Maksimum oda sıcaklığı 19 veya 12 santigrat derece mi? Veya ısıtmayı tamamen kapatmak mı istiyorsunuz? Küf ve sağlık sorunları tehdit ettiğinde.
Bir bakışta en önemli şeyler
Isıtma tüketimini azaltmak için birçok tüketici ve şirket ısıtıcıları kısıyor. Bir süre önce federal hükümet bazı odalarda sıcaklığın düşürülmesini de tavsiye etti. Ofis gibi çalışma alanlarında sıcaklık 19 santigrat dereceye düşürülmelidir. Odalarda “fiziksel açıdan zor faaliyetler” gerçekleştiriliyorsa, enerji tasarrufu planına göre sıcaklık yalnızca maksimum 12 santigrat derece olmalıdır.
Göm
Bu iş kanununa göre bir sorun değil. Ancak düşük oda sıcaklığı küf oluşumu veya boru patlaması riskini artırmıyor mu? Yoksa her şey sorun değil ve tüketicilerin enerji tasarrufu planına uyması ve ısıtmayı mümkün olduğu kadar kısması mı gerekiyor?
t-online uzmanlara sordu. Cevabınız: Çok düşük sıcaklıklar hem bina yapısı hem de su taşıyan borular için tehlike oluşturabilir. En azından belirli noktalar dikkate alınmadığında.
Kalıp ve patlama boruları mümkün
T-online tarafından sorulduğunda Merkezi Sıhhi Tesisat, Isıtma ve İklimlendirme Birliği (ZSHK), dış hava sıcaklığının çok fazla düşmesi ve ısıtmanın çok az olması veya hiç olmaması halinde bunun binada önemli sorunlara yol açabileceğini açıklıyor. Oda sıcaklığı düştükçe nem buna göre ayarlanmadığı takdirde küflenme riski artar.
ZSHK’ya göre ayrıca “dış duvardaki yuvalara ısıtma borularının (yalıtımsız) döşendiği eski ve yenilenmemiş binalar” da var. “Bina kütlesi tamamen soğursa, binanın üzerinde/içinde açıkta kalan içme suyu ve/veya ısıtma boruları donabilir.
Ancak iyi bir şekilde yenilenmiş borularda oda sıcaklığının 12 santigrat dereceye düşürülmesi durumunda donma hasarı riski yoktur. Ancak ZSHK şunları belirtiyor: “Unutulmuş, açık bir bodrum penceresi bile ısıtılmayan bodrumdaki yalıtımsız boruların donmasına neden oldu.” İyi yalıtıma rağmen gaz ısıtmanın tamamen kapatılması veya borulardaki su sıcaklığının düşürülmesi de sorun teşkil edebilir.
Ancak borulardaki su sıcaklığı borunun patlamasını önleyecek kadar yüksek olsa bile, binanın soğumasının elbette bina yapısı için iyi olmayacağı konusunda uzmanlar uyarıyor.
bilgi
Küf oluşumu riskinde önemli bir faktör duvar yüzeyinin sıcaklığıdır. Çünkü aynı zamanda duvarda yoğuşma oluşmasına da katkıda bulunur ve böylece küf oluşumunu ve büyümesini teşvik eder.
Kalıp ve boru burçlarından kaçının
Hem duvarlarda hem de mobilyalarda küf oluşmasını önlemek için odadaki neme özellikle dikkat etmelisiniz. Havanın nem içeriği ile oda sıcaklığı arasındaki ilişki dengeli ise küf oluşumunun önüne geçilebilir. Şu geçerlidir: Sıcak hava, soğuk havaya göre daha fazla nem depolayabilir.
Bu arada: Yüzde 50 bağıl nem ve 20 santigrat derecelik oda sıcaklığı, en uygun oda iklimini oluşturur. Sağlığınızın bozulmaması için bağıl nemin yüzde 30’un altına düşmemesi gerekiyor. Küf oluşumunu önlemek için nem oranı yüzde 70’in üzerinde olmamalıdır.
Bir bakışta en önemli şeyler
Isıtma tüketimini azaltmak için birçok tüketici ve şirket ısıtıcıları kısıyor. Bir süre önce federal hükümet bazı odalarda sıcaklığın düşürülmesini de tavsiye etti. Ofis gibi çalışma alanlarında sıcaklık 19 santigrat dereceye düşürülmelidir. Odalarda “fiziksel açıdan zor faaliyetler” gerçekleştiriliyorsa, enerji tasarrufu planına göre sıcaklık yalnızca maksimum 12 santigrat derece olmalıdır.
Göm
Bu iş kanununa göre bir sorun değil. Ancak düşük oda sıcaklığı küf oluşumu veya boru patlaması riskini artırmıyor mu? Yoksa her şey sorun değil ve tüketicilerin enerji tasarrufu planına uyması ve ısıtmayı mümkün olduğu kadar kısması mı gerekiyor?
t-online uzmanlara sordu. Cevabınız: Çok düşük sıcaklıklar hem bina yapısı hem de su taşıyan borular için tehlike oluşturabilir. En azından belirli noktalar dikkate alınmadığında.
Kalıp ve patlama boruları mümkün
T-online tarafından sorulduğunda Merkezi Sıhhi Tesisat, Isıtma ve İklimlendirme Birliği (ZSHK), dış hava sıcaklığının çok fazla düşmesi ve ısıtmanın çok az olması veya hiç olmaması halinde bunun binada önemli sorunlara yol açabileceğini açıklıyor. Oda sıcaklığı düştükçe nem buna göre ayarlanmadığı takdirde küflenme riski artar.
ZSHK’ya göre ayrıca “dış duvardaki yuvalara ısıtma borularının (yalıtımsız) döşendiği eski ve yenilenmemiş binalar” da var. “Bina kütlesi tamamen soğursa, binanın üzerinde/içinde açıkta kalan içme suyu ve/veya ısıtma boruları donabilir.
Ancak iyi bir şekilde yenilenmiş borularda oda sıcaklığının 12 santigrat dereceye düşürülmesi durumunda donma hasarı riski yoktur. Ancak ZSHK şunları belirtiyor: “Unutulmuş, açık bir bodrum penceresi bile ısıtılmayan bodrumdaki yalıtımsız boruların donmasına neden oldu.” İyi yalıtıma rağmen gaz ısıtmanın tamamen kapatılması veya borulardaki su sıcaklığının düşürülmesi de sorun teşkil edebilir.
Ancak borulardaki su sıcaklığı borunun patlamasını önleyecek kadar yüksek olsa bile, binanın soğumasının elbette bina yapısı için iyi olmayacağı konusunda uzmanlar uyarıyor.
bilgi
Küf oluşumu riskinde önemli bir faktör duvar yüzeyinin sıcaklığıdır. Çünkü aynı zamanda duvarda yoğuşma oluşmasına da katkıda bulunur ve böylece küf oluşumunu ve büyümesini teşvik eder.
Kalıp ve boru burçlarından kaçının
Hem duvarlarda hem de mobilyalarda küf oluşmasını önlemek için odadaki neme özellikle dikkat etmelisiniz. Havanın nem içeriği ile oda sıcaklığı arasındaki ilişki dengeli ise küf oluşumunun önüne geçilebilir. Şu geçerlidir: Sıcak hava, soğuk havaya göre daha fazla nem depolayabilir.
Bu arada: Yüzde 50 bağıl nem ve 20 santigrat derecelik oda sıcaklığı, en uygun oda iklimini oluşturur. Sağlığınızın bozulmaması için bağıl nemin yüzde 30’un altına düşmemesi gerekiyor. Küf oluşumunu önlemek için nem oranı yüzde 70’in üzerinde olmamalıdır.