ve Karadeniz’i içeren bir çalışma yaptık. Burada tanımladığımız birfazlaca farklı çeşit de vardı lakin bunlar daha evvel bilinen cinsler. Bunların ortasında Marmara için yeni bir kayıt vardı. Nephtys sinopensis ve inermonephtys turcica ise bilim dünyası için yeni tanımlandı” formunda konuştu.
Sinop ve Türk’ün ismini duyurdu
Yapılan keşiflerin Türkiye’nin biyoçeşitliliğine katkı sağladığını belirten Dr. Kuş, “Nephtys sinopensis tip lokalitesi Karadeniz olduğu için ismini Sinop’tan alıyor. Birazda burada yaşadığım, eğitimimi burada aldığım için bu biçimde bir isim vermek istedik. Öbür inermonephtys turcica ise Marmara, Ege denizi ve levant denizine dağılımı olan bir cins. Onun ismi de Türk isminden geliyor. Yeni bir cins bulmak bizim çalışmalarımızda olukça kıymetli bir şey. Bunlardan biri olmak beni de fazlaca memnun etti. Çalışmalara bir daha devam edeceğiz. Türkiye’nin biyoçeşitliliğine pek katkı yapacağımızı düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
Yapılan çalışma ve keşifler hazırlanan makale ile hayvan taksonomisi alanındaki saygın milletlerarası mecmualardan Zootaxa’da yayımlandı.
Çalışmayla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Güley Kurt Coşkun, “Bizim bu yaptığımız çalışma poliket tiplerinin taksonomisiyle ilgiliydi. Çalışma doktora öğrencim Sevgi Kuş’un tez çalışması kapsamında toplanan örneklerden gerçekleşti. Bilim dünyası için 2 yeni cins tanımladık. Bunlardan bir tanesi nephtys sinopensis, başkası inermonephtys turcica olarak tarafımızca adlandırıldı” dedi.
Poliket tiplerinin genel özelliklerinden kelam eden Doç. Dr. Kurt Coşkun, “Poliketler denizlerde yaşayan, tatlı sularda da temsilcileri olan ancak ağır olarak denizlerde dağılım gösteren deniz tabanında yaşayan omurgasız canlılar. Bunlar deniz tabanında en sığ bölgelerden, derin deniz çukurlarına kadar olan bölgelerde dağılım gösteriyorlar. Çok çeşitli bir ömür döngüsüne, hayat stratejisine sahipler. O kadar fazlaca tipe sahip olmaları poliketleri bizim de değişik alanlarda değerlendirmemizi sağlıyor. Bunlara örnek verecek olursak kirlilik izleme çalışmalarında poliketleri indikatör tipi olarak kullanıyoruz. Onun haricinde poliketler bir daha akua kültürde canlı yem olarak kullanılıyor. Olta balıkçılığında balık yemi olarak kullanılan çeşitleri de var” diye konuştu.
300 istasyondan gelen örnekler incelendi
Geniş kapsamlı bir işe imza attıklarını belirten Dr. Sevgi Kuş ise, “Bu aslında benim doktora tezimin küçük bir modülü. Benim doktora tezim Karadeniz, Marmara, Ege ve Levant denizinin bütün kıyılarından 300 istasyonu içeren pek kapsamlı bir çalışma oldu. Bu malzemeleri de Marmara’da TÜBİTAK 1001 çalışması, başka denizlerde de yapılan TÜBİTAK çalışmaları ve en büyük kısmını da Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme’ projeleri kapsamında alınan gereçlerden elde ettik. Bu vesileyle de ilgili kurumlara epey teşekkür ediyorum. Küçük bir kesimini yalnızca Marmara ve Karadeniz’i içeren bir çalışma yaptık. Burada tanımladığımız birfazlaca farklı çeşit de vardı lakin bunlar daha evvel bilinen cinsler. Bunların ortasında Marmara için yeni bir kayıt vardı. Nephtys sinopensis ve inermonephtys turcica ise bilim dünyası için yeni tanımlandı” formunda konuştu.
Sinop ve Türk’ün ismini duyurdu
Yapılan keşiflerin Türkiye’nin biyoçeşitliliğine katkı sağladığını belirten Dr. Kuş, “Nephtys sinopensis tip lokalitesi Karadeniz olduğu için ismini Sinop’tan alıyor. Birazda burada yaşadığım, eğitimimi burada aldığım için bu biçimde bir isim vermek istedik. Öbür inermonephtys turcica ise Marmara, Ege denizi ve levant denizine dağılımı olan bir cins. Onun ismi de Türk isminden geliyor. Yeni bir cins bulmak bizim çalışmalarımızda olukça kıymetli bir şey. Bunlardan biri olmak beni de fazlaca memnun etti. Çalışmalara bir daha devam edeceğiz. Türkiye’nin biyoçeşitliliğine pek katkı yapacağımızı düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
Yapılan çalışma ve keşifler hazırlanan makale ile hayvan taksonomisi alanındaki saygın milletlerarası mecmualardan Zootaxa’da yayımlandı.