Manner türkçesi ne demek ?

Murat

New member
Manner Türkçesi Nedir? Bir Dil Yolculuğunda Kadın ve Erkek Yaklaşımları

Herkese merhaba! Bugün, günlük hayatımızda sıkça kullandığımız ama belki de çok derinlemesine anlamını düşündüğümüz bir kavramı ele alacağız: "Manner Türkçesi." Bu konuyu düşündüğümde aklıma bir arkadaşımın bana anlattığı ilginç bir hikâye geldi. Merak ediyorsanız, hemen paylaşmak istiyorum.

Bir gün, eski bir arkadaşımla karşılaştım. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Bir kafede buluştuk, o kahvesini yudumlarken ben de ona hayatımdan kesitler sundum. Konu bir şekilde dil üzerine geldi ve o, bana “Bence bir şeyleri anlatırken, çok fazla süslü kelimeler kullanıyorsun” dedi. Ben şaşkın bir şekilde “Ama ben sadece kelimeleri doğru ve açık seçik kullanmaya çalışıyorum” dedim. O ise “Evet, ama bu kadar ‘manner’ yapmak çok değil mi? Bir de tabii, anlamı bozmuyor mu?” dedi.

İlk başta pek anlamadım, ama sonra söylediklerinin üzerine düşündükçe fark ettim: Bazen dil, bir şeyi anlatmaktan çok, onun nasıl anlatıldığını önemseyebiliyor. Manner Türkçesi de tam olarak bunu ifade ediyor; dilin, daha zarif, daha kültürel bir şekilde, ancak bazen gereksiz biçimde süslenmiş halidir.

Manner Türkçesinin Tarihsel ve Toplumsal Yönü

“Manner”, aslında dilin yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda estetik yönünü de vurgular. Bu ifade, bir anlamda toplumun dilin kullanımına verdiği kültürel önemin izlerini taşır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, özellikle saray çevresinde kullanılan dil, halk dilinden oldukça farklıydı. Osmanlıca'nın edebi bir biçimi, zarif ve süslü kelimelerle doluydu; bunlar hem statüyü hem de eğitimi simgeliyordu. Günümüzde de, aynı şekilde, bazı insanlar daha yüksek eğitimli olduklarını ya da belirli bir kültürel çevreye ait olduklarını göstermek amacıyla dilin biçimsel yönlerine dikkat ederler.

Ancak, bu tür bir dil kullanımı, kimi zaman konuşmanın amacından sapma riskini taşır. Toplumun belirli kesimleri, kendilerini ifade ederken bu tür bir dil kullanmayı tercih ederken, bir diğer kesim ise “doğal” ve “anlaşılır” olmanın peşinden gider. O zaman da şu soru akla gelir: Dil, sadece anlaşılmak için mi vardır, yoksa bir gösteriş aracına mı dönüşmüştür?

Erkek ve Kadınların Dil Kullanımı: Çözüm Odaklı ve Empatik Yaklaşımlar

Gelin, bu noktada bir örnek üzerinden kadın ve erkeklerin dil kullanım farklarını irdeleyelim. Örnek olayımızda, iki karakterimizi ele alalım: Emre ve Elif.

Emre, çözüm odaklı bir adamdır. Bir sorunu gördüğünde, ilk olarak çözümü arar. Onun dilinde çoğu zaman net ve doğrudan cümleler bulunur. Örneğin, bir arkadaşının yaşadığı zor bir durumu anlatırken şöyle der: “Bunu çözmek için şunu yapmalısın: Şu adımı izlersen, işler yoluna girer.” Kısa, net ve çözüm odaklı.

Elif ise farklı bir şekilde yaklaşır. Sorunları empatik bir bakış açısıyla değerlendirme eğilimindedir. Arkadaşına sorununu anlatırken şöyle diyebilir: “Evet, gerçekten zor bir durumdaymışsın. Bu durumu nasıl hissediyorsun? Belki birlikte çözüm bulabiliriz, ama önce senin hislerini anlamam gerek.” Burada, Elif’in dili daha çok duygusal ve ilişkisel bir yön taşır.

Her iki yaklaşım da kendi içinde anlamlıdır. Ancak bir şeyleri anlatırken gereksiz süslemeler yapmak, kimi zaman karşıdaki kişiyi rahatsız edebilir. Manner Türkçesi’ne bu kadar takılmak, bazen anlatılmak istenen duyguyu ve mesajı kaybettirebilir. Elif’in empatik yaklaşımını düşündüğümüzde, ne kadar “manner” yaparsa yapsın, mesajı hala duygusal bir bağ kurarak iletmek daha etkili olabilir.

Dil, Bizi Nasıl Yansıtıyor?

Bundan önce bahsettiğimiz gibi, dil sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kişiliğimizi, toplumsal bağlamımızı ve duygularımızı yansıtan bir unsurdur. Manner Türkçesi de bu noktada, kişinin sosyal konumunu, eğitimini ve değerlerini sergileyen bir araç olabilir.

Dil, bazen o kadar güçlü bir araçtır ki, bir kişinin ne söylediği kadar nasıl söylediği de büyük önem taşır. Kimileri için zarif bir dil kullanmak, saygınlık kazandırırken, kimileri için bu tür süslemeler gereksiz bir maskeden başka bir şey olmayabilir.

Hikayemizde, Elif ve Emre'nin farklı yaklaşımları, bir anlamda toplumdaki erkek ve kadın dil kullanımındaki tarihsel farkları da yansıtıyor. Erkekler, genellikle daha stratejik ve çözüm odaklı bir dil kullanma eğilimindeyken, kadınlar daha çok duygusal ve empatik bir yaklaşımı tercih ediyorlar. Ancak, bu ikisi arasında da bir denge kurmak mümkündür.

Sonuç ve Düşünceler: Manner Türkçesinin Yeri ve Önemi

Sonuç olarak, manner Türkçesi sadece bir dil meselesi değildir. Toplumdaki değerlerimizi, düşünce tarzımızı ve iletişim şeklimizi de doğrudan etkiler. Dil kullanımı, her birimiz için farklı anlamlar taşıyabilir. Peki, bu sorunun cevabı nedir? Dil sadece anlam mı taşımalı, yoksa estetik ve zarafet mi?

Sizce, dildeki süslemeler, bazen amacına ulaşmanın önünde bir engel oluşturur mu? Yoksa, zarif bir dil kullanmak, duyguları daha derinlemesine ifade etmenin bir yolu mudur? Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

Hikayeyi okurken, dilin ve toplumun ne kadar iç içe olduğunu fark ettiniz mi? Belki de, dilin bize sunduğu farklı seçenekler, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesine geçiyor ve kişiliğimizin de bir yansıması haline geliyor.
 
Üst