Numan Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’na “Hellalleşme” için adres gösterdi AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Merkez Bankası yasasında verilen yetkiler muhakkaktır. Bu yetkiler içerisinde Merkez Bankası yetkilerini bağımsız olarak kullanır. Maksadımız, epeyce kısa müddette kur dalgalanmalarını frenlemek” dedi.
Kurtulmuş, Haber Global’deki ”Siyaset Özel” programında gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.
Global bir ekonomik savaş olduğunu ve sıkıntı bir periyottan geçildiğini vurgulayan Kurtulmuş, ”Yüzde 9-10 aralığında büyüyecek bir ekonomimiz var. Bu sürecin süreksiz dalgalanma olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Büyük güçler, ekonomik güçler içinde ekonomik olarak büyük bir savaş olduğunu aktaran Kurtulmuş, üstüne bir de pandeminin ortaya çıktığını, buna karşın Türkiye’nin tedarik zincirlerini kırmadan yoluna devam ettiğini söylemiş oldu.
Kurtulmuş, şu biçimde devam etti:
”Dünya krizleri, dönemsel krizler bize bir şey öğretti, tezgah dağılırsa tekrar toparlaması hayli sıkıntı. Yani üretimin, endüstricinin, KOBİ’lerin üretmeye devam etmesi lazım. Bunu söylerken her şey güllük gülistanlıktır manasında söylemiyorum. Türkiye kendi göbeğini kendi kesti, İHA’larıyla, SİHA’larıyla ulusal savunma endüstrisinde epeyce değerli bir yere geldi. Türkiye, pandeminin en ağır olduğu vakit içinder Eskişehir’deki TAİ’nin fabrikasında yüzde yüz yerli imkanlarımızla helikopter motorunu yaptı. Biliyorlar ki şayet Türkiye bu istikamette giderse birkaç sene içerisinde kendi uçaklarının olabileceği bir ülke olacak. Türkiye, Allah’ın müsaadesiyle uçak motorunu da yapacak. Aslında Türkiye’nin endüstrileşmesi tarihi hem de Türkiye’nin bir ihanet tarihidir. Türkiye’nin endüstrileşmesine nasıl mani olunduğuna, merhum Nuri Demirağ’a bakın. Türkiye’nin kendi ulusal endüstrisini kurması her yerde engellenmiştir.”
Kurtulmuş, her alanda kuvvetli, büyük Türkiye için çabalarını sürdürdüklerini lisana getirerek, “Sanayide, üretimde, ihracatta, istihdamda kuvvetli bir Türkiye için gayret ediyoruz. Türkiye’nin yüzde 9-10 gelişmesi esasen halka direkt yansıyacak bir sonuç oluşturacaktır. Önümüzdeki sıkıntı dövizin bu kadar yüksek olması, daha da kıymetlisi oynak bir biçimde seyretmesi. Ümit ediyorum ki kısa bir süre içerisinde muhakkak bir düzeye gelecek. Üreten önünü nazarancek, tüketen önünü bakılırsacek. Burada en değerli sıkıntılardan birisi, vatandaşımızın yani ferdî tasarruflarını gdolayıp dövize dönmemesidir.” dedi.
“KURDAKİ ÇOK OYNAKLIK niçinİYLE ALIM GÜCÜ OLUMSUZ ETKİLENİYOR”
”Türkiye’de yatırım yapılmıyor” demenin gerçeği yansıtmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Kurdaki çok oynaklık niçiniyle alım gücü olumsuz etkileniyor. Minimum fiyat her insanın ‘tamam’ dediği bir ölçüde olacak, hakkaniyetli olacak. Taban ücretlinin alım gücünü geçen yıldan aşağı götürmeyecek bir sayı hesaplanmalı. Sıkıntı bir tablo olduğunun farkındayız. Yeterli niyetli söylenmiş tenkitleri takip ediyoruz. Gayemiz, fazlaca kısa müddette kur dalgalanmalarını frenlemek. Üretim, istihdam, ihracat ve yatırıma ziyan vermeden kurdaki oynaklığı giderecek adımları atacağız. En kısa müddet ortasında bu güç tablonun yatışacağına, kurdaki oynaklığın aşağı hakikat gideceğine inanıyorum. Türkiye’nin üretme mecburiyeti var. Türkiye’nin ihracatını, üretim tarafını güçlendirmesi mecburiyeti var. Bunun için de mümkün olduğu kadar üretim maliyetlerinin yükünü azaltmak ve dövizdeki gelişmelerden Türkiye iktisadı lehine sonuçlar elde etmek mecburiyetindeyiz .Merkez Bankası, teknik imkanlarını sonuna kadar analiz edecek. Nerede, hangi enstrümanı kullanabilir, elindeki imkanlar nelerdir, bunların bilgilerinı Merkez Bankası biliyor, bunları ortaya koyacak ve ona bakılırsa sonucunı kendisi verecektir. Hükümet bu tarafa giderken Merkez Bankası, ‘Ben bağımsızım, ben bu tarafa gidiyorum’, bu biçimde bir şey aslına bakarsanız işin tabiatına alışılmamıştır. Merkez Bankası yasasında verilen yetkiler muhakkaktır. Bu yetkiler içerisinde Merkez Bankası yetkilerini bağımsız olarak kullanır.”
Toplumda var olan talebi siyasetin göz arkası edemeyeceğini aktaran Kurtulmuş, sonuçta bir de imkan ve öncelik problemi olduğunu belirterek, “İmkanlar, evvelar, talepler bir ortaya getirilir, ona göre üçünün kesiştiği noktada karar alınır. Taban fiyat vergi dışı kalmalıdır lakin nihayetinde bütçe imkanı çerçevesinde konuşulması lazım” dedi.
“TÜRKİYE HER VAKİT SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANA OLDU”
Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan mutabakatlara değinen Kurtulmuş, “bir daha dostluğu, kardeşliği sağlamak zorundayız. Şayet biz bunu çözemezsek, elin oğlu gelip ensemizde boza pişirir. Bütün bölgemizdeki ülkelerle âlâ bağlantılarımızın gelişmesini önemsiyoruz ve bizi uygun bir yere götüreceğini biliyoruz. Türkiye, her vakit Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana oldu. Suriye’de her etnik kökendeki halkın barış ortasında yaşamasını istiyoruz. Bunu için de Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması lazım” formunda konuştu.
Kurtulmuş, tevazu ve empatinin kıymetine işaret ederek, ”İktidar partisi mensubu arkadaşlar hassas bir periyottan geçilirken söylemiş olduklerinde kılı kırk yarmalı. Vatandaş güç bir devirden geçiyor. İktidar partisindeki arkadaşlarımız epey hassas olmalı. Lakin toplumsal medyada manipülasyon ile bu durumu çığırından çıkarmak isteyenler var. Sokakları karıştırmaya yönelik sorumsuz kelamların toplumsal medyada paylaşıldığını görüyorum. Çok titiz ve dikkatli olmamız lazım, bunun yolu tevazu ve empati yapmaktan geçiyor” sözlerini kullandı.
“SAMİMİ BİR HELALLEŞMEYE GİDECEKSE ÇOK YİĞİT OLMALI”
Kurtulmuş, bir soru üzerine, CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması üzere bir istekleri olmadığını belirterek, “Bu bizi ilgilendirmez” dedi.
CHP’nin helalleşme çağırısı samimi ise Türkiye’nin işine yarayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Samimi bir helalleşmeye gidecekse fazlaca gözü pek olmalı. Helalleşme olacaksa özür dileme olacak. Yiğit olunacaksa bu Türkiye’nin ve CHP’nin hayrına olur. Millet samimi olarak özürlere başlanmasını istiyor.” diye konuştu.
CHP’nin 28 Şubat sürecindeki halini, Meclis’te yaşananları, üniversitede başörtülü öğrencilere yönelik yansısını ve bugün hala birtakım parti yöneticilerinin başörtülülere yönelik tutumlarını hatırlatan Kurtulmuş, CHP önderi Kılıçdaroğlu’na hellalleşme için davette bulundu.
Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarında bütün siyasi partilerin görüşünü ortaya koymasını istediklerini aktardı.
Kurtulmuş, Osman Kavala davasına ait soruya da “Mahkemenin eldeki kanıtlar çerçevesinde adil bir karar vereceğini düşünüyorum. Yargı buna karar verecek. Türk yargısı bağımsız bir yargı olarak karar verecek. Bu mahkemenin işidir, kendimizi yargıç yerine koyamayız. Türkiye mahkemelerini yönlendirmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Türkiye’de bağımsız bir yargı var” karşılığını verdi.
KAYNAK: AA
Kurtulmuş, Haber Global’deki ”Siyaset Özel” programında gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.
Global bir ekonomik savaş olduğunu ve sıkıntı bir periyottan geçildiğini vurgulayan Kurtulmuş, ”Yüzde 9-10 aralığında büyüyecek bir ekonomimiz var. Bu sürecin süreksiz dalgalanma olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Büyük güçler, ekonomik güçler içinde ekonomik olarak büyük bir savaş olduğunu aktaran Kurtulmuş, üstüne bir de pandeminin ortaya çıktığını, buna karşın Türkiye’nin tedarik zincirlerini kırmadan yoluna devam ettiğini söylemiş oldu.
Kurtulmuş, şu biçimde devam etti:
”Dünya krizleri, dönemsel krizler bize bir şey öğretti, tezgah dağılırsa tekrar toparlaması hayli sıkıntı. Yani üretimin, endüstricinin, KOBİ’lerin üretmeye devam etmesi lazım. Bunu söylerken her şey güllük gülistanlıktır manasında söylemiyorum. Türkiye kendi göbeğini kendi kesti, İHA’larıyla, SİHA’larıyla ulusal savunma endüstrisinde epeyce değerli bir yere geldi. Türkiye, pandeminin en ağır olduğu vakit içinder Eskişehir’deki TAİ’nin fabrikasında yüzde yüz yerli imkanlarımızla helikopter motorunu yaptı. Biliyorlar ki şayet Türkiye bu istikamette giderse birkaç sene içerisinde kendi uçaklarının olabileceği bir ülke olacak. Türkiye, Allah’ın müsaadesiyle uçak motorunu da yapacak. Aslında Türkiye’nin endüstrileşmesi tarihi hem de Türkiye’nin bir ihanet tarihidir. Türkiye’nin endüstrileşmesine nasıl mani olunduğuna, merhum Nuri Demirağ’a bakın. Türkiye’nin kendi ulusal endüstrisini kurması her yerde engellenmiştir.”
Kurtulmuş, her alanda kuvvetli, büyük Türkiye için çabalarını sürdürdüklerini lisana getirerek, “Sanayide, üretimde, ihracatta, istihdamda kuvvetli bir Türkiye için gayret ediyoruz. Türkiye’nin yüzde 9-10 gelişmesi esasen halka direkt yansıyacak bir sonuç oluşturacaktır. Önümüzdeki sıkıntı dövizin bu kadar yüksek olması, daha da kıymetlisi oynak bir biçimde seyretmesi. Ümit ediyorum ki kısa bir süre içerisinde muhakkak bir düzeye gelecek. Üreten önünü nazarancek, tüketen önünü bakılırsacek. Burada en değerli sıkıntılardan birisi, vatandaşımızın yani ferdî tasarruflarını gdolayıp dövize dönmemesidir.” dedi.
“KURDAKİ ÇOK OYNAKLIK niçinİYLE ALIM GÜCÜ OLUMSUZ ETKİLENİYOR”
”Türkiye’de yatırım yapılmıyor” demenin gerçeği yansıtmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Kurdaki çok oynaklık niçiniyle alım gücü olumsuz etkileniyor. Minimum fiyat her insanın ‘tamam’ dediği bir ölçüde olacak, hakkaniyetli olacak. Taban ücretlinin alım gücünü geçen yıldan aşağı götürmeyecek bir sayı hesaplanmalı. Sıkıntı bir tablo olduğunun farkındayız. Yeterli niyetli söylenmiş tenkitleri takip ediyoruz. Gayemiz, fazlaca kısa müddette kur dalgalanmalarını frenlemek. Üretim, istihdam, ihracat ve yatırıma ziyan vermeden kurdaki oynaklığı giderecek adımları atacağız. En kısa müddet ortasında bu güç tablonun yatışacağına, kurdaki oynaklığın aşağı hakikat gideceğine inanıyorum. Türkiye’nin üretme mecburiyeti var. Türkiye’nin ihracatını, üretim tarafını güçlendirmesi mecburiyeti var. Bunun için de mümkün olduğu kadar üretim maliyetlerinin yükünü azaltmak ve dövizdeki gelişmelerden Türkiye iktisadı lehine sonuçlar elde etmek mecburiyetindeyiz .Merkez Bankası, teknik imkanlarını sonuna kadar analiz edecek. Nerede, hangi enstrümanı kullanabilir, elindeki imkanlar nelerdir, bunların bilgilerinı Merkez Bankası biliyor, bunları ortaya koyacak ve ona bakılırsa sonucunı kendisi verecektir. Hükümet bu tarafa giderken Merkez Bankası, ‘Ben bağımsızım, ben bu tarafa gidiyorum’, bu biçimde bir şey aslına bakarsanız işin tabiatına alışılmamıştır. Merkez Bankası yasasında verilen yetkiler muhakkaktır. Bu yetkiler içerisinde Merkez Bankası yetkilerini bağımsız olarak kullanır.”
Toplumda var olan talebi siyasetin göz arkası edemeyeceğini aktaran Kurtulmuş, sonuçta bir de imkan ve öncelik problemi olduğunu belirterek, “İmkanlar, evvelar, talepler bir ortaya getirilir, ona göre üçünün kesiştiği noktada karar alınır. Taban fiyat vergi dışı kalmalıdır lakin nihayetinde bütçe imkanı çerçevesinde konuşulması lazım” dedi.
“TÜRKİYE HER VAKİT SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANA OLDU”
Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan mutabakatlara değinen Kurtulmuş, “bir daha dostluğu, kardeşliği sağlamak zorundayız. Şayet biz bunu çözemezsek, elin oğlu gelip ensemizde boza pişirir. Bütün bölgemizdeki ülkelerle âlâ bağlantılarımızın gelişmesini önemsiyoruz ve bizi uygun bir yere götüreceğini biliyoruz. Türkiye, her vakit Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana oldu. Suriye’de her etnik kökendeki halkın barış ortasında yaşamasını istiyoruz. Bunu için de Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması lazım” formunda konuştu.
Kurtulmuş, tevazu ve empatinin kıymetine işaret ederek, ”İktidar partisi mensubu arkadaşlar hassas bir periyottan geçilirken söylemiş olduklerinde kılı kırk yarmalı. Vatandaş güç bir devirden geçiyor. İktidar partisindeki arkadaşlarımız epey hassas olmalı. Lakin toplumsal medyada manipülasyon ile bu durumu çığırından çıkarmak isteyenler var. Sokakları karıştırmaya yönelik sorumsuz kelamların toplumsal medyada paylaşıldığını görüyorum. Çok titiz ve dikkatli olmamız lazım, bunun yolu tevazu ve empati yapmaktan geçiyor” sözlerini kullandı.
“SAMİMİ BİR HELALLEŞMEYE GİDECEKSE ÇOK YİĞİT OLMALI”
Kurtulmuş, bir soru üzerine, CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması üzere bir istekleri olmadığını belirterek, “Bu bizi ilgilendirmez” dedi.
CHP’nin helalleşme çağırısı samimi ise Türkiye’nin işine yarayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Samimi bir helalleşmeye gidecekse fazlaca gözü pek olmalı. Helalleşme olacaksa özür dileme olacak. Yiğit olunacaksa bu Türkiye’nin ve CHP’nin hayrına olur. Millet samimi olarak özürlere başlanmasını istiyor.” diye konuştu.
CHP’nin 28 Şubat sürecindeki halini, Meclis’te yaşananları, üniversitede başörtülü öğrencilere yönelik yansısını ve bugün hala birtakım parti yöneticilerinin başörtülülere yönelik tutumlarını hatırlatan Kurtulmuş, CHP önderi Kılıçdaroğlu’na hellalleşme için davette bulundu.
Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarında bütün siyasi partilerin görüşünü ortaya koymasını istediklerini aktardı.
Kurtulmuş, Osman Kavala davasına ait soruya da “Mahkemenin eldeki kanıtlar çerçevesinde adil bir karar vereceğini düşünüyorum. Yargı buna karar verecek. Türk yargısı bağımsız bir yargı olarak karar verecek. Bu mahkemenin işidir, kendimizi yargıç yerine koyamayız. Türkiye mahkemelerini yönlendirmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Türkiye’de bağımsız bir yargı var” karşılığını verdi.
KAYNAK: AA