XeeX
New member
Bir firma tarafınca geliştirilen hidrojen batarya yardımıyla elektrikli araçların, beş dakikalık şarjla 600 kilometre yol katetmesi mümkün olacak.
Türkiye Teknoloji Grubu Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda devam ediyor.
TEKNOFEST’te, Hydroborpem firması tarafınca bor ve perlit kullanılarak epey daha ucuza geliştirilen ve kısa müddette şarj olabilen, lityum bataryalardan 6 kat daha sağlam hidrojen batarya da sergileniyor.
TEKNOFEST’e birinci sefer 2019 yılında katıldıktan daha sonra teşebbüsçü olan ve ortaklarıyla Hydroborpem firmasını kuran Erhan Demircioğlu, bilhassa otomotiv kesiminde elektrikli araçlar için hidrojen bataryalar ürettiklerini söylemiş oldu.
Şirketlerini kurarak ülkelerine katma kıymet kazandırmak istediklerini lisana getiren Demircioğlu, bataryalarını, yazılımı da dahil büsbütün kendilerinin ürettiklerinin altını çizdi.
Geliştirdikleri eserin gelecekte ulaşım dalının güç açığını karşılayacak nitelikte olduğuna işaret eden Demircioğlu, şu biçimde devam etti:
“Hidrojen bataryalarda en kritik materyal, membran dediğimiz hidrojeni direkt elektriğe çeviren özel yapılar. Bu yapıları yurt haricinden tedarik ediyoruz. Metrekaresi yaklaşık üç bin dolar. Biz de bunu ortadan kaldırmak için 11 yıldır bu bahis üzerinde çalışıyoruz. Yüzü aşkın deney kararında ülkemizin madenlerinden bor ve perliti kullanarak kompozit yeni bir membran sentezlemeyi başardık. Muadillerinden altı kat verimli membrana sahibiz. Üretim maliyetimiz de yerli madenlerimizi kullandığımız için metrekare başına 400 dolara düşmüş durumda. Türkiye’deki muhtaçlığı karşılayabildiğimiz üzere yurt haricinden da talep almaya başladık. ötürüsıyla yalnızca ülkemiz için değil, globalde de güç ve otomotiv bölümünde gereksinimleri karşılayabilecek pozisyona geldik.”
Hidrojen bataryanın kullanım ömrü 14 yıl
Şirketlerini kurup bu noktaya gelebilmelerinde TEKNOFEST’in hayli büyük hissesi bulunduğunu belirten Demircioğlu, “Şirketleşmede bizi destekliyorlar, gerek hibe takviyeleri, gerek eğitimler olsun. Amacımız hidrojen teknolojilerinde dünyada önder firma statüsüne geçebilmek.” tabirini kullandı.
Araçlar için geliştirdikleri hidrojen batarya paketlerinin altı kat verimli olduğuna işaret eden Demircioğlu, şunları kaydetti:
“Elektrikli araçlarda kullanılan lityum bataryalar fazlaca süratli şarj olamıyor, iki saati bulan şarj mühletine sahip ve menzil de kısa kalıyor. Bu sorunları çözebilmenin tek yolu, hidrojenli araç teknolojisi, hidrojenli batarya kullanabilmek. Geliştirdiğimiz sistemlerimizle beş dakikada şarj olan dolu bir batarya ile 600 kilometre ve üstüne varan menzile ulaşabiliyoruz. hem de batarya ömrümüz de 14 yıl. Lityum bataryalar beş yıl üzere bir ömre sahip. Lityum bataryalar ömrünü tamamladıktan daha sonra araç ortasından çıkartılıp yeni bir batarya kiti satın alınması gerekiyor. Bu da neredeyse bir araç maliyeti kadar. ötürüsıyla sürdürülebilir değil. Bizim sistemimiz modüler biçimde işlediği için eskimiş ya da yıpranmış hücreleri yeni hücrelerle değiştirebiliyoruz.”
Hidrojenin pak bir güç olduğuna dikkati çeken Demircioğlu, “Paris Birinciyim Mutabakatı ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na bağlı olarak fazlaca yakında karbon vergilendirmesi gelecek. ötürüsıyla her ülke, her şirketin etrafa saldığı karbona karşı ödeme durumu kelam konusu. Bu pak teknolojiyi üreterek ülkemizin karbon salımını düşürmeyi, dünyaya örnek olmasını, hem de bilhassa ihracat yapan firmalarımızın mamüllerinde rastgele bir biçimde problem yaşamamasını sağlamayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Teknoloji Grubu Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda devam ediyor.
TEKNOFEST’te, Hydroborpem firması tarafınca bor ve perlit kullanılarak epey daha ucuza geliştirilen ve kısa müddette şarj olabilen, lityum bataryalardan 6 kat daha sağlam hidrojen batarya da sergileniyor.
TEKNOFEST’e birinci sefer 2019 yılında katıldıktan daha sonra teşebbüsçü olan ve ortaklarıyla Hydroborpem firmasını kuran Erhan Demircioğlu, bilhassa otomotiv kesiminde elektrikli araçlar için hidrojen bataryalar ürettiklerini söylemiş oldu.
Şirketlerini kurarak ülkelerine katma kıymet kazandırmak istediklerini lisana getiren Demircioğlu, bataryalarını, yazılımı da dahil büsbütün kendilerinin ürettiklerinin altını çizdi.
Geliştirdikleri eserin gelecekte ulaşım dalının güç açığını karşılayacak nitelikte olduğuna işaret eden Demircioğlu, şu biçimde devam etti:
“Hidrojen bataryalarda en kritik materyal, membran dediğimiz hidrojeni direkt elektriğe çeviren özel yapılar. Bu yapıları yurt haricinden tedarik ediyoruz. Metrekaresi yaklaşık üç bin dolar. Biz de bunu ortadan kaldırmak için 11 yıldır bu bahis üzerinde çalışıyoruz. Yüzü aşkın deney kararında ülkemizin madenlerinden bor ve perliti kullanarak kompozit yeni bir membran sentezlemeyi başardık. Muadillerinden altı kat verimli membrana sahibiz. Üretim maliyetimiz de yerli madenlerimizi kullandığımız için metrekare başına 400 dolara düşmüş durumda. Türkiye’deki muhtaçlığı karşılayabildiğimiz üzere yurt haricinden da talep almaya başladık. ötürüsıyla yalnızca ülkemiz için değil, globalde de güç ve otomotiv bölümünde gereksinimleri karşılayabilecek pozisyona geldik.”
Hidrojen bataryanın kullanım ömrü 14 yıl
Şirketlerini kurup bu noktaya gelebilmelerinde TEKNOFEST’in hayli büyük hissesi bulunduğunu belirten Demircioğlu, “Şirketleşmede bizi destekliyorlar, gerek hibe takviyeleri, gerek eğitimler olsun. Amacımız hidrojen teknolojilerinde dünyada önder firma statüsüne geçebilmek.” tabirini kullandı.
Araçlar için geliştirdikleri hidrojen batarya paketlerinin altı kat verimli olduğuna işaret eden Demircioğlu, şunları kaydetti:
“Elektrikli araçlarda kullanılan lityum bataryalar fazlaca süratli şarj olamıyor, iki saati bulan şarj mühletine sahip ve menzil de kısa kalıyor. Bu sorunları çözebilmenin tek yolu, hidrojenli araç teknolojisi, hidrojenli batarya kullanabilmek. Geliştirdiğimiz sistemlerimizle beş dakikada şarj olan dolu bir batarya ile 600 kilometre ve üstüne varan menzile ulaşabiliyoruz. hem de batarya ömrümüz de 14 yıl. Lityum bataryalar beş yıl üzere bir ömre sahip. Lityum bataryalar ömrünü tamamladıktan daha sonra araç ortasından çıkartılıp yeni bir batarya kiti satın alınması gerekiyor. Bu da neredeyse bir araç maliyeti kadar. ötürüsıyla sürdürülebilir değil. Bizim sistemimiz modüler biçimde işlediği için eskimiş ya da yıpranmış hücreleri yeni hücrelerle değiştirebiliyoruz.”
Hidrojenin pak bir güç olduğuna dikkati çeken Demircioğlu, “Paris Birinciyim Mutabakatı ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na bağlı olarak fazlaca yakında karbon vergilendirmesi gelecek. ötürüsıyla her ülke, her şirketin etrafa saldığı karbona karşı ödeme durumu kelam konusu. Bu pak teknolojiyi üreterek ülkemizin karbon salımını düşürmeyi, dünyaya örnek olmasını, hem de bilhassa ihracat yapan firmalarımızın mamüllerinde rastgele bir biçimde problem yaşamamasını sağlamayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.