Fiyat kontrolü kahve | Kapsül, ped, toz: Hangisi daha ucuz

Sefer

Global Mod
Global Mod



Filtre, kapsül veya ped: Kahvenizi nasıl hazırlamayı tercih edersiniz? Cevap sadece lezzeti değil cüzdanınızı da etkiliyor.


İster hediye ister lüks bir ürün olsun, çok az kişi taze demlenmiş kahveyi reddeder. Herkesin kendi tercihleri vardır ve sıcak içeceğin tam otomatik bir makineden mi, bir tampon makinesinden mi yoksa bir French press'ten mi gelmesi gerektiği.


Stiftung Warentest artık (sayı 12/2023) hazırlama yöntemi seçiminin yalnızca kahvenin tadını etkilemediğini, aynı zamanda bir fincanın ne kadar pahalı olacağını da etkilediğini gösteriyor. Kime ne uygundur.


Tam otomatik kahve makinesi: satın alması pahalı, kullanması ucuz


Diğer kahve yapma cihazlarıyla karşılaştırıldığında tam otomatik makinenin satın alınması oldukça pahalıdır. Tüketicilerin ilk fincanlarının tadını çıkarabilmeleri için ortalama 700 Euro yatırım yapmaları gerekiyor.


Cihazdan kimler faydalanıyor?


Stiftung Warentest, hesaplamalarında cihazın sekiz yıl dayanacağını varsayıyor. Bu da şu sonucu veriyor: Bu süre içerisinde 3.000 fincan civarında kahve içen biri (günde bir fincana yuvarlanır), fincan başına yaklaşık 39 sent ödüyor. Öte yandan, 20.000 bardak içen herkes fincan başına yaklaşık 19 sent harcayacaktır (günde yaklaşık altı bardağa yuvarlanır).


Filtre kahve ve French press: basit ve ucuz


Kahve içmeyi kutlamak isteyenler genellikle klasik filtreye veya French press'e güvenirler. Ancak tutumlu tüketiciler bile bu yöntemlerin en uygun maliyetli yöntemler olduğunu varsaymaktadır. Bu doğru mu?


Evet. Bir French press veya seramik filtrenin satın alma fiyatı ortalama 9 avro gibi nispeten düşük. Ve basit bir filtre kahve makinesi de nispeten ucuzdur. Stiftung Warentest'in hesaplamalarına göre, kahve için geleneksel kavrulmuş kahve tozu kullanıldığında, French press'te maliyet fincan başına 12 sent, filtre kahve makinesinde ise – her seferinde tam bir demlik hazırlanırsa – 14 sent civarında oluyor. Ağır içenler fincan başına 11 sent harcıyor.


Ancak kahvenin doğru şekilde saklanması önemlidir. Bu sayede aroma uzun süre korunur, küflenme önlenir ve fazla içmeyen kişilerin tozu çok erken atmak zorunda kalmaz.


Kapsül makineleri: satın alması ve keyfini çıkarması pahalı


Kapsül makineleri çoğunlukla evde yalnızca ara sıra kahve içen tüketiciler arasında popülerdir (örneğin, hafta sonları kahvaltıda bir fincan). Kahve yapmanın avantajı, kapsüllerin içindeki kahve tozunun uzun süre taze ve aromatik kalmasıdır. Ancak makine ve kapsüller nispeten pahalıdır.


Stiftung Warentest, sekiz yılda 20.000 fincan kahve tüketirseniz, her fincanın satın alma maliyetleri de dahil olmak üzere yaklaşık 33 sente mal olduğunu buldu. Ancak kapsül makinesi mali açıdan o kadar da önemli değil. Bardak başına 31 sente kadar maliyeti olan kapsüllerdir. Ve ambalajsız yeni kahve çekirdekleri de çok daha ucuz değil.


Stiftung Warentest'e göre kapsül makinesi olmadan yapmak istemeyen herkes yeniden doldurulabilir kapsülleri tercih etmelidir. Çünkü fincan başına fiyatı French press ya da kahve filtresi kadar düşük. Kahve pedi sevenler de bu hile ile bir fincan kahvenin maliyetini büyük ölçüde azaltabilirler.


Kahve yaparken elektrik ve su masrafları


Stiftung Warentest'e göre bahsedilen hazırlama yöntemlerinin enerji maliyetleri fincan başına 1 sent civarında. Su maliyetleri de o kadar düşük ki pek önemli değil. t-online, elektrik maliyetleri faktörünü daha yakından incelemiş ve bir yıl boyunca önemli farklılıklar olduğunu tespit etmiştir; analizi bu makalede bulabilirsiniz.


Ancak evde bir fincan kahve söz konusu olduğunda en pahalı eşyalar makine ve toz, çekirdek, kapsül veya pedlerdir.
 
Üst