Kışın, dışarısı buz gibi, içerisi ise sıcak ve rahat olduğunda, birçok kişi yalnızca gerçekten gerekli olduğunda havalandırma yapar. Zamanı geldiğinde bir cihaz sizi uyarıyor.
Bir kişi bir litre nefes başına yaklaşık 40 mililitre CO2 dışarı verir. Bu, solunan havanın yüzde 4’üdür. Ancak değer aynı zamanda aktiviteye ve vücut ağırlığına da bağlıdır. Ancak bu, havalandırma olmadığında belirli bir süre sonra oda havasındaki CO2 içeriğinin çok yüksek olacağı anlamına gelir.
Sonuç şiddetli baş ağrıları, konsantrasyon güçlüğü ve enfeksiyon riskinin artmasıdır. Bu nedenle, dışarıdaki sıcaklık çok düşük olsa bile pencereleri ara sıra açmak mantıklıdır. Peki pencereleri açmanın gerçekten zamanı ne zaman? Bir CO2 ölçüm cihazı yardımcı olabilir. Şüpheniz varsa, bir alarmı bile tetikler.
CO2 ölçüm cihazı nasıl çalışır?
Prensip basittir: CO2 ölçüm cihazları düzenli olarak havada ne kadar karbondioksit bulunduğunu kontrol eder.
Bu, milyon başına parça (ppm) cinsinden görüntülenir. Federal Çevre Ajansı’na göre 1.000 ppm’ye kadar olan değerler zararsız kabul ediliyor. 1.000 ila 2.000 ppm arasında fark edilirler ve bunun üzerinde kabul edilemezler. Uygulamada bu sınırlar sıklıkla aşılmaktadır.
Ölçüm cihazları bu durumun önlenmesine ve pencerelerin zamanında açılmasına yardımcı olabilir. “c’t” ticaret dergisi (sayı 27/2023) dokuz ürüne yakından baktı. Sonuç: Hepsi işini iyi yapıyor ancak hizmet kapsamında farklılıklar var.
Satın alırken nelere dikkat edebilirsiniz?
Tüm cihazlarda olduğu gibi satın alma kararı verirken de dikkate alınması gereken birkaç nokta vardır. Genel Bakış.
- Pil veya şarj edilebilir pille çalışma: Cihazlar hareket halindeyken bile her yerde kullanılabileceğinden günlük yaşam için özellikle pratiktir. Hepsinden iyisi, küçük ve kullanışlıdırlar.
- Akustik alarm: Cihaza neredeyse hiç kimse göz kulak olmadığından, sinyal sınır değeri aşıldığında sizi uyarır. Ancak, aynı zamanda can sıkıcı da olabilir: Sinyali kapatma isteği duyarsınız ve belki de hava daha iyi olduğunda alarmı tekrar etkinleştirmeyi unutursunuz.
- Ölçülen değerlerin sınıflandırılması: Genellikle mevcuttur. Bir trafik ışığı hava kalitesinin iyi, normal, makul, endişe verici veya endişe verici olup olmadığını gösterir. Bazı durumlarda limit bireysel olarak değiştirilebilir.
- Daha geniş ölçüm aralığı: Rapora göre örneğin 3.000 ppm’ye kadar olan aralık çok küçük. Yetersiz havalandırılan odalarda bu değere hızlı bir şekilde ulaşılır ve ne kadar aşıldığı fark yaratır. Gösterilen ölçüm aralığının üst sınırı olarak en az 5.000 ppm daha iyidir.
- Geçmiş ekranı: Bu, değerleri daha uzun bir süre boyunca kaydeder. Bu şekilde daha sonra bunları değerlendirebilirsiniz. Bir veri kaydedici ayrıca ona daha sonra erişme olanağı da sunar.
- Kalibrasyon: Mümkün olmalıdır, aksi takdirde sensör yaşlanma ve kirlenme nedeniyle sonunda çok yüksek değerler gösterecektir.
- Fiyat: Özellikle pahalı olması mutlaka daha iyi olduğu anlamına gelmez. Testteki en ucuz cihazın fiyatı 40 avronun biraz altında.
Ayrıca düzenli havalandırma küflenme riskini de azaltır. Havalandırma aralıklarınızı buna göre ayarlamayı tercih ediyorsanız higrotermometre satın almalısınız.