Lider Erdoğan yeni yargı paketini duyurdu: Bayana tacize ceza artıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” ötürüsıyla AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafınca düzenlenen programa bir görüntü ileti gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargı Islahatı Strateji Belge’mizi deklare ettiğımız 30 Mayıs 2019 tarihinden bugüne kadar 5 yargı paketini hayata geçirdik. Yakında meclisimizin taktirine sunacağımız yeni bir yargı paketi ile bu ıslahat zincirine inşallah yeni bir halka daha ekliyoruz. İnsan Hakları Tanzimat Komisyonu’nun hareket kabiliyetini artıracağımız bu paket ile bayanlara yönelik taciz ve takip aksiyonlarının cezaları ağırlaştırılacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafınca düzenlenen programa 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ötürüsıyla görüntü bildiri gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığının ve kültürel ırkçılığın her geçen gün arttığını tabir etti.
GÖÇMENLERE YÖNELİK TAARRUZLARIN SAYISI 3 BİNİ AŞMIŞTIR
İslam düşmanlığı tehdidinin her geçen gün arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünya İnsan Hakları Günü’nün başta mazlum ve mağdurlar olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bundan 73 sene evvel büyük umutlarla kabul edilen BM İnsan Hakları Kozmik Beyannamesi global barış ve istikrarın korunmasında hala kıymetli bir rehber olma vasfını koruyor. Lakin başta İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık olmak üzere beyannamede yer alan prensiplere yönelik tehditler de günden güne artıyor. Günümüzde demokrasi ve insan hakları havariliği yapan biroldukca batı ülkesinde nefret telaffuzları, siyasetle bir arada günlük hayatı da esir almıştır. İnsanların kökenine, inancına, rengine, dış görünüşüne göre ayıran, en temel hak ve özgürlüklerini ellerinden alan faşist uygulamalar adeta bayağı hale gelmiştir.
YUNANİSTAN’IN MÜLTECİ BOTU BATIRMASINA REAKSİYON GÖSTERMİYORLAR
Her ne kadar buzdağının yalnızca görünen kısmını yansıtsa bile istatistikler İslam ve yabancı düşmanlığının ulaştığı boyutları açıkça ortaya koymaktadır. Geçtiğimiz yıl evvelki yıllare bakılırsa nefret kabahatlerinin sayısı 2 kat yükselmiştir. bir daha geçen yıl Avrupa’da en çok vatandaşımızın yaşadığı 3 ülkede, göçmenlere yönelik akınların sayısı 3 bini aşmıştır. Mescit ve ibadethanelere yönelik hareketler ise ana akım medyada artık haber pahası bile taşımıyor. Nefret cürümlerine yönelik kayıtsızlığın mülteciler ve yerlerinden edilmiş şahıslara karşıda sergilendiğini görüyoruz. Her seferinde insan hak ve özgürlüklerinden dem vuranlar Suriye’den Yemen’e, Afganistan’dan Arakan’a kadar bölgemizde yaşanan insani dramlara gözlerini kapıyor. Akdeniz’in her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği devasa bir kabristana dönüşmesini yalnızca seyrediyorlar. Yunanistan’ın Ege Denizi’nde mülteci botlarını batırması karşısında hiç bir reaksiyon göstermiyorlar. Ülkemizin haklı olduğu konularda dahi çabucak yaptırım lisanına sarılanların her gün televizyon ekranlarına yansıyan bu trajedilerle ilgili şimdiye kadar tek bir eleştirel cümlelerini duymadık. Tıpkı biçimde daima çocuk haklarından bahsedenlerin Avrupa’da kaybolan on binlerce Suriyeli mülteci çocukla ilgili attıkları hiç bir adıma şahit olmadık” diye konuştu.
BAYANA TACİZİN CEZASI ARTACAK
Bayanlar, çocuklar ve engelliler başta olmak üzere her bölümden insanın hak ve özgürlüklerinin genişleteceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benzer ikiyüzlülükler bayan hakları ve bayana yönelik şiddet sıkıntısında de sahnelenmektedir. Bayanlara kamusal alanda var olma hakkı tanımayan ayrımcı düzenlemeler Batılı ülkelerde hiç bir reaksiyon çekmeden rahatlıkla hayata geçebilmektedir. İstanbul Kontratı üzerinden bizi amaç alan bölümlerin vatandaşlarımızı da mağdur eden bu zulümler karşısında sessiz kalması ise başka bir garabettir. İnsan haklarının hiçe sayıldığı bu biçimdesi bir periyotta Türkiye insanı ve insani pahaları merkeze alan çalışmalarıyla öne çıkıyor. Suriye’den Yemen’e, Afganistan’dan Arakan’a kadar tüm kriz bölgelerinde insanlık onurunu kurtaran hizmetlere imza atıyoruz. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, nerede bir mazlum ve mağdur olacaksa ayrım yapmadan yardım elimizi uzatıyoruz. Dünyanın ulusal gelire bakılırsa en çok insani yardım yapan ülkelerinden birisiyiz. Savaş, çatışma ve terörden kaçan 5 milyona yakın kardeşimizi ülkemizde konuk ediyoruz. Salgınla çabada diğerleri üzere içe kapanmak yerine imkanlarımızı dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında reaksiyonumuzu göstermekten çekinmiyoruz. Sonlarımız haricinde tüm bunları yaparken ülkemiz ortasında de bayanlarımız, çocuklarımız ve engellilerimiz başta olmak üzere her kesitten insanımızın hak ve özgürlüklerini genişletmeye uğraş ediyoruz.
ISLAHAT ZİNCİRİNE YENİ BİR HALKA DAHA EKLEYECEĞİZ
Yargı Islahatı Strateji Belge’mizi deklare ettiğımız 30 Mayıs 2019 tarihinden bugüne kadar 5 yargı paketini hayata geçirdik. Yakında meclisimizin taktirine sunacağımız yeni bir yargı paketi ile bu ıslahat zincirine inşallah yeni bir halka daha ekliyoruz. İnsan Hakları Tanzimat Komisyonu’nun hareket kabiliyetini artıracağımız bu paket ile bayanlara yönelik taciz ve takip hareketlerinin cezaları ağırlaştırılacaktır. Türkiye insan odaklı devlet geleneğinde aldığı devlet geleneği ile demokrasi ve temel özgürlükler alanındaki ıslahat iradesini önümüzdeki devirde de sürdürecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun” halinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafınca düzenlenen programa 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ötürüsıyla görüntü bildiri gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığının ve kültürel ırkçılığın her geçen gün arttığını tabir etti.
GÖÇMENLERE YÖNELİK TAARRUZLARIN SAYISI 3 BİNİ AŞMIŞTIR
İslam düşmanlığı tehdidinin her geçen gün arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünya İnsan Hakları Günü’nün başta mazlum ve mağdurlar olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bundan 73 sene evvel büyük umutlarla kabul edilen BM İnsan Hakları Kozmik Beyannamesi global barış ve istikrarın korunmasında hala kıymetli bir rehber olma vasfını koruyor. Lakin başta İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık olmak üzere beyannamede yer alan prensiplere yönelik tehditler de günden güne artıyor. Günümüzde demokrasi ve insan hakları havariliği yapan biroldukca batı ülkesinde nefret telaffuzları, siyasetle bir arada günlük hayatı da esir almıştır. İnsanların kökenine, inancına, rengine, dış görünüşüne göre ayıran, en temel hak ve özgürlüklerini ellerinden alan faşist uygulamalar adeta bayağı hale gelmiştir.
YUNANİSTAN’IN MÜLTECİ BOTU BATIRMASINA REAKSİYON GÖSTERMİYORLAR
Her ne kadar buzdağının yalnızca görünen kısmını yansıtsa bile istatistikler İslam ve yabancı düşmanlığının ulaştığı boyutları açıkça ortaya koymaktadır. Geçtiğimiz yıl evvelki yıllare bakılırsa nefret kabahatlerinin sayısı 2 kat yükselmiştir. bir daha geçen yıl Avrupa’da en çok vatandaşımızın yaşadığı 3 ülkede, göçmenlere yönelik akınların sayısı 3 bini aşmıştır. Mescit ve ibadethanelere yönelik hareketler ise ana akım medyada artık haber pahası bile taşımıyor. Nefret cürümlerine yönelik kayıtsızlığın mülteciler ve yerlerinden edilmiş şahıslara karşıda sergilendiğini görüyoruz. Her seferinde insan hak ve özgürlüklerinden dem vuranlar Suriye’den Yemen’e, Afganistan’dan Arakan’a kadar bölgemizde yaşanan insani dramlara gözlerini kapıyor. Akdeniz’in her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği devasa bir kabristana dönüşmesini yalnızca seyrediyorlar. Yunanistan’ın Ege Denizi’nde mülteci botlarını batırması karşısında hiç bir reaksiyon göstermiyorlar. Ülkemizin haklı olduğu konularda dahi çabucak yaptırım lisanına sarılanların her gün televizyon ekranlarına yansıyan bu trajedilerle ilgili şimdiye kadar tek bir eleştirel cümlelerini duymadık. Tıpkı biçimde daima çocuk haklarından bahsedenlerin Avrupa’da kaybolan on binlerce Suriyeli mülteci çocukla ilgili attıkları hiç bir adıma şahit olmadık” diye konuştu.
BAYANA TACİZİN CEZASI ARTACAK
Bayanlar, çocuklar ve engelliler başta olmak üzere her bölümden insanın hak ve özgürlüklerinin genişleteceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benzer ikiyüzlülükler bayan hakları ve bayana yönelik şiddet sıkıntısında de sahnelenmektedir. Bayanlara kamusal alanda var olma hakkı tanımayan ayrımcı düzenlemeler Batılı ülkelerde hiç bir reaksiyon çekmeden rahatlıkla hayata geçebilmektedir. İstanbul Kontratı üzerinden bizi amaç alan bölümlerin vatandaşlarımızı da mağdur eden bu zulümler karşısında sessiz kalması ise başka bir garabettir. İnsan haklarının hiçe sayıldığı bu biçimdesi bir periyotta Türkiye insanı ve insani pahaları merkeze alan çalışmalarıyla öne çıkıyor. Suriye’den Yemen’e, Afganistan’dan Arakan’a kadar tüm kriz bölgelerinde insanlık onurunu kurtaran hizmetlere imza atıyoruz. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, nerede bir mazlum ve mağdur olacaksa ayrım yapmadan yardım elimizi uzatıyoruz. Dünyanın ulusal gelire bakılırsa en çok insani yardım yapan ülkelerinden birisiyiz. Savaş, çatışma ve terörden kaçan 5 milyona yakın kardeşimizi ülkemizde konuk ediyoruz. Salgınla çabada diğerleri üzere içe kapanmak yerine imkanlarımızı dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında reaksiyonumuzu göstermekten çekinmiyoruz. Sonlarımız haricinde tüm bunları yaparken ülkemiz ortasında de bayanlarımız, çocuklarımız ve engellilerimiz başta olmak üzere her kesitten insanımızın hak ve özgürlüklerini genişletmeye uğraş ediyoruz.
ISLAHAT ZİNCİRİNE YENİ BİR HALKA DAHA EKLEYECEĞİZ
Yargı Islahatı Strateji Belge’mizi deklare ettiğımız 30 Mayıs 2019 tarihinden bugüne kadar 5 yargı paketini hayata geçirdik. Yakında meclisimizin taktirine sunacağımız yeni bir yargı paketi ile bu ıslahat zincirine inşallah yeni bir halka daha ekliyoruz. İnsan Hakları Tanzimat Komisyonu’nun hareket kabiliyetini artıracağımız bu paket ile bayanlara yönelik taciz ve takip hareketlerinin cezaları ağırlaştırılacaktır. Türkiye insan odaklı devlet geleneğinde aldığı devlet geleneği ile demokrasi ve temel özgürlükler alanındaki ıslahat iradesini önümüzdeki devirde de sürdürecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun” halinde konuştu.