Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den fahiş fiyat açıklaması Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Başşehir Kulisi programında Mehmet Acet’in sorularını yanıtladı.
Gübre ve mazot fiyatlarında ne yapılabilir? Pandemi süreci ziraî faaliyetleri nasıl etkiledi? Besin meblağlarını düşürmek için çalışma olacak mı?
İşte Pakdemirli’nin açıklamalarından satır başları:
Memleketimizin yağış alması, kar da en verimlilerinden bir tanesi. Süratli yağıp geçen yağmur üzere değil toprağı yavaş yavaş işliyor, kar.
Gübrede biz ithalatçı pozisyonundayız. Doğalgaz meblağlarında artış olunca gübre fiyatlarına da yansıdı. Pandeminin getirdiği bir belirsizlikle tüm dünyada yaşandığı üzere ülkemizde de fiyat artışı yaşandı. Hammaddesinin yüzde 90’ı ithal bir eser. Dünyanın getirdiği, belirsizliklerin getirdiği epeyce önemli bir fatura var. Biz çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz çiftçiye ayırdığımız kaynağı yüzde yüz artışla çıkardık. Çiftçimizin üretimde kalması için onlara nasıl bir girdi sağlayabilirizin çalışması yapılıyor. Biterse önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanımız açıklar.
“ÇİFTÇİMİZİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Hepimizin gururlanması gereken sayılar var. Tarımda çiftçi toprağı terk etti nasıl denilebilir. Ziraî üretim olarak biz dünyada birinci 10’dayız. Topraklarımız küçük mü? elbette lakin buna karşın Türk çiftçisi mükemmeller yaratıyor. Bizim gençleri buraya alma üzere bir sorumluluğumuz var. Geçen sene 2 milyon dekar alanı üretime kazandırdık. Bunun manası şu, çiftçi tohuma küsmüş değil. Çiftçimiz mamüllerinden para kazandı. 2022 için girdi maliyetlerini düşünüyor fakat biz diyoruz ki sizi hiç bir vakit alnınızın terini yere döktürmeyeceğiz. Fiyat oluşumlarına müsaade edeceğiz. Çiftçimiz üretmeye devam etsin. Biz de imkanlar çerçevesinde ek imkanlar ortaya çıkarma konusunda uğraşımız var. İnşallah bunu da neticelendiririz.
“ÇİFTÇİMİZE PARA KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çiftçi borç batağındaysa nasıl üretim devam ediyor. Yüzde 70,80’ler civarında üretim artarken borçlar yüzde 40’lar seviyesinde artmış. Hasılaya oranla borcu görmek gerekiyor. Çiftçimize para kazandırmaya devam edeceğiz. Gerek Ziraat Bankası, gerek Tarım kredi olarak dayanak vereceğiz.
“MASKELERİMİZİ ÇIKARDIĞIMIZDA FİYATLARIN DÜŞECEĞİNİ GÖRECEĞİZ”
Bu varyantların sayılarının artması, pandemiyle ilgili beklenen sonuçların olmaması niçiniyle tüm fiyatlardaki artışlar bize de yansıdı. Bu ağzımızdaki maskeler ne vakit çıkarsa çabucak geriye dönüş yaşayacağız ve fiyatlar olağana dönmeye başlayacak.
Kimi ülkelerde kuraklık oldu, kimi ülkelerde pandemi niçiniyle stokçuluk oldu. Dediğim üzere en bariz sebeplerden bir tanesi pandemi. Fonların emtialara girip, besin emtiaları üzerinde daha epeyce alım satım yapması bu kararı doğurdu. Asıl geriye gidiş bu hasat periyodu değil, önümüzdeki hasat periyodunda yaşayacağız.
Biz çiftçilerin fiyatlardan mutlu olduğu 2 yıl geçirdik. Bitkisel üretimde kuraklıktan etkilenme olmuştur. İç Anadolu’da yağışlar hoş, Güney Doğu Anadolu da biraz problemimiz var fakat kar yağdı o sevindirici, ilkbahar yağışlarıyla birlikte toparlarsa inşallah biz kayıp vermeden hasat dönemini kapatırız. Kar toprağın üzerinde kalır ve yavaş yavaş işler. O niçinle kar yağışı bizi sevindiriyor.
FİYAT ARTIŞLARININ SEBEPLERİ
Perakande zincirlere dedik ki besin üreticilerinizle konuşun, stok ölçülerini yükseltin. bu biçimdea daha pandemi yoktu ama gelecek dedik. Türk insanı epeyce pratik ve pragmatik. Büyük bir zincir mağazamıza günde 200 kamyon geliyor. Birinci pandemi patladığı devirde günde 800 kamyon geldi. Bunu Avrupa insanı yapamaz. Onların bir formatı var ve bunun dışına çıkamaz. Biz kriz periyodunda fazlaca pratiğiz. Bizim ülkemizde bu biçimde bir şey olmayacak. Çin ve Hindistan’ın ileriye dönük risk algıları farklı olduğu için fazla alım yaptılar. Çin, Rusya ve Ukrayna pazarına girdi. Biroldukca yerde fiyatlarda kaldıraç tesiri yarattı. Ülkelerin kimi ihracat önlemleri alması da fiyatları yükseltti. bu biçimde büyük bir krizde aslında birlikte hareket etmenin büyük bir ehemmiyeti vardır. Ama ülkeler malesef daima kendi önlemlerini almaya gitti. Herkes birbirinden besinleri alıp durmaya başladı. Bunlar bir daha pandeminin bitişiyle çözülecek. Burada sürü psikolojisi fazlaca değerli.
Türkiye istisnai durumlar hariç hububatta kendi kendine kâfi. Un ihracatında bir numarayız. Sulama alanları artıkça üretim artabilir. Bunun dışında Türkiye bölgesinin ve etrafındaki ülkelerden de yararlanabilir.
Öncelikle hayvanlar bizim başımızın tacı. Benim de köpeğim var. Eşimle evlendiğimiz günden beri daima köpeğimiz oldu. Onlarla da vakit geçirmekten çok zevk alıyorum. Lakin şunu unutmamamız lazım. Beşerler için tehlike oluşturan durumlarda dur dememiz lazım.
YASAKLI HAYVAN IRKLARI
Yasaklı ırk hayvanların Türkiye’ye girişi ve satışı yasak. Tehlike oluşturan ırkları kayıt altına alıyoruz. Barınak sayımız yetersiz lakin ağır çalışma yapıyoruz.
KAYNAK: HABER7
Gübre ve mazot fiyatlarında ne yapılabilir? Pandemi süreci ziraî faaliyetleri nasıl etkiledi? Besin meblağlarını düşürmek için çalışma olacak mı?
İşte Pakdemirli’nin açıklamalarından satır başları:
Memleketimizin yağış alması, kar da en verimlilerinden bir tanesi. Süratli yağıp geçen yağmur üzere değil toprağı yavaş yavaş işliyor, kar.
Gübrede biz ithalatçı pozisyonundayız. Doğalgaz meblağlarında artış olunca gübre fiyatlarına da yansıdı. Pandeminin getirdiği bir belirsizlikle tüm dünyada yaşandığı üzere ülkemizde de fiyat artışı yaşandı. Hammaddesinin yüzde 90’ı ithal bir eser. Dünyanın getirdiği, belirsizliklerin getirdiği epeyce önemli bir fatura var. Biz çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz çiftçiye ayırdığımız kaynağı yüzde yüz artışla çıkardık. Çiftçimizin üretimde kalması için onlara nasıl bir girdi sağlayabilirizin çalışması yapılıyor. Biterse önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanımız açıklar.
“ÇİFTÇİMİZİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Hepimizin gururlanması gereken sayılar var. Tarımda çiftçi toprağı terk etti nasıl denilebilir. Ziraî üretim olarak biz dünyada birinci 10’dayız. Topraklarımız küçük mü? elbette lakin buna karşın Türk çiftçisi mükemmeller yaratıyor. Bizim gençleri buraya alma üzere bir sorumluluğumuz var. Geçen sene 2 milyon dekar alanı üretime kazandırdık. Bunun manası şu, çiftçi tohuma küsmüş değil. Çiftçimiz mamüllerinden para kazandı. 2022 için girdi maliyetlerini düşünüyor fakat biz diyoruz ki sizi hiç bir vakit alnınızın terini yere döktürmeyeceğiz. Fiyat oluşumlarına müsaade edeceğiz. Çiftçimiz üretmeye devam etsin. Biz de imkanlar çerçevesinde ek imkanlar ortaya çıkarma konusunda uğraşımız var. İnşallah bunu da neticelendiririz.
“ÇİFTÇİMİZE PARA KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çiftçi borç batağındaysa nasıl üretim devam ediyor. Yüzde 70,80’ler civarında üretim artarken borçlar yüzde 40’lar seviyesinde artmış. Hasılaya oranla borcu görmek gerekiyor. Çiftçimize para kazandırmaya devam edeceğiz. Gerek Ziraat Bankası, gerek Tarım kredi olarak dayanak vereceğiz.
“MASKELERİMİZİ ÇIKARDIĞIMIZDA FİYATLARIN DÜŞECEĞİNİ GÖRECEĞİZ”
Bu varyantların sayılarının artması, pandemiyle ilgili beklenen sonuçların olmaması niçiniyle tüm fiyatlardaki artışlar bize de yansıdı. Bu ağzımızdaki maskeler ne vakit çıkarsa çabucak geriye dönüş yaşayacağız ve fiyatlar olağana dönmeye başlayacak.
Kimi ülkelerde kuraklık oldu, kimi ülkelerde pandemi niçiniyle stokçuluk oldu. Dediğim üzere en bariz sebeplerden bir tanesi pandemi. Fonların emtialara girip, besin emtiaları üzerinde daha epeyce alım satım yapması bu kararı doğurdu. Asıl geriye gidiş bu hasat periyodu değil, önümüzdeki hasat periyodunda yaşayacağız.
Biz çiftçilerin fiyatlardan mutlu olduğu 2 yıl geçirdik. Bitkisel üretimde kuraklıktan etkilenme olmuştur. İç Anadolu’da yağışlar hoş, Güney Doğu Anadolu da biraz problemimiz var fakat kar yağdı o sevindirici, ilkbahar yağışlarıyla birlikte toparlarsa inşallah biz kayıp vermeden hasat dönemini kapatırız. Kar toprağın üzerinde kalır ve yavaş yavaş işler. O niçinle kar yağışı bizi sevindiriyor.
FİYAT ARTIŞLARININ SEBEPLERİ
Perakande zincirlere dedik ki besin üreticilerinizle konuşun, stok ölçülerini yükseltin. bu biçimdea daha pandemi yoktu ama gelecek dedik. Türk insanı epeyce pratik ve pragmatik. Büyük bir zincir mağazamıza günde 200 kamyon geliyor. Birinci pandemi patladığı devirde günde 800 kamyon geldi. Bunu Avrupa insanı yapamaz. Onların bir formatı var ve bunun dışına çıkamaz. Biz kriz periyodunda fazlaca pratiğiz. Bizim ülkemizde bu biçimde bir şey olmayacak. Çin ve Hindistan’ın ileriye dönük risk algıları farklı olduğu için fazla alım yaptılar. Çin, Rusya ve Ukrayna pazarına girdi. Biroldukca yerde fiyatlarda kaldıraç tesiri yarattı. Ülkelerin kimi ihracat önlemleri alması da fiyatları yükseltti. bu biçimde büyük bir krizde aslında birlikte hareket etmenin büyük bir ehemmiyeti vardır. Ama ülkeler malesef daima kendi önlemlerini almaya gitti. Herkes birbirinden besinleri alıp durmaya başladı. Bunlar bir daha pandeminin bitişiyle çözülecek. Burada sürü psikolojisi fazlaca değerli.
Türkiye istisnai durumlar hariç hububatta kendi kendine kâfi. Un ihracatında bir numarayız. Sulama alanları artıkça üretim artabilir. Bunun dışında Türkiye bölgesinin ve etrafındaki ülkelerden de yararlanabilir.
Öncelikle hayvanlar bizim başımızın tacı. Benim de köpeğim var. Eşimle evlendiğimiz günden beri daima köpeğimiz oldu. Onlarla da vakit geçirmekten çok zevk alıyorum. Lakin şunu unutmamamız lazım. Beşerler için tehlike oluşturan durumlarda dur dememiz lazım.
YASAKLI HAYVAN IRKLARI
Yasaklı ırk hayvanların Türkiye’ye girişi ve satışı yasak. Tehlike oluşturan ırkları kayıt altına alıyoruz. Barınak sayımız yetersiz lakin ağır çalışma yapıyoruz.
KAYNAK: HABER7