Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Öğretmenlik Meslek Kanunu çıktıktan daha sonra “uzman öğretmenlik” için imtihana girebilecek durumda olan meslekte 10 yılını doldurmuş 600 bine yakın öğretmenin bulunduğunu belirtti.
Selvi, 20. Ulusal Eğitim Şurası’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şura’nın açılış toplantısında bilgilerinı deklare ettiğı Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait değerlendirmelerde bulundu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 5 yıldır ağır biçimde tartışıldığını tabir eden Selvi, kimi sebepler niçiniyle kanunun fiiliyata geçmesinin mümkün olmadığını lakin şu anda sona yaklaşıldığını vurguladı.
Kamuoyunda kanuna yönelik epey yanlış tartışmalar yapıldığına dikkati çeken Selvi, “Bir sefer her şeydilk evvel öğretmenler açısından 100 yılın kanunu. Zira öğretmenler, kamu sistemi içerisinde eğitim-öğretim hizmeti sınıfıydı. Meslek Kanunu ile öğretmenlik artık genel kamu sistemi ortasında özel kanunla çalışan bir kümesi söz ediyor. Bu alışılmış hem de bir statü değişikliği demektir.” diye konuştu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi
“Statünün getirmiş olduğu birtakım durumları da elde etmiş olacaklar”
Selvi, kanunun öğretmenlere statü kazandırdığını, mali ve özlük haklarıyla ilgili değerli düzenlemeler içerdiğini aktararak, statünün getirdiği birtakım durumların bulunduğuna işaret etti.
Birinci derecedeki öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesine ait Selvi, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte öğretmenlik bir meslek mesleğine kavuşacağı için 3600 müktesebiyle işe başlamış olacak. Yani bu arkadaşlarımız, birinci dereceye indiği anda 3600 ek gösterge fiilen onların göstergesi haline gelmiş olacak” diye konuştu.
Selvi, kanunla öğretmenlerin meslek mesleğinin kazandırmış olduğu ek gösterge avantajlarını da kullanmış olacağının altını çizerek, “Örnek verecek olursak, 30 yıl çalışan bir arkadaşımız 3600 ek göstergeyle emekli olduğu vakit yaklaşık 30 bin lira civarında tazminatında ek artı olacak. bir daha bununla birlikte emekli maaşlarında 900 lira civarında bir artı olacak. Olağan bu önümüzdeki artırımların yansımamış hali. Artırımlarla bir arada bunlar da artacaktır. Bundan emekliler de yararlanacak. Yani öğretmenlik mesleğini yapmış birisi emekli olduğu vakit bu haktan yararlanabilecek.” değerlendirmesini yaptı.
“10 yılını dolduranlar imtihana girmek suretiyle uzman olabilecek”
Meslek mesleklerinde kademeleşmenin olduğunu ve öğretmenliğin de “stajyer öğretmen”, “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olarak kategoriler haline geldiğini vurgulayan Selvi, “örneğin nasıl bir pratisyen doktor, uzman doktor düzenlemesi var ise tıpkı onun üzere olacak. Bu noktada da 10 yılını hizmetle doldurmuş arkadaşlarımız, imtihana girmek suretiyle uzman olabilecekler. İmtihanı kazandıktan daha sonra birtakım yeterliliklere de sahipse, yani birtakım etkinlikler çerçevesinde değerlendirildiğinde rastgele bir kontenjan kısıtlaması da olmadan bu hakkı elde edebilecek” tabirlerini kullandı.
“Uzman öğretmenler direkt geçiş yapacak”
Selvi, şu anda uzman öğretmen olanların durumunun ne olacağına yönelik soru üzerine, şu ayrıntıları verdi:
“Şu anda uzman öğretmen olan arkadaşlarımız direkt geçiş yapacaklar. Meslek Kanunu çıktıktan daha sonra uzmanlık imtihanına 10 yılını doldurmuş arkadaşlarımız katılacak ki bunlar yaklaşık 600 bin öğretmeni ihtiva ediyor. Burada bir kontenjan sınırlaması yok. Sorun master ve doktora yapanlarda bu biçimde alanında master ve doktora koşulu vardı. Artık bu kaldırılıyor. 600 bin kişinin hepsi teorik olarak imtihanı kazansa hepsi de uzman olabilirler, natürel bu fiili olarak. Başarılı olan ve öbür yeterliliklere de sahip arkadaşlarımızın uzman olma imkanı olacak. Şu anki başöğretmenler otomatik olarak geçecek. Şayet yeni başöğretmen olacaksa uzmanlıkta 10 yılını geçirmiş arkadaşlar bir daha imtihana girmek ve aşikâr yeterliliklere sahip olmak şartıyla başöğretmen olabilecek.”
“Bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj manasına geliyor”
Uzman öğretmenlerin maaşlarında 1000 liralık artışın olacağını ve hem de da bir derece alacaklarını lisana getiren Selvi, “Yani bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj elde etmesi manasına gelir. bir daha başöğretmen arkadaşlara da bu derece bir defa daha verilecek ve hem de başöğretmen arkadaşlarımızın maaşına da 1000 liraya artı 2 bin lira daha verilecek. bu biçimdece birtakım avantajlar elde etmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kadrolu öğretmenlerin bütün haklarına sahip olacak”
Öğretmenlerin istihdam edilirken kontratlı olarak istihdam edildiğini ve 3 yıl boyunca özlük haklarında takımlı meslektaşlarına bakılırsa dezavantajlı durumlarının kelam konusu olduğunu belirten Selvi, bu öğretmenlerin dördüncü yılda takıma geçtiğini hatırlattı.
Kontratlı öğretmenlerin bir bölgede 4 yıl çalışma mecburiliği olduğuna dikkati çeken Selvi, şunları kaydetti:
“Tabii bunun getirmiş olduğu birtakım kuvvetlikler var. Özür kümesinde sorunlar var, aileler parçalanıyor, zorlukları var. Şu andaki yapılan düzenlemeyle ‘sözleşmeli’ ismen kaldı ancak takımlı öğretmenlerin sahip olduğu bütün haklara sahip olacak. Bu şunu da getiriyor, muhtemelen iç düzenlemeleri yapıldığı vakit özlük hakları eşitleneceği için eş durumu üzere mazerete dayalı birtakım mevzular da takımlı öğretmenlerdeki üzere çözülme imkanına kavuşmuş olacak. Buradan şu biçimde bir kıymetlendirme yapılıyor. Takıma mı geçirilmiş olacak. Artık kadrolunun sahip olduğu haklar kendisine verilecek lakin kamuda istihdamda bir kontratlı düzenlemesi var. Kontratlı çalışanların durumunu da bir daha toplu kontratta 2022 yılında çözümlemek üzere mutabık olmuştuk. O süreçte bunun da bütün detayıyla değerlendirmesi olacak. Tahminen de o süreçte takım imkanı olabilir yahut öteki hizmet kollarında da eşitlemeler kelam konusu olabilir.”
“1300 civarında başöğretmen var”
Selvi, şu anda eğitim sisteminde kaç başöğretmen bulunduğuna yönelik soru üzerine, şu ayrıntıları paylaştı:
“Şu anda 1300 civarında başöğretmen arkadaşımız var. Uzman arkadaşlarımız ona göre daha epey. örneğin biz imtihana girip uzman olduğumuzda aşağı üst 20 bin civarında arkadaşımız bunu başarmıştı. Yasa geçtikten daha sonra fiilen 1300 kişi başöğretmenliğe geçecek. Uzmanlar da fiilen 17-18 bin civarında olabilir, bunlar geçmiş olacak.”
Yeni maddede en büyük avantajın uzmanlık ve başöğretmenlik için kota konulmaması olduğunu vurgulayan Selvi, ayrıyeten yüksek lisans ve doktoranın alanda yapılması zorunluluğunun bulunmamasının değerine işaret etti.
Meslek Kanunu’na ait çalışma başladığında sendika raporunu ilgili kurumlara ilettiklerini aktaran Selvi, “Memnuniyet verici olan şu ki oradaki tekliflerimizin kıymetli ölçüde karşılık bulduğunu görüyoruz.” tabirini kullandı.
Selvi, 20. Ulusal Eğitim Şurası’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şura’nın açılış toplantısında bilgilerinı deklare ettiğı Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait değerlendirmelerde bulundu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 5 yıldır ağır biçimde tartışıldığını tabir eden Selvi, kimi sebepler niçiniyle kanunun fiiliyata geçmesinin mümkün olmadığını lakin şu anda sona yaklaşıldığını vurguladı.
Kamuoyunda kanuna yönelik epey yanlış tartışmalar yapıldığına dikkati çeken Selvi, “Bir sefer her şeydilk evvel öğretmenler açısından 100 yılın kanunu. Zira öğretmenler, kamu sistemi içerisinde eğitim-öğretim hizmeti sınıfıydı. Meslek Kanunu ile öğretmenlik artık genel kamu sistemi ortasında özel kanunla çalışan bir kümesi söz ediyor. Bu alışılmış hem de bir statü değişikliği demektir.” diye konuştu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi
“Statünün getirmiş olduğu birtakım durumları da elde etmiş olacaklar”
Selvi, kanunun öğretmenlere statü kazandırdığını, mali ve özlük haklarıyla ilgili değerli düzenlemeler içerdiğini aktararak, statünün getirdiği birtakım durumların bulunduğuna işaret etti.
Birinci derecedeki öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesine ait Selvi, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte öğretmenlik bir meslek mesleğine kavuşacağı için 3600 müktesebiyle işe başlamış olacak. Yani bu arkadaşlarımız, birinci dereceye indiği anda 3600 ek gösterge fiilen onların göstergesi haline gelmiş olacak” diye konuştu.
Selvi, kanunla öğretmenlerin meslek mesleğinin kazandırmış olduğu ek gösterge avantajlarını da kullanmış olacağının altını çizerek, “Örnek verecek olursak, 30 yıl çalışan bir arkadaşımız 3600 ek göstergeyle emekli olduğu vakit yaklaşık 30 bin lira civarında tazminatında ek artı olacak. bir daha bununla birlikte emekli maaşlarında 900 lira civarında bir artı olacak. Olağan bu önümüzdeki artırımların yansımamış hali. Artırımlarla bir arada bunlar da artacaktır. Bundan emekliler de yararlanacak. Yani öğretmenlik mesleğini yapmış birisi emekli olduğu vakit bu haktan yararlanabilecek.” değerlendirmesini yaptı.
“10 yılını dolduranlar imtihana girmek suretiyle uzman olabilecek”
Meslek mesleklerinde kademeleşmenin olduğunu ve öğretmenliğin de “stajyer öğretmen”, “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olarak kategoriler haline geldiğini vurgulayan Selvi, “örneğin nasıl bir pratisyen doktor, uzman doktor düzenlemesi var ise tıpkı onun üzere olacak. Bu noktada da 10 yılını hizmetle doldurmuş arkadaşlarımız, imtihana girmek suretiyle uzman olabilecekler. İmtihanı kazandıktan daha sonra birtakım yeterliliklere de sahipse, yani birtakım etkinlikler çerçevesinde değerlendirildiğinde rastgele bir kontenjan kısıtlaması da olmadan bu hakkı elde edebilecek” tabirlerini kullandı.
“Uzman öğretmenler direkt geçiş yapacak”
Selvi, şu anda uzman öğretmen olanların durumunun ne olacağına yönelik soru üzerine, şu ayrıntıları verdi:
“Şu anda uzman öğretmen olan arkadaşlarımız direkt geçiş yapacaklar. Meslek Kanunu çıktıktan daha sonra uzmanlık imtihanına 10 yılını doldurmuş arkadaşlarımız katılacak ki bunlar yaklaşık 600 bin öğretmeni ihtiva ediyor. Burada bir kontenjan sınırlaması yok. Sorun master ve doktora yapanlarda bu biçimde alanında master ve doktora koşulu vardı. Artık bu kaldırılıyor. 600 bin kişinin hepsi teorik olarak imtihanı kazansa hepsi de uzman olabilirler, natürel bu fiili olarak. Başarılı olan ve öbür yeterliliklere de sahip arkadaşlarımızın uzman olma imkanı olacak. Şu anki başöğretmenler otomatik olarak geçecek. Şayet yeni başöğretmen olacaksa uzmanlıkta 10 yılını geçirmiş arkadaşlar bir daha imtihana girmek ve aşikâr yeterliliklere sahip olmak şartıyla başöğretmen olabilecek.”
“Bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj manasına geliyor”
Uzman öğretmenlerin maaşlarında 1000 liralık artışın olacağını ve hem de da bir derece alacaklarını lisana getiren Selvi, “Yani bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj elde etmesi manasına gelir. bir daha başöğretmen arkadaşlara da bu derece bir defa daha verilecek ve hem de başöğretmen arkadaşlarımızın maaşına da 1000 liraya artı 2 bin lira daha verilecek. bu biçimdece birtakım avantajlar elde etmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kadrolu öğretmenlerin bütün haklarına sahip olacak”
Öğretmenlerin istihdam edilirken kontratlı olarak istihdam edildiğini ve 3 yıl boyunca özlük haklarında takımlı meslektaşlarına bakılırsa dezavantajlı durumlarının kelam konusu olduğunu belirten Selvi, bu öğretmenlerin dördüncü yılda takıma geçtiğini hatırlattı.
Kontratlı öğretmenlerin bir bölgede 4 yıl çalışma mecburiliği olduğuna dikkati çeken Selvi, şunları kaydetti:
“Tabii bunun getirmiş olduğu birtakım kuvvetlikler var. Özür kümesinde sorunlar var, aileler parçalanıyor, zorlukları var. Şu andaki yapılan düzenlemeyle ‘sözleşmeli’ ismen kaldı ancak takımlı öğretmenlerin sahip olduğu bütün haklara sahip olacak. Bu şunu da getiriyor, muhtemelen iç düzenlemeleri yapıldığı vakit özlük hakları eşitleneceği için eş durumu üzere mazerete dayalı birtakım mevzular da takımlı öğretmenlerdeki üzere çözülme imkanına kavuşmuş olacak. Buradan şu biçimde bir kıymetlendirme yapılıyor. Takıma mı geçirilmiş olacak. Artık kadrolunun sahip olduğu haklar kendisine verilecek lakin kamuda istihdamda bir kontratlı düzenlemesi var. Kontratlı çalışanların durumunu da bir daha toplu kontratta 2022 yılında çözümlemek üzere mutabık olmuştuk. O süreçte bunun da bütün detayıyla değerlendirmesi olacak. Tahminen de o süreçte takım imkanı olabilir yahut öteki hizmet kollarında da eşitlemeler kelam konusu olabilir.”
“1300 civarında başöğretmen var”
Selvi, şu anda eğitim sisteminde kaç başöğretmen bulunduğuna yönelik soru üzerine, şu ayrıntıları paylaştı:
“Şu anda 1300 civarında başöğretmen arkadaşımız var. Uzman arkadaşlarımız ona göre daha epey. örneğin biz imtihana girip uzman olduğumuzda aşağı üst 20 bin civarında arkadaşımız bunu başarmıştı. Yasa geçtikten daha sonra fiilen 1300 kişi başöğretmenliğe geçecek. Uzmanlar da fiilen 17-18 bin civarında olabilir, bunlar geçmiş olacak.”
Yeni maddede en büyük avantajın uzmanlık ve başöğretmenlik için kota konulmaması olduğunu vurgulayan Selvi, ayrıyeten yüksek lisans ve doktoranın alanda yapılması zorunluluğunun bulunmamasının değerine işaret etti.
Meslek Kanunu’na ait çalışma başladığında sendika raporunu ilgili kurumlara ilettiklerini aktaran Selvi, “Memnuniyet verici olan şu ki oradaki tekliflerimizin kıymetli ölçüde karşılık bulduğunu görüyoruz.” tabirini kullandı.