Numan Kurtulmuş: Buna göz yumanlara eyvallah etmiyoruz Kurtulmuş, Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneğince bir düğün salonunda düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, manevi kalkınmada kıymetli rol üstüne alan kurumların başında imam hatip okullarının ve ilahiyat fakültelerinin geldiğini söylemiş oldu.
İmam hatip okullarının bir sürü engellemeyle karşılaştığını hatırlatan Kurtulmuş, imam hatip okullarının sayısının arttığını belirtti.
Adnan Menderes’in, Çankaya Köşkü’ndeki bir toplantıda “niçin imam hatip okullarını açmıyorsunuz?” denilmesi üzerine “Ben de imam hatip okullarının açılmasını, din eğitiminin ilerlemesini, milletin dinini öğrenmesini istiyorum ancak zannediyor musunuz ki benim kabinemdeki beşerler buna ‘evet’ diyorlar? Bir ben inanıyorum bir de Tevfik İleri inanıyor, bir de eşlerimiz inanıyor.” sözlerini kullandığını aktardı. Numan Kurtulmuş, o periyotlardan bugünlere ulaşıldığını vurguladı.
Yakın vakitte da katsayı zulmüyle imam hatip mezunlarının üniversiteye gitmesinin önünün kapandığını anımsatan Kurtulmuş, bu vakitte epeyce sayıda okulun kapısına kilit vurulduğunu kaydetti.
Bu yaşananların milattan evvel değil, 1997’den, 28 Şubat sürecinden daha sonra yaşandığına işaret eden Kurtulmuş, gayretin akabinde imam hatip lisesi mezunlarının dilediği fakültelere yerleşebildiğini, epey sayıda imam hatip lisesi öğrencisinin derecelere girdiğini söz etti.
Türkiye’de geçmiş devirlerde başörtüsü zulmünün de yaşandığını söyleyen Kurtulmuş, “Bir tane milletvekilinin dahi olmasını hazmedememişlerdi. Artık epeyce sayıda başörtülü arkadaşımız var, başörtülüler de başı açık kardeşlerimiz de olacak. Millette ne var ise hepsi Türkiye’de, Büyük Millet Meclisi’nde de her yerde temsil edilecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
“AYASOFYA’NIN KAPILARI AÇILDI”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasına da değinen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Ayasofya’nın kapılarının açıldığını, zincirlerinin kırıldığını belirtti.
Türk milletinin kazanmaya devam edeceğinin altını çizen Kurtulmuş, maddi ve manevi alanda kalkınmanın süreceğini söylemiş oldu.
Danimarkalı çok sağcı Sıkı İstikamet Partisi (Stram Kurs) başkanı Rasmus Paludan’ın, Tarnby kentinde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim yakmasına reaksiyon gösteren Kurtulmuş, şöyleki devam etti:
“Dünyanın biroldukca yerinde İslam aykırılığına şahit oluyoruz. Bu mübarek ramazan günlerinde evvel İsveç’te, gerisinden da bugün Danimarka’da ırkçı, İslam düşmanı, insanlık düşmanı faşist, tıpkı vakitte polislerin himayesi ismi altında, gerisine gizlendiği siyasi partinin gücünü de alarak Kur’an-ı Kerim’i yaktı. Orada insanları huzursuz etmek için sokakların fitilini ateşledi. Bu asla kabul edilemez. Bu hareket, yalnızca bir kişinin yaptığı bir aksiyon değildir. Bu hareket, ona müsamaha eden zihniyetin beğenilen gördüğü bir ahlaksızlıktır. Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına müsaade etmekle, İncil’in, Tevrat’ın, Yeni Ahit’in, Eski Ahit’in yakılmasına müsaade etmek içinde zerre miskal bir fark yoktur. Biz bütün insanların hem kutsallarına hem kutsal metinlerine hürmet duyarız. hiç bir Müslüman, tıpkı vakitte bu biçimde politik bir sebeple rastgele bir kutsal metni ateşe vermez, saygısızlık yapmaz. Bu tablo, Batı’nın geldiği noktayı göstermesi bakımından, dünyadaki İslam düşmanlığının geldiği noktayı göstermesi bakımından hem ibretliktir tıpkı vakitte ders alınması gereken noktadır.”
“Orada yakılan yalnızca Kur’an-ı Kerimler değildir, orada yakılan insanlığın vicdanıdır, 8,5 milyar insanın tıpkı dünyada tıpkı havayı teneffüs etme iradesine karşı yapılan bir suikasttir, dünya barışına karşı yapılan bir suikasttir.” diyen Kurtulmuş, Müslümanların kutsalına hakarete seyirci kalanların vebalin altında kalacağını, insanlık cürmünün paydaşı olacağını vurguladı.
Kurtulmuş, “Avrupa’nın kuzeyinde, birebir vakitte sorsanız dünyanın en demokrat, en insan haklarına saygılı, en epey inançlara hürmetkar olduğunu sav eden ülkelerde bu alçaklığın yapılması insanlık ismine utanç vesilesidir. Şiddetle telin ediyoruz, millet olarak bu alçaklığı asla kabul etmiyor, buna göz yumanlara da eyvallah etmiyoruz.” diye konuştu.
“MESCİD-İ AKSA’NIN KUDÜS’ÜN İZZETİNİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”
Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınların her ramazan ayında rutin haline getirildiğini söz eden Kurtulmuş, siyonist rejimin orayı yıkarak eski tapınağı ortaya çıkarmak isteyen fanatik Musevilerin önünü açmasının Danimarka’dakine, İsveç’tekine benzeri bir tablo olduğunu kaydetti. Numan Kurtulmuş, her ikisinde de bu barbarlığın polis ve güvenlik kuvvetlerinin nezareti altında gerçekleştirildiğini belirtti.
Mescid-i Aksa’nın Müslümanların birinci kıblesi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, yaşananlarla insanlıktan çıkmış faşist güruhun ne hale geldiğinin görüldüğünü söz etti. Numan Kurtulmuş, “Bunlara karşı da biz, Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün izzetini, gururunu, mahremiyetini korumakla yükümlüyüz.” dedi.
Türk milletinin yaşananlar karşısında sarsıldığını lisana getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İnşallah bu ramazanda karşılaştığımız bu insanlık dışı taarruzlar son olur. ‘Türkiye, neden büyük kuvvetli Türkiye olmalıdır’ sorusunun karşılıklarından birisi de budur. Yeryüzündeki bütün bu haksızlıkları, zulümleri önleyebilmek için hem siyaset olarak hem kelam olarak hem kuvvetli devlet olarak ayakta durmamız lazım ki barbarlar, zalimler zulüm adımları atarken düşünerek adım atabilsinler, düşünerek adım atsınlar ve bundan vazgeçsinler. Filistin sıkıntısında de Filistinli Müslümanların sonuna kadar bu çabayı verdiği inşallah eninde sonunda başşehri Kudüs olan tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin kurulacağına yürekten inanıyorum, millet olarak buna inanıyoruz. İnşallah Avrupa’da kara yüzlerini gördüğümüz bu faşist, ırkçı, İslam düşmanı güruhun da bu yaptıklarından bin pişman olacaklarını daima birlikte goreceğiz.”
İftar programına Mamak Belediye Lideri Murat Köse, Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği Lideri Nazım Savaş, birtakım milletvekilleri ve epey sayıda davetli katıldı.
KAYNAK: AA
İmam hatip okullarının bir sürü engellemeyle karşılaştığını hatırlatan Kurtulmuş, imam hatip okullarının sayısının arttığını belirtti.
Adnan Menderes’in, Çankaya Köşkü’ndeki bir toplantıda “niçin imam hatip okullarını açmıyorsunuz?” denilmesi üzerine “Ben de imam hatip okullarının açılmasını, din eğitiminin ilerlemesini, milletin dinini öğrenmesini istiyorum ancak zannediyor musunuz ki benim kabinemdeki beşerler buna ‘evet’ diyorlar? Bir ben inanıyorum bir de Tevfik İleri inanıyor, bir de eşlerimiz inanıyor.” sözlerini kullandığını aktardı. Numan Kurtulmuş, o periyotlardan bugünlere ulaşıldığını vurguladı.
Yakın vakitte da katsayı zulmüyle imam hatip mezunlarının üniversiteye gitmesinin önünün kapandığını anımsatan Kurtulmuş, bu vakitte epeyce sayıda okulun kapısına kilit vurulduğunu kaydetti.
Bu yaşananların milattan evvel değil, 1997’den, 28 Şubat sürecinden daha sonra yaşandığına işaret eden Kurtulmuş, gayretin akabinde imam hatip lisesi mezunlarının dilediği fakültelere yerleşebildiğini, epey sayıda imam hatip lisesi öğrencisinin derecelere girdiğini söz etti.
Türkiye’de geçmiş devirlerde başörtüsü zulmünün de yaşandığını söyleyen Kurtulmuş, “Bir tane milletvekilinin dahi olmasını hazmedememişlerdi. Artık epeyce sayıda başörtülü arkadaşımız var, başörtülüler de başı açık kardeşlerimiz de olacak. Millette ne var ise hepsi Türkiye’de, Büyük Millet Meclisi’nde de her yerde temsil edilecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
“AYASOFYA’NIN KAPILARI AÇILDI”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasına da değinen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Ayasofya’nın kapılarının açıldığını, zincirlerinin kırıldığını belirtti.
Türk milletinin kazanmaya devam edeceğinin altını çizen Kurtulmuş, maddi ve manevi alanda kalkınmanın süreceğini söylemiş oldu.
Danimarkalı çok sağcı Sıkı İstikamet Partisi (Stram Kurs) başkanı Rasmus Paludan’ın, Tarnby kentinde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim yakmasına reaksiyon gösteren Kurtulmuş, şöyleki devam etti:
“Dünyanın biroldukca yerinde İslam aykırılığına şahit oluyoruz. Bu mübarek ramazan günlerinde evvel İsveç’te, gerisinden da bugün Danimarka’da ırkçı, İslam düşmanı, insanlık düşmanı faşist, tıpkı vakitte polislerin himayesi ismi altında, gerisine gizlendiği siyasi partinin gücünü de alarak Kur’an-ı Kerim’i yaktı. Orada insanları huzursuz etmek için sokakların fitilini ateşledi. Bu asla kabul edilemez. Bu hareket, yalnızca bir kişinin yaptığı bir aksiyon değildir. Bu hareket, ona müsamaha eden zihniyetin beğenilen gördüğü bir ahlaksızlıktır. Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına müsaade etmekle, İncil’in, Tevrat’ın, Yeni Ahit’in, Eski Ahit’in yakılmasına müsaade etmek içinde zerre miskal bir fark yoktur. Biz bütün insanların hem kutsallarına hem kutsal metinlerine hürmet duyarız. hiç bir Müslüman, tıpkı vakitte bu biçimde politik bir sebeple rastgele bir kutsal metni ateşe vermez, saygısızlık yapmaz. Bu tablo, Batı’nın geldiği noktayı göstermesi bakımından, dünyadaki İslam düşmanlığının geldiği noktayı göstermesi bakımından hem ibretliktir tıpkı vakitte ders alınması gereken noktadır.”
“Orada yakılan yalnızca Kur’an-ı Kerimler değildir, orada yakılan insanlığın vicdanıdır, 8,5 milyar insanın tıpkı dünyada tıpkı havayı teneffüs etme iradesine karşı yapılan bir suikasttir, dünya barışına karşı yapılan bir suikasttir.” diyen Kurtulmuş, Müslümanların kutsalına hakarete seyirci kalanların vebalin altında kalacağını, insanlık cürmünün paydaşı olacağını vurguladı.
Kurtulmuş, “Avrupa’nın kuzeyinde, birebir vakitte sorsanız dünyanın en demokrat, en insan haklarına saygılı, en epey inançlara hürmetkar olduğunu sav eden ülkelerde bu alçaklığın yapılması insanlık ismine utanç vesilesidir. Şiddetle telin ediyoruz, millet olarak bu alçaklığı asla kabul etmiyor, buna göz yumanlara da eyvallah etmiyoruz.” diye konuştu.
“MESCİD-İ AKSA’NIN KUDÜS’ÜN İZZETİNİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”
Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınların her ramazan ayında rutin haline getirildiğini söz eden Kurtulmuş, siyonist rejimin orayı yıkarak eski tapınağı ortaya çıkarmak isteyen fanatik Musevilerin önünü açmasının Danimarka’dakine, İsveç’tekine benzeri bir tablo olduğunu kaydetti. Numan Kurtulmuş, her ikisinde de bu barbarlığın polis ve güvenlik kuvvetlerinin nezareti altında gerçekleştirildiğini belirtti.
Mescid-i Aksa’nın Müslümanların birinci kıblesi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, yaşananlarla insanlıktan çıkmış faşist güruhun ne hale geldiğinin görüldüğünü söz etti. Numan Kurtulmuş, “Bunlara karşı da biz, Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün izzetini, gururunu, mahremiyetini korumakla yükümlüyüz.” dedi.
Türk milletinin yaşananlar karşısında sarsıldığını lisana getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İnşallah bu ramazanda karşılaştığımız bu insanlık dışı taarruzlar son olur. ‘Türkiye, neden büyük kuvvetli Türkiye olmalıdır’ sorusunun karşılıklarından birisi de budur. Yeryüzündeki bütün bu haksızlıkları, zulümleri önleyebilmek için hem siyaset olarak hem kelam olarak hem kuvvetli devlet olarak ayakta durmamız lazım ki barbarlar, zalimler zulüm adımları atarken düşünerek adım atabilsinler, düşünerek adım atsınlar ve bundan vazgeçsinler. Filistin sıkıntısında de Filistinli Müslümanların sonuna kadar bu çabayı verdiği inşallah eninde sonunda başşehri Kudüs olan tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin kurulacağına yürekten inanıyorum, millet olarak buna inanıyoruz. İnşallah Avrupa’da kara yüzlerini gördüğümüz bu faşist, ırkçı, İslam düşmanı güruhun da bu yaptıklarından bin pişman olacaklarını daima birlikte goreceğiz.”
İftar programına Mamak Belediye Lideri Murat Köse, Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği Lideri Nazım Savaş, birtakım milletvekilleri ve epey sayıda davetli katıldı.
KAYNAK: AA