TDP Genel Lideri Sarıgül: Zonguldak, emeğin gayretin alın terinin kentidir Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, Zonguldak İktidara Hazırlık Merkezi’nde gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Sarıgül “İktidarlar da iklimler üzeredir, mevsimi gelince değişir! Bu sebeple artık, değişimin de mevsimi gelmiştir. Biz niye demokratik kitle partisiyiz? Zira ötekisi olmayan, maksadından şaşmayan, adaleti savunan, yedi bölgeye el veren bir partiyiz. El verelim, oy verelim değişimi daima birlikte gerçekleştirelim! Biliyoruz; ülkemiz DEVA arıyor yurttaşlarımız değişim bekliyor, deva de biziz değişim de biziz.” açıklamasında bulundu.
Mustafa Sarıgül’ün konuşmasından öne çıkan başlıklar şu biçimde:
ZONGULDAK, EMEĞİN, UĞRAŞIN ALIN TERİNİN KENTİDİR
Zonguldak, emeğin, alın terinin, çabanın kentidir. Zonguldak, helal çıkarın yuvasıdır. Madenciliğin güç olduğunu biliyorum, yerin 100lerce metre altında aileniz için çalışıyorsunuz. Zonguldak, Türkiye için çalışan, Türkiye’yi ısıtan ahlaklı insanların yöresidir.
TDP; alın terinizin heba bulunmasına seyirci kalamaz. TDP; emeklerinizin zayi bulunmasına sessiz kalamaz.
ZONGULDAK; TÜRKİYE’NİN ÖZETİ, ÖZGÜVENİ, KARDEŞLİĞİN TEMİNATIDIR
Zonguldak, Türkiye’nin özeti, özgüveni, kardeşliğin garantisi. Zonguldak, emeğin başşehridir fakat son senelerda emekli kenti olmuştur. Türkiye Taşkömürü Kurumu, Zonguldak’ın hayat damarıdır lakin son 20 yılda Türkiye Taşkömürü Kurumu’na yatırım yapılmadı ve buna karşılık olarak da kuruma emekçi alınmadı. Çalışan sayısı da 20 binlerden 7 binlere düştü havza halkı da öteki vilayetlere göç etmek durumunda kaldı. liyakatli takımlar kurulmalıdır, ivedilikle Türkiye Taşkömürü Kurumu konusunda çalıştay düzenlenip, emekçi alınmalıdır. Bir de rödovans alanlarının sorunu var bu işletmelerimizin problemleri da acilen çözülmelidir. Zonguldak, turizm konusunda da yıldız olabilir, epey mükemmel mağara ve şelaleler mevcuttur bilhassa Gümeli beldemiz turizmde doruğa oturacaktır ayrıyeten Ereğli ve Alaplı da tershaneler kalkınmalıdır, civardaki fındık üreticilerini sahip çıkılıp tarım ve hayvancılık da geliştirilmelidir.
TDP; DEĞİŞİMİN GARANTÖRÜ, BU ÜLKENİN DE TRAKTÖRÜDÜR
Tarım siyasetimiz, tarım ve tohum bu ülkenin petrolüdür. Cet tohumu yeni bir başlangıçtır. Köprülere barajlara alım garantisi veriyoruz, çiftçilerimize de alım garantisi vereceğiz. TDP iktidarında, ekilmeyen tek bir yer kalmayacak. TDP; bu toprağın özü, tarımın sözcüsüdür. TDP; değişimin garantörü, bu ülkenin de traktörüdür
TDP, TAKVİYESİ EVVEL ALLAHTAN daha sonra DA YURTTAŞLARIMIZDAN ALIR
“Amerika Birleşik Devletlerine seslenmek istiyorum. Geçen gün Amerika Lideri Biden motamot şunu söylemiş oldu: ‘Türkiye’de muhalefet partilerine dayanak veriyoruz ki kazansınlar diye.’ dedi. Bu Türkiye Cumhuriyetine, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine söylenmiş olan en ağır kelamdır. Türkiye değişim partisi hiç bir dış yardıma bakmaz. Hele hele Amerikalıların yardımına hiç bakmaz. Türkiye Değişim Partisi yalnızca ve yalnızca dayanağı evvel Allah’tan daha sonra da yurttaşlarımızdan alır.”
Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisini desteklediğini yüzde yüz açıklaması gerektiğini vurgulayan Sarıgül, şu biçimde devam etti:
BU LAFIN PEŞİNİ BIRAKMAM
“Bu lafın peşini bırakmam. Kaçtıkları yere kadar da kovalarım. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisine takviye veriyorsa hangi muhalefet partisini destekliyorsa onu yüzde yüz açıklayacak. Bugün burada söylemiş oldum yarın unuturum diye aklınıza asla ve asla gelmesin. Bu demokrasi ayıbıdır. Bu özgürlüklerimize insan haklarına bireyin mutluluğuna ve de büyük bir inançla, büyük bir azimle demokrasinin erdemliği için sandığa giden vatandaşlarımızın oylarına sevgisizliktir ve saygısızlıktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türkiye Değişim Partisi şunu söyler Amerika sen kendi işine bak biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz. Nasıl Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de boyun eğmediysek şu anda da biz hiç bir dış güçlere boyun eğmeyiz.”
ATATÜRK’E LİSAN UZATMALARI SON DERECE KEDER VERİCİ
Dünyada ellinin üzerinde İslam ülkesi var. Ancak bu İslam ülkeleri içerisinde, demokrasi ile yönetilen tek ülke yalnızca Türkiye. Biz bunu neye borçluyuz? Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün aldığı karara borçluyuz. Mustafa Kemal Atatürk’ümüz inançlara saygılı laiklik dedi. O niçinle Atatürk’e lisan uzatarak laf söylemek hakikaten son derece ıstırap verici bir olaydır. Umarım ki bu türlü konuşanların yaptığı son konuşma oldu. Ulu Başkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tüm ulusun ATA’sıdır. Siyasi olarak değerlendirilmesini asla gerçek bulmuyoruz. TDP, Atatürk’ün evlatları olarak yüklendiği sorumluluğun farkında olarak her daim nazaranvinin başındadır.”
150 ‘TÜRKİYE MİLLETVEKİLİ’ OLMALI
Anayasa değişikliğindilk evvel seçim sisteminin konuşulması gerektiğini savunan Sarıgül, “Dar bölge tercihli oyu konuşmamız gerekiyor. Türkiye milletvekilliğini konuşmamız gerekiyor. Siyasi parti genel merkezlerinin Türkiye kamuoyuna sunacakları, gelecekte üst seviyede vazife vermeyi düşündükleri isimleri, 150 milletvekilini Türkiye milletvekilliği yaparak, 450 milletvekilinin de teşkilatlardan gelen arkadaşlar bulunmasına ehemmiyet vermemiz lazım. Aksi takdirde ilçe liderleri, vilayet liderleri, teşkilat liderleri dışarıda kalıyor, genel merkezin atadığı 600 tane milletvekili parlamentoya giriyor. Bunu biz Türkiye Değişim Partisi olarak gerçek bulmuyoruz. 150 milletvekili Türkiye milletvekili olmalı. Yüzde 1 oy alıyorsa 1 milletvekili, yüzde 15 oy alıyorsa 15 milletvekili olmalı. hiç bir oyun boşta kalmaması ve açıkta kalmaması için Türkiye milletvekilliğini önemsiyoruz. Türkiye milletvekilliği TDP’nin isteği değildir, demokrasinin isteğidir. TDP’nin ana maksadı, 450 milletvekilinin kesinlikle teşkilatlar tarafınca seçilmesini ön görüyor. Öteki 150 milletvekili ise Türkiye milletvekili olmalıdır” sözlerini kullandı.
BARAJLAR DEMOKRASİLER İÇİN SORUNDUR
Seçimlerde tartışılan baraj sistemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sarıgül, “Baraj sistemi konuşuluyor. İleri demokrasiye sahip uygar ülkelerde tercihli oy ve yüzde 1 ila 3 içinde baraj vardır. Barajların bulunması demokrasi açısından son derece sorunludur. AB kriterlerinden bahsediyor ve kozmik hukuk kuralları diyorsak, Avrupa’daki yüzde 3 baraja kesinlikle uymak gerekiyor” dedi.
KAYNAK: HABER7
Sarıgül “İktidarlar da iklimler üzeredir, mevsimi gelince değişir! Bu sebeple artık, değişimin de mevsimi gelmiştir. Biz niye demokratik kitle partisiyiz? Zira ötekisi olmayan, maksadından şaşmayan, adaleti savunan, yedi bölgeye el veren bir partiyiz. El verelim, oy verelim değişimi daima birlikte gerçekleştirelim! Biliyoruz; ülkemiz DEVA arıyor yurttaşlarımız değişim bekliyor, deva de biziz değişim de biziz.” açıklamasında bulundu.
Mustafa Sarıgül’ün konuşmasından öne çıkan başlıklar şu biçimde:
ZONGULDAK, EMEĞİN, UĞRAŞIN ALIN TERİNİN KENTİDİR
Zonguldak, emeğin, alın terinin, çabanın kentidir. Zonguldak, helal çıkarın yuvasıdır. Madenciliğin güç olduğunu biliyorum, yerin 100lerce metre altında aileniz için çalışıyorsunuz. Zonguldak, Türkiye için çalışan, Türkiye’yi ısıtan ahlaklı insanların yöresidir.
TDP; alın terinizin heba bulunmasına seyirci kalamaz. TDP; emeklerinizin zayi bulunmasına sessiz kalamaz.
ZONGULDAK; TÜRKİYE’NİN ÖZETİ, ÖZGÜVENİ, KARDEŞLİĞİN TEMİNATIDIR
Zonguldak, Türkiye’nin özeti, özgüveni, kardeşliğin garantisi. Zonguldak, emeğin başşehridir fakat son senelerda emekli kenti olmuştur. Türkiye Taşkömürü Kurumu, Zonguldak’ın hayat damarıdır lakin son 20 yılda Türkiye Taşkömürü Kurumu’na yatırım yapılmadı ve buna karşılık olarak da kuruma emekçi alınmadı. Çalışan sayısı da 20 binlerden 7 binlere düştü havza halkı da öteki vilayetlere göç etmek durumunda kaldı. liyakatli takımlar kurulmalıdır, ivedilikle Türkiye Taşkömürü Kurumu konusunda çalıştay düzenlenip, emekçi alınmalıdır. Bir de rödovans alanlarının sorunu var bu işletmelerimizin problemleri da acilen çözülmelidir. Zonguldak, turizm konusunda da yıldız olabilir, epey mükemmel mağara ve şelaleler mevcuttur bilhassa Gümeli beldemiz turizmde doruğa oturacaktır ayrıyeten Ereğli ve Alaplı da tershaneler kalkınmalıdır, civardaki fındık üreticilerini sahip çıkılıp tarım ve hayvancılık da geliştirilmelidir.
TDP; DEĞİŞİMİN GARANTÖRÜ, BU ÜLKENİN DE TRAKTÖRÜDÜR
Tarım siyasetimiz, tarım ve tohum bu ülkenin petrolüdür. Cet tohumu yeni bir başlangıçtır. Köprülere barajlara alım garantisi veriyoruz, çiftçilerimize de alım garantisi vereceğiz. TDP iktidarında, ekilmeyen tek bir yer kalmayacak. TDP; bu toprağın özü, tarımın sözcüsüdür. TDP; değişimin garantörü, bu ülkenin de traktörüdür
TDP, TAKVİYESİ EVVEL ALLAHTAN daha sonra DA YURTTAŞLARIMIZDAN ALIR
“Amerika Birleşik Devletlerine seslenmek istiyorum. Geçen gün Amerika Lideri Biden motamot şunu söylemiş oldu: ‘Türkiye’de muhalefet partilerine dayanak veriyoruz ki kazansınlar diye.’ dedi. Bu Türkiye Cumhuriyetine, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine söylenmiş olan en ağır kelamdır. Türkiye değişim partisi hiç bir dış yardıma bakmaz. Hele hele Amerikalıların yardımına hiç bakmaz. Türkiye Değişim Partisi yalnızca ve yalnızca dayanağı evvel Allah’tan daha sonra da yurttaşlarımızdan alır.”
Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisini desteklediğini yüzde yüz açıklaması gerektiğini vurgulayan Sarıgül, şu biçimde devam etti:
BU LAFIN PEŞİNİ BIRAKMAM
“Bu lafın peşini bırakmam. Kaçtıkları yere kadar da kovalarım. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisine takviye veriyorsa hangi muhalefet partisini destekliyorsa onu yüzde yüz açıklayacak. Bugün burada söylemiş oldum yarın unuturum diye aklınıza asla ve asla gelmesin. Bu demokrasi ayıbıdır. Bu özgürlüklerimize insan haklarına bireyin mutluluğuna ve de büyük bir inançla, büyük bir azimle demokrasinin erdemliği için sandığa giden vatandaşlarımızın oylarına sevgisizliktir ve saygısızlıktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türkiye Değişim Partisi şunu söyler Amerika sen kendi işine bak biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz. Nasıl Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de boyun eğmediysek şu anda da biz hiç bir dış güçlere boyun eğmeyiz.”
ATATÜRK’E LİSAN UZATMALARI SON DERECE KEDER VERİCİ
Dünyada ellinin üzerinde İslam ülkesi var. Ancak bu İslam ülkeleri içerisinde, demokrasi ile yönetilen tek ülke yalnızca Türkiye. Biz bunu neye borçluyuz? Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün aldığı karara borçluyuz. Mustafa Kemal Atatürk’ümüz inançlara saygılı laiklik dedi. O niçinle Atatürk’e lisan uzatarak laf söylemek hakikaten son derece ıstırap verici bir olaydır. Umarım ki bu türlü konuşanların yaptığı son konuşma oldu. Ulu Başkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tüm ulusun ATA’sıdır. Siyasi olarak değerlendirilmesini asla gerçek bulmuyoruz. TDP, Atatürk’ün evlatları olarak yüklendiği sorumluluğun farkında olarak her daim nazaranvinin başındadır.”
150 ‘TÜRKİYE MİLLETVEKİLİ’ OLMALI
Anayasa değişikliğindilk evvel seçim sisteminin konuşulması gerektiğini savunan Sarıgül, “Dar bölge tercihli oyu konuşmamız gerekiyor. Türkiye milletvekilliğini konuşmamız gerekiyor. Siyasi parti genel merkezlerinin Türkiye kamuoyuna sunacakları, gelecekte üst seviyede vazife vermeyi düşündükleri isimleri, 150 milletvekilini Türkiye milletvekilliği yaparak, 450 milletvekilinin de teşkilatlardan gelen arkadaşlar bulunmasına ehemmiyet vermemiz lazım. Aksi takdirde ilçe liderleri, vilayet liderleri, teşkilat liderleri dışarıda kalıyor, genel merkezin atadığı 600 tane milletvekili parlamentoya giriyor. Bunu biz Türkiye Değişim Partisi olarak gerçek bulmuyoruz. 150 milletvekili Türkiye milletvekili olmalı. Yüzde 1 oy alıyorsa 1 milletvekili, yüzde 15 oy alıyorsa 15 milletvekili olmalı. hiç bir oyun boşta kalmaması ve açıkta kalmaması için Türkiye milletvekilliğini önemsiyoruz. Türkiye milletvekilliği TDP’nin isteği değildir, demokrasinin isteğidir. TDP’nin ana maksadı, 450 milletvekilinin kesinlikle teşkilatlar tarafınca seçilmesini ön görüyor. Öteki 150 milletvekili ise Türkiye milletvekili olmalıdır” sözlerini kullandı.
BARAJLAR DEMOKRASİLER İÇİN SORUNDUR
Seçimlerde tartışılan baraj sistemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sarıgül, “Baraj sistemi konuşuluyor. İleri demokrasiye sahip uygar ülkelerde tercihli oy ve yüzde 1 ila 3 içinde baraj vardır. Barajların bulunması demokrasi açısından son derece sorunludur. AB kriterlerinden bahsediyor ve kozmik hukuk kuralları diyorsak, Avrupa’daki yüzde 3 baraja kesinlikle uymak gerekiyor” dedi.
KAYNAK: HABER7