Kılıçdaroğlu, Aile Dayanakları Sigortası modelini anlattı CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Bayan Kollarının bir otelde düzenlediği basın toplantısında, partisinin Aile Takviyeleri Sigortası (ADS) modeline ait bilgi verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de kanayan bir yaraya deva üretmeye çalıştıklarını lisana getirerek Milletlerarası Çalışma Örgütünün kabul ettiği, 102 sayılı kontratın öngördüğü 9 sigorta kısmının tamamını hayata geçirmeyi hedeflediklerini söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, 1971’de Türk parlamentosundan bir yasa çıkarılarak Milletlerarası Çalışma Örgütünün toplumsal güvenliğin taban normları kontratının kabul edildiğini hatırlattı.
Bu mukaveleye göre, Türkiye’nin 9 sigorta kolundaki tüm uygulamayı taahhüt ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyleki konuştu:
“Bunlardan 8’i uygulanıyor. En son işsizlik sigortası uygulamaya girdi ve hala daha devam ediyor. 51 yıldır Aile Takviye Sigortası uygulanmıyor. Aile Dayanakları Sigortası, her aileye minimum gelir teminatı sağlayan sigorta kolu. ötürüsıyla kişiyi ve aileyi toplumsal devletin garantisi altına alan bir kontrat. Lakin 102 sayılı mukavelenin Aile Dayanakları Sigortası uygulanmıyor. niye Aile Dayanakları Sigortası uygulanmıyor? Zira yardımlar dağınık bir çerçevede yapılıyor. halbuki bunların bir çatı altında, hiç bir ayrım yapmadan, taban gelir garantisinin bütün ailelere bir biçimde sağlanması lazım.”
“SORUN, YOKSULLUĞU OY İÇİN KULLANMAK”
Sorunun yoksulluğu bitirmek olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Sorun, yoksulluğu oy için kullanmak, yoksulluğu istismar etmek. Yoksulluğu artık bu ülkede hiç bir siyasal parti istismar konusu yapmasın. Kişi fakirse, toplumsal devletin müdafaası altında olsun ve toplumsal devlet ona maddelerin öngördüğü her türlü yardımı yapsın.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ADS’nin kimleri kapsayacağına ait şunları söylemiş oldu:
“Asgari fiyatın altında yahut hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsayacak. 57 bin cins aile için 57 bin cins program geliştirdik. Hayali bir proje değil, ayakları yere basan, ön çalışmaları yapılmış, önemli bir tahlilden geçtikten daha sonra sizlerle paylaşıyoruz bu düzenlemeyi. Aile doktorlarının bulunduğu her yerde toplumsal hizmet uzmanları da olacak, birebir ailelerle bunlar daima çalışacaklar. Ailedeki bütün değişimi raporlayacaklar ve kuruma bildirecekler. Kurum, bunun üzerinden o ailelere yardım yapmış olacak. bu biçimdece kişinin yoksulluğunu yahut ailevi yoksulluğunu yalnızca toplumsal devlet bilecek, bunun istismarı büyük ölçüde önlenmiş olacaktır.”
“ÇOK SAYIDA TOPLUMSAL HİZMET UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK”
Kılıçdaroğlu, bu proje gereği fazlaca sayıda toplumsal hizmet uzmanı istihdam edeceklerini, bu uzmanların yüzde 99’unun da bayanlardan oluşacağını söylemiş oldu.
Uzmanlar tarafınca belirlenen alilere Aile Sigortası Kurumunun aşikâr bir bedel ödeyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, öngörülen yardımların kişinin banka hesabına yatırılacağını, şahısların tertipli bir biçimde aylık alacağını kaydetti.
Yaşlılık ve engelli aylıklarının da kesilmeyeceğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Tam aksine bunların ölçüsü biraz daha artmış olacak. Temel maksat her ailede taban bir sigortalı çalışmasına ortam yaratmak. Kamu ve belediyelerde personel alınırken bu aileler için müspet ayrımcılık yapılacak. Bu bununla birlikte Aile Dayanakları Sigortası kurumunun da yükünü hafifçeletmiş olacak. hiç bir aile prim ödemeyecek, aileye bir biçimiyle dayanak veriliyor. Mevsimlik çalışan personellerin de toplumsal güvenlikleri olacak. Onların da gelecekleri bir manada garanti altına alınmış olacak. Fakir ailelerde çocukların eğitimine özel bir ehemmiyet verilecek. Örneğin, üniversitede okuyorsa, burs imkanı olacak, kreşe gitmek istiyorsa kreş fiyatsız olacak.”
Aile Dayanakları Sigortası için Aile Dayanakları Sigortası Kurumu kurulacağını anlatan Kılıçdaroğlu, “Tıpkı işsizlik sigortası kurumu üzere. Bütün toplumsal yardımlar tek çatı altında toplanacak. bu biçimdece kaynak savurganlığı büyük ölçüde önlenmiş olacak. Aile Dayanakları Sigortası’nın (ADS) devreye girmesi, bir maliyet sorunu değil, bir zihniyet meselesidir. Bugüne kadar uygulanan fakirin yoksulluğunun istismar edildiği bir surece son vermek istiyoruz. Yoksulluğun mukadderat olmadığını ve bu topraklarda hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesi gerektiğini düşünüyoruz.” tabirlerine yer verdi.
KAYNAK: AA
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de kanayan bir yaraya deva üretmeye çalıştıklarını lisana getirerek Milletlerarası Çalışma Örgütünün kabul ettiği, 102 sayılı kontratın öngördüğü 9 sigorta kısmının tamamını hayata geçirmeyi hedeflediklerini söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, 1971’de Türk parlamentosundan bir yasa çıkarılarak Milletlerarası Çalışma Örgütünün toplumsal güvenliğin taban normları kontratının kabul edildiğini hatırlattı.
Bu mukaveleye göre, Türkiye’nin 9 sigorta kolundaki tüm uygulamayı taahhüt ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyleki konuştu:
“Bunlardan 8’i uygulanıyor. En son işsizlik sigortası uygulamaya girdi ve hala daha devam ediyor. 51 yıldır Aile Takviye Sigortası uygulanmıyor. Aile Dayanakları Sigortası, her aileye minimum gelir teminatı sağlayan sigorta kolu. ötürüsıyla kişiyi ve aileyi toplumsal devletin garantisi altına alan bir kontrat. Lakin 102 sayılı mukavelenin Aile Dayanakları Sigortası uygulanmıyor. niye Aile Dayanakları Sigortası uygulanmıyor? Zira yardımlar dağınık bir çerçevede yapılıyor. halbuki bunların bir çatı altında, hiç bir ayrım yapmadan, taban gelir garantisinin bütün ailelere bir biçimde sağlanması lazım.”
“SORUN, YOKSULLUĞU OY İÇİN KULLANMAK”
Sorunun yoksulluğu bitirmek olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Sorun, yoksulluğu oy için kullanmak, yoksulluğu istismar etmek. Yoksulluğu artık bu ülkede hiç bir siyasal parti istismar konusu yapmasın. Kişi fakirse, toplumsal devletin müdafaası altında olsun ve toplumsal devlet ona maddelerin öngördüğü her türlü yardımı yapsın.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ADS’nin kimleri kapsayacağına ait şunları söylemiş oldu:
“Asgari fiyatın altında yahut hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsayacak. 57 bin cins aile için 57 bin cins program geliştirdik. Hayali bir proje değil, ayakları yere basan, ön çalışmaları yapılmış, önemli bir tahlilden geçtikten daha sonra sizlerle paylaşıyoruz bu düzenlemeyi. Aile doktorlarının bulunduğu her yerde toplumsal hizmet uzmanları da olacak, birebir ailelerle bunlar daima çalışacaklar. Ailedeki bütün değişimi raporlayacaklar ve kuruma bildirecekler. Kurum, bunun üzerinden o ailelere yardım yapmış olacak. bu biçimdece kişinin yoksulluğunu yahut ailevi yoksulluğunu yalnızca toplumsal devlet bilecek, bunun istismarı büyük ölçüde önlenmiş olacaktır.”
“ÇOK SAYIDA TOPLUMSAL HİZMET UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK”
Kılıçdaroğlu, bu proje gereği fazlaca sayıda toplumsal hizmet uzmanı istihdam edeceklerini, bu uzmanların yüzde 99’unun da bayanlardan oluşacağını söylemiş oldu.
Uzmanlar tarafınca belirlenen alilere Aile Sigortası Kurumunun aşikâr bir bedel ödeyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, öngörülen yardımların kişinin banka hesabına yatırılacağını, şahısların tertipli bir biçimde aylık alacağını kaydetti.
Yaşlılık ve engelli aylıklarının da kesilmeyeceğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Tam aksine bunların ölçüsü biraz daha artmış olacak. Temel maksat her ailede taban bir sigortalı çalışmasına ortam yaratmak. Kamu ve belediyelerde personel alınırken bu aileler için müspet ayrımcılık yapılacak. Bu bununla birlikte Aile Dayanakları Sigortası kurumunun da yükünü hafifçeletmiş olacak. hiç bir aile prim ödemeyecek, aileye bir biçimiyle dayanak veriliyor. Mevsimlik çalışan personellerin de toplumsal güvenlikleri olacak. Onların da gelecekleri bir manada garanti altına alınmış olacak. Fakir ailelerde çocukların eğitimine özel bir ehemmiyet verilecek. Örneğin, üniversitede okuyorsa, burs imkanı olacak, kreşe gitmek istiyorsa kreş fiyatsız olacak.”
Aile Dayanakları Sigortası için Aile Dayanakları Sigortası Kurumu kurulacağını anlatan Kılıçdaroğlu, “Tıpkı işsizlik sigortası kurumu üzere. Bütün toplumsal yardımlar tek çatı altında toplanacak. bu biçimdece kaynak savurganlığı büyük ölçüde önlenmiş olacak. Aile Dayanakları Sigortası’nın (ADS) devreye girmesi, bir maliyet sorunu değil, bir zihniyet meselesidir. Bugüne kadar uygulanan fakirin yoksulluğunun istismar edildiği bir surece son vermek istiyoruz. Yoksulluğun mukadderat olmadığını ve bu topraklarda hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesi gerektiğini düşünüyoruz.” tabirlerine yer verdi.
KAYNAK: AA