Destici: HDP’nin faaliyetlerini sürdürmesi milletlerarası hukuka muhalif BBP Genel Lideri Mustafa Destici, HDP’nin kapatılmasına ait, “Uluslararası hukuka nazaran, şiddet ve terörü kınamamak bile kapatma sebebi sayılmıştır. Yalnızca bu detaya karşın bile HDP’nin faaliyetlerini sürdürmesi, memleketler arası hukuka muhalif bir durum teşkil etmektedir.” dedi.
Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz pazar günü Ankara Spor Salonu’nda, şehit önderleri Muhsin Yazıcıoğlu’nun emaneti Alperenlerle gençlik kurultayı gerçekleştirdiklerini anımsatarak, kurultayda emeği geçenlere teşekkür etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemiyle açılan davada temel hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesine sunduğunu hatırlatan Destici, Başsavcı Şahin’in, HDP’nin 5 Kasım’da yazılı ön savunmasını Yüksek Mahkemeye vermesinin akabinde davaya ait temel hakkındaki görüşünü tamamladığını lisana getirdi.
Temel hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesine sunan Şahin’in, iddianamedeki görüşlerini ve HDP’nin kapatılması talebini yineladığını vurgulayan Destici, şunları kaydetti:
“Terörle, bölücülükle, bölücülüğün ve terörün desteklenmesi ile ilgili birinci günden beri birebir yerde ve tıpkı noktada duruyoruz. Hususun bizce başta türel, siyasi, insani ve vicdani olmak üzere birden çok boyutu vardır. Kapatma davasını hukuk düzleminde incelediğimizde değerlendirmemizi birinci vakit içinderda iç hukuk yani anayasamıza ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti anayasasının kararları hiç bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açıktır. aslına bakarsanız HDP’nin tutum ve söylemlerinde anayasada kabahat sayılan fiilleri ile ilgili rastgele bir gizleme ya da tevil tasası yahut hassasiyeti de görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında parti kapatma ile ilgili yapılan değişikliklerle son halini alan ve dünyanın çabucak hiç bir ülkesinin hukuk sisteminde rastlayamayacağınız ölçüde zorlaştırıcı ve muğlak tabirlere karşın milletlerarası hukuk, bahse daha pratik bir açıdan bakmaktadır. Memleketler arası hukuka bakılırsa, şiddet ve terörü kınamamak bile kapatma sebebi sayılmıştır. Yalnızca bu detaya karşın bile HDP’nin faaliyetlerini sürdürmesi, milletlerarası hukuka ters bir durum teşkil etmektedir.”
Destici, HDP’nin varlığı siyasi tarafıyla değerlendirildiğinde, Türkiye’nin yaşadığı memleketler arası ihtilafların istisnasız tümünde, ülkenin aleyhindeki tezleri destekleyen bir HDP’nin görüldüğünü söylemiş oldu.
Gazi Meclis’in çatısı altında yer alan HDP’nin, Türkiye’ye ziyan verme konusunda kendince hiç bir fırsatı kaçırmadığını, ayrıyeten bu yapının, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten, Cumhuriyet’i kuran Gazi Meclis’in tüm imkanlarından faydalandığını aktaran Destici, “HDP, yıkıcı faaliyetlerini aldığı hazine sayesinde sürdürüyor. Türkiye bu garabete de bir an evvel son vermelidir. Binlerce şehidimizin, 40 bine yakın vatandaşımızın katili bir terör örgütünün siyaset maskeli sözcülerinin, milletin meclisinde terör propagandası yapmalarına müsaade verilmesinin utancını yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. HDP, yalnızca kazandığı belediyelerde birinci iş olarak Türk bayraklarını kaldırdıkları için bile kapatmayı hak etmektedir.” diye konuştu.
Mustafa Destici, Cumhur İttifakı’nın karşısında yer alan kimi muhalefet partilerinin, siyasi hesaplarla HDP’yi yasal gösterme uğraşlarının olduğunu, bu kısmın gelecekte hak ettiği yanıtı alacağını vurguladı.
Partilerinin çizgisini cumhuriyetçi, Atatürkçü, milliyetçi, dindar, demokrat sözleriyle ifade edenleri bir sefer daha uyardığını söz eden Destici, “Evlatlarımızın, torunlarımızın sizden utanacağı kusurlar yapmayın. ‘HDP’yi kapatırsak dış baskılara maruz kalırız’ diyen kimi aklı öncedenler var. Daha ne yapacaklar? Türkiye ile savaşan terör örgütlerine 10 binlerce tır silah mı verecekler? Ege’de, Akdeniz’de milletlerarası hukukun bize tanıdığı haklarımızı elimizden mi almaya çalışacaklar? Türkiye’yi uyduruk bir soykırım masalı ile mahkum etmeye mi çalışacaklar? Türkiye’de bir casus teşkilat kurup bu casus teşkilatına darbe yaptırmaya mı çalışacaklar? PKK ve tüm uzantıları, global emperyalizmin Orta Doğu’daki menfaatlerine hizmet etmek için kurulmuş memleketler arası bir projenin kesimleridir.” değerlendirmesinde bulundu.
Destici, emperyalist güçlerce Türkiye için istek edilenin, şeklen birebir tıpkı olmasa bile Irak’ta ya da Suriye’de gerçekleşenlerden genel çizgileriyle hiç bir farkının olmadığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiç bir milletlerarası projenin modülü ya da kurbanı olmayacağının altını çizen Destici, “Allah’ın inayetiyle gerekirse öleceğiz, şehit olacağız. Türk milletinin istiklalinin ve istikbalinin yok edilmesine, ülkenin bölünmesine, parçalanmasına, canımız ve kanımız kıymetine müsaade etmeyeceğiz.” sözünü kullandı.
Terör ve bölücülük faaliyetlerinin, Türk siyaseti için çabucak kesilip atılması gereken bir tümör haline geldiğini belirten Destici, o tümörün kesilip atılması gerektiğini aktardı.
“HUKUK NE DİYORSA SEN ONUN GEREĞİNİ YAP, GERİSİNİ BİZ HALLEDERİZ”
O tümörü alanda, hudut ortasında ve hudut haricinde güvenlik güçlerinin kesip attığını vurgulayan Destici, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Devlet bu ögelere karşı tüm güçleri ile uğraş ediyor. bu biçimde Anayasa Mahkemesi de önündeki anayasaya, hukuka göre karar verecek. Anayasa Mahkemesi üyeleri, işin yalnızca hukukuna bakarak karar vermekle mükelleftirler. Yani ‘HDP kapatılırsa daha sonrasında ne olur, seçmeni nereye masraf, yenisi kurulur mu kurulmaz mı’. Bu soruların hiç birisi Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin bu kapatma davasında gündeminde olamaz, ya da verecekleri kararlarda belirleyici bir rol oynayamaz. Hukuk ne diyorsa sen onun gereğini yap, gerisini biz hallederiz. Yani gerisi siyasetçilere aittir.”
KAYNAK: AA
Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz pazar günü Ankara Spor Salonu’nda, şehit önderleri Muhsin Yazıcıoğlu’nun emaneti Alperenlerle gençlik kurultayı gerçekleştirdiklerini anımsatarak, kurultayda emeği geçenlere teşekkür etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemiyle açılan davada temel hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesine sunduğunu hatırlatan Destici, Başsavcı Şahin’in, HDP’nin 5 Kasım’da yazılı ön savunmasını Yüksek Mahkemeye vermesinin akabinde davaya ait temel hakkındaki görüşünü tamamladığını lisana getirdi.
Temel hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesine sunan Şahin’in, iddianamedeki görüşlerini ve HDP’nin kapatılması talebini yineladığını vurgulayan Destici, şunları kaydetti:
“Terörle, bölücülükle, bölücülüğün ve terörün desteklenmesi ile ilgili birinci günden beri birebir yerde ve tıpkı noktada duruyoruz. Hususun bizce başta türel, siyasi, insani ve vicdani olmak üzere birden çok boyutu vardır. Kapatma davasını hukuk düzleminde incelediğimizde değerlendirmemizi birinci vakit içinderda iç hukuk yani anayasamıza ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti anayasasının kararları hiç bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açıktır. aslına bakarsanız HDP’nin tutum ve söylemlerinde anayasada kabahat sayılan fiilleri ile ilgili rastgele bir gizleme ya da tevil tasası yahut hassasiyeti de görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında parti kapatma ile ilgili yapılan değişikliklerle son halini alan ve dünyanın çabucak hiç bir ülkesinin hukuk sisteminde rastlayamayacağınız ölçüde zorlaştırıcı ve muğlak tabirlere karşın milletlerarası hukuk, bahse daha pratik bir açıdan bakmaktadır. Memleketler arası hukuka bakılırsa, şiddet ve terörü kınamamak bile kapatma sebebi sayılmıştır. Yalnızca bu detaya karşın bile HDP’nin faaliyetlerini sürdürmesi, milletlerarası hukuka ters bir durum teşkil etmektedir.”
Destici, HDP’nin varlığı siyasi tarafıyla değerlendirildiğinde, Türkiye’nin yaşadığı memleketler arası ihtilafların istisnasız tümünde, ülkenin aleyhindeki tezleri destekleyen bir HDP’nin görüldüğünü söylemiş oldu.
Gazi Meclis’in çatısı altında yer alan HDP’nin, Türkiye’ye ziyan verme konusunda kendince hiç bir fırsatı kaçırmadığını, ayrıyeten bu yapının, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten, Cumhuriyet’i kuran Gazi Meclis’in tüm imkanlarından faydalandığını aktaran Destici, “HDP, yıkıcı faaliyetlerini aldığı hazine sayesinde sürdürüyor. Türkiye bu garabete de bir an evvel son vermelidir. Binlerce şehidimizin, 40 bine yakın vatandaşımızın katili bir terör örgütünün siyaset maskeli sözcülerinin, milletin meclisinde terör propagandası yapmalarına müsaade verilmesinin utancını yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. HDP, yalnızca kazandığı belediyelerde birinci iş olarak Türk bayraklarını kaldırdıkları için bile kapatmayı hak etmektedir.” diye konuştu.
Mustafa Destici, Cumhur İttifakı’nın karşısında yer alan kimi muhalefet partilerinin, siyasi hesaplarla HDP’yi yasal gösterme uğraşlarının olduğunu, bu kısmın gelecekte hak ettiği yanıtı alacağını vurguladı.
Partilerinin çizgisini cumhuriyetçi, Atatürkçü, milliyetçi, dindar, demokrat sözleriyle ifade edenleri bir sefer daha uyardığını söz eden Destici, “Evlatlarımızın, torunlarımızın sizden utanacağı kusurlar yapmayın. ‘HDP’yi kapatırsak dış baskılara maruz kalırız’ diyen kimi aklı öncedenler var. Daha ne yapacaklar? Türkiye ile savaşan terör örgütlerine 10 binlerce tır silah mı verecekler? Ege’de, Akdeniz’de milletlerarası hukukun bize tanıdığı haklarımızı elimizden mi almaya çalışacaklar? Türkiye’yi uyduruk bir soykırım masalı ile mahkum etmeye mi çalışacaklar? Türkiye’de bir casus teşkilat kurup bu casus teşkilatına darbe yaptırmaya mı çalışacaklar? PKK ve tüm uzantıları, global emperyalizmin Orta Doğu’daki menfaatlerine hizmet etmek için kurulmuş memleketler arası bir projenin kesimleridir.” değerlendirmesinde bulundu.
Destici, emperyalist güçlerce Türkiye için istek edilenin, şeklen birebir tıpkı olmasa bile Irak’ta ya da Suriye’de gerçekleşenlerden genel çizgileriyle hiç bir farkının olmadığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiç bir milletlerarası projenin modülü ya da kurbanı olmayacağının altını çizen Destici, “Allah’ın inayetiyle gerekirse öleceğiz, şehit olacağız. Türk milletinin istiklalinin ve istikbalinin yok edilmesine, ülkenin bölünmesine, parçalanmasına, canımız ve kanımız kıymetine müsaade etmeyeceğiz.” sözünü kullandı.
Terör ve bölücülük faaliyetlerinin, Türk siyaseti için çabucak kesilip atılması gereken bir tümör haline geldiğini belirten Destici, o tümörün kesilip atılması gerektiğini aktardı.
“HUKUK NE DİYORSA SEN ONUN GEREĞİNİ YAP, GERİSİNİ BİZ HALLEDERİZ”
O tümörü alanda, hudut ortasında ve hudut haricinde güvenlik güçlerinin kesip attığını vurgulayan Destici, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Devlet bu ögelere karşı tüm güçleri ile uğraş ediyor. bu biçimde Anayasa Mahkemesi de önündeki anayasaya, hukuka göre karar verecek. Anayasa Mahkemesi üyeleri, işin yalnızca hukukuna bakarak karar vermekle mükelleftirler. Yani ‘HDP kapatılırsa daha sonrasında ne olur, seçmeni nereye masraf, yenisi kurulur mu kurulmaz mı’. Bu soruların hiç birisi Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin bu kapatma davasında gündeminde olamaz, ya da verecekleri kararlarda belirleyici bir rol oynayamaz. Hukuk ne diyorsa sen onun gereğini yap, gerisini biz hallederiz. Yani gerisi siyasetçilere aittir.”
KAYNAK: AA