Su baskını evinizi veya dairenizi tehdit ediyor ancak siz tahliye emrine uymak istemiyorsunuz. Gerçekten reddetmene izin var mı? Eğer öyleyse, neyle karşı karşıyasınız?
Sürekli şiddetli yağmurlar, nehirlerin taşması; sel ve su baskınlarının birçok nedeni vardır. Evler su kütleleri tarafından tehdit ediliyorsa, ev sakinleri genellikle onları korumak için derhal tahliye edilir. Ama itaat etmek zorundalar mı? Yoksa kendilerini savunup evde kalıp tehlikenin geçmesini bekleyebilirler mi?
Tahliyenin nedeninin su baskını, gaz sızıntısı ya da bomba bulunması olup olmadığına bakılmaksızın bölge sakinleri, yetkililerin evlerini ve dairelerini terk etme taleplerine uymak zorundadır. Talepler etkilenenler için yasal olarak bağlayıcıdır. Riski kendi sorumluluklarına almak istediklerine dair güvence vermelerinin bir faydası olmaz. Risk altındaki insanlar ve hayvanlar etkilenen bölgeyi tahliye etmelidir.
Tehlikeli bölgeyi terk etme talebine uymamanız halinde polis, bu talebi yerine getirmek için zorlayıcı tedbirlere başvurabilir. Örneğin kapıları zorla açarak insanları risk altındaki evlerden ve apartmanlardan çıkarabilirler. Bu, devletin nüfusu korumak için bazı temel hakları geçici olarak askıya alabileceği anlamına geliyor.
Ayrıca bazı bölgelerde uymayı reddedenler para cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Belediyeye ve afetin türüne göre bu tutar 300 euro civarındadır.
Tahliye duyurusu yapılırsa (örneğin Nina uyarı uygulaması veya radyo aracılığıyla), etkilenen kişilerin yanlarında yalnızca en gerekli belgeleri ve acil durum ekipmanlarını getirmesi gerekir. Bunun nelerden oluştuğunu buradan öğrenebilirsiniz.
İdeal durumda, acil durum ekipmanınızı zaten paketlemişsinizdir ve en önemli belgeler elinizdedir. Tahliyenin genellikle çok hızlı gerçekleşmesi gerekir, bu nedenle evinizden veya dairenizden çıkmak için yalnızca birkaç saatiniz, hatta dakikanız vardır. Ayrıca, ayrılmadan önce eşyalarınızı güvence altına almanız gerekebilir – örneğin, yaklaşan su baskını durumunda kum torbaları koyarak.