Kılıçdaroğlu, KHK açıklamasıyla FETÖ’ye umut verdi CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “KHK’lıların tamamını nazaranvlerine iade edeceğiz” halindeki açıklaması büyük reaksiyon çekti. AK Parti etrafları Kılıçdaroğlu’nun örgüte moral verdiğini tabir etti. Genel Lider Yardımcısı Hamza Dağ, CHP önderinin ağzındaki baklayı çıkardığını ve FETÖ’ye sadakatini söz ettiğini söylemiş oldu. Tartışmalarla ilgili en çarpıcı açıklama geliştirdiği FETÖMETRE uygulamasıyla binlerce FETÖ’cünün TSK’dan temizlenmesini sağlayan Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’dan geldi. Yaycı, KHK ihraçlarının bir ceza yargılaması değil, idari bir tasarruf olduğunu belirterek, dünyada hiç bir devletin terörle iltisaklı şahısları bakılırsavde tutmayacağını söylemiş oldu.
“KHK’LI LAFZI” FETÖ’NÜN UYDURMASI
FETÖ’nün “mazlum ve mağdur” algısı oluşturduğuna dikkat çeken Yaycı, “Son vakit içinderda, FETÖ’nün uzun vakittir yürüttüğü kara propaganda ve algı operasyonunun siyaset alanında yer bulmaya başladığını hatta daha da tehlikeli olarak bir vaat haline getirildiğini görmekteyiz. FETÖ, bilhassa 15 Temmuz’un akabinde zalim ve eli kanlı durumunu örtmek için büyük bir mazlum ve mağdur algısı oluşturdu. Bu algıyı kitleselleştirmek için de ‘KHK’lı’ telaffuzunu üretti. Öncelikle ben ‘KHK’lı’ terimini kullanmayı sevmiyor ve bu tabirin FETÖ tarafınca önemli manada yozlaştırılıp kendi ajandaları doğrultusunda ‘zalimi mazlum gösterme’ kavramına döndüğünü bir defa daha vurguluyorum. ‘KHK’lı terimi yerine ‘Fethullahçı Terör Örgütü ile İltisaklı Olduğu İçin Kamudan Çıkarılan (FKÇ)’ denmesi gerektiğini de bir alternatif olarak sunuyorum” dedi.
“HİÇBİR DEVLET MÜSAADE VERMEZ”
FETÖ’nün ve Türkiye’yi yıkma amacıyla iş birliği yaptığı öteki karanlık odakların algı ve propagandalarla mağdur edebiyatlarına dâhil etmeye çalıştığı bir öteki sözün de “iltisaklı” olduğunu belirten Yaycı, “‘İltisaklı’ kavramını da şöyle açıklayayım; Bir subay, emniyet müdürü, kaymakam düşünün örnek olarak; Eşi terörist bir örgütün takımında, anne ve babası terörist ve örgüte yardım ve yataklık yapıyor, kardeşi terör örgütü aksiyonları niçiniyle firarda, çocukları terör örgütü toplantı ve yürüyüşlerinde aktif yer almış. bu biçimde bir kişinin kendisinin dâhil olduğu bir hareket tespit edilememiş. Bu şahıs şüphesiz ceza yargılamasına doğal tutulmaz, çünkü kabahatin şahsiliği unsuru var lakin idari bir tasarrufa tabi tutulur olağan olarak. bu biçimde birini hangi devlet nazaranvde fiyat? Devlet, bu biçimde birini olağan olarak çalıştırmak, ilgili yetki ve sorumluluklarının bu kişi eliyle yürütülmesini istemez. Bunu dünyada hiç bir devlet yapmaz. ötürüsıyla KHK bir ceza yargılaması değil, bir idari tasarruftur. Devlet, ‘Ben seninle çalışmak istemiyorum zira ben yok olmak üzereydim, artık temkinli olacağım’ diyor” tabirlerini kullandı.
“MAZLUMU OYNAYAN ZALİM”
FETÖ’nün, mazlumu oynayan bir zalim olduğunu söyleyen Yaycı, şunları kaydetti:
“FETÖ onlarca yıl utanma ve vicdan hissine sahip olmadan yabancı ülkelerin dayanaklarıyla bu topraklarda imtihan yolsuzluğu ile okullara girip devlete yerleşti, darbeye kalkıştı, soru çaldı, haraç aldı, devlet sırrı sattı. Artık bu yapı yeniden eski gücüne ulaşabilmek için mağduru oynamaya çalışıyor ve siyasete nüfuz etmeye kalkışıyor. Unutulmamalıdır ki FETÖ, mazlumu oynayan bir zalimdir. Bunu görmeyen esasen devleti yönetemez, bunu görmek istemeyene de devlet teslim edilemez. Unutulmamalıdır ki hangi siyasi parti FETÖ’ye göz kırpar, zalim FETÖ’cüleri mazlum olarak göstermeye kalkarsa, bilmelidir ki oy kazanacağına oy kaybeder. Kimse FETÖ iltisaklı danışmanlarının ipiyle kuyuya inmesin. FETÖ ile uygun geçinmenin seçimi kazanmaya hatırı sayılır katkı sağlayacağını düşünenler var ise FETÖ’yü tanımıyordur. Zira FETÖ kendi haricindekileri yok edilmesi gereken düşman olarak görür, düzgün geçinmekle yalnızca maktul olma sıranızı değiştirirsiniz. Üstelik seçimin kararınu değiştirecek oy potansiyelleri de yoktur. İstanbul’da bağımsız aday gösterdiklerinde 100.000 oy alamadıklarını hatırlayın. Kumpasçı, imtihan hırsızı, darbeci bu hain örgütün mensuplarını mağdur olarak gösterenlere kanmayın. Tarih de, millet de affetmez. Unutulmasın ki haine merhamet vatana ihanettir.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ / CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ
“KHK’LI LAFZI” FETÖ’NÜN UYDURMASI
FETÖ’nün “mazlum ve mağdur” algısı oluşturduğuna dikkat çeken Yaycı, “Son vakit içinderda, FETÖ’nün uzun vakittir yürüttüğü kara propaganda ve algı operasyonunun siyaset alanında yer bulmaya başladığını hatta daha da tehlikeli olarak bir vaat haline getirildiğini görmekteyiz. FETÖ, bilhassa 15 Temmuz’un akabinde zalim ve eli kanlı durumunu örtmek için büyük bir mazlum ve mağdur algısı oluşturdu. Bu algıyı kitleselleştirmek için de ‘KHK’lı’ telaffuzunu üretti. Öncelikle ben ‘KHK’lı’ terimini kullanmayı sevmiyor ve bu tabirin FETÖ tarafınca önemli manada yozlaştırılıp kendi ajandaları doğrultusunda ‘zalimi mazlum gösterme’ kavramına döndüğünü bir defa daha vurguluyorum. ‘KHK’lı terimi yerine ‘Fethullahçı Terör Örgütü ile İltisaklı Olduğu İçin Kamudan Çıkarılan (FKÇ)’ denmesi gerektiğini de bir alternatif olarak sunuyorum” dedi.
“HİÇBİR DEVLET MÜSAADE VERMEZ”
FETÖ’nün ve Türkiye’yi yıkma amacıyla iş birliği yaptığı öteki karanlık odakların algı ve propagandalarla mağdur edebiyatlarına dâhil etmeye çalıştığı bir öteki sözün de “iltisaklı” olduğunu belirten Yaycı, “‘İltisaklı’ kavramını da şöyle açıklayayım; Bir subay, emniyet müdürü, kaymakam düşünün örnek olarak; Eşi terörist bir örgütün takımında, anne ve babası terörist ve örgüte yardım ve yataklık yapıyor, kardeşi terör örgütü aksiyonları niçiniyle firarda, çocukları terör örgütü toplantı ve yürüyüşlerinde aktif yer almış. bu biçimde bir kişinin kendisinin dâhil olduğu bir hareket tespit edilememiş. Bu şahıs şüphesiz ceza yargılamasına doğal tutulmaz, çünkü kabahatin şahsiliği unsuru var lakin idari bir tasarrufa tabi tutulur olağan olarak. bu biçimde birini hangi devlet nazaranvde fiyat? Devlet, bu biçimde birini olağan olarak çalıştırmak, ilgili yetki ve sorumluluklarının bu kişi eliyle yürütülmesini istemez. Bunu dünyada hiç bir devlet yapmaz. ötürüsıyla KHK bir ceza yargılaması değil, bir idari tasarruftur. Devlet, ‘Ben seninle çalışmak istemiyorum zira ben yok olmak üzereydim, artık temkinli olacağım’ diyor” tabirlerini kullandı.
“MAZLUMU OYNAYAN ZALİM”
FETÖ’nün, mazlumu oynayan bir zalim olduğunu söyleyen Yaycı, şunları kaydetti:
“FETÖ onlarca yıl utanma ve vicdan hissine sahip olmadan yabancı ülkelerin dayanaklarıyla bu topraklarda imtihan yolsuzluğu ile okullara girip devlete yerleşti, darbeye kalkıştı, soru çaldı, haraç aldı, devlet sırrı sattı. Artık bu yapı yeniden eski gücüne ulaşabilmek için mağduru oynamaya çalışıyor ve siyasete nüfuz etmeye kalkışıyor. Unutulmamalıdır ki FETÖ, mazlumu oynayan bir zalimdir. Bunu görmeyen esasen devleti yönetemez, bunu görmek istemeyene de devlet teslim edilemez. Unutulmamalıdır ki hangi siyasi parti FETÖ’ye göz kırpar, zalim FETÖ’cüleri mazlum olarak göstermeye kalkarsa, bilmelidir ki oy kazanacağına oy kaybeder. Kimse FETÖ iltisaklı danışmanlarının ipiyle kuyuya inmesin. FETÖ ile uygun geçinmenin seçimi kazanmaya hatırı sayılır katkı sağlayacağını düşünenler var ise FETÖ’yü tanımıyordur. Zira FETÖ kendi haricindekileri yok edilmesi gereken düşman olarak görür, düzgün geçinmekle yalnızca maktul olma sıranızı değiştirirsiniz. Üstelik seçimin kararınu değiştirecek oy potansiyelleri de yoktur. İstanbul’da bağımsız aday gösterdiklerinde 100.000 oy alamadıklarını hatırlayın. Kumpasçı, imtihan hırsızı, darbeci bu hain örgütün mensuplarını mağdur olarak gösterenlere kanmayın. Tarih de, millet de affetmez. Unutulmasın ki haine merhamet vatana ihanettir.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ / CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ