Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Mısır ve Suriye açıklaması: Sisi ile 45 dakika görüştük Konya’da katıldığı toplu açılış merasimi ve bir dizi programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlik Buluşmaları’nda gençlerle bir ortaya geldi.
Gençlerle yapılan röportajların yer aldığı görüntü gösterimi izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programının açılışında yaptığı konuşmada, “Konya’da miting bugünkü buluşmamız, hayli daha farklıydı. Her şeydilk evvel Mevlana Meydanı farklı daha da genişlemiş Mevlana Meydanı’na giriş esasen epeyce fazlaca farklıydı. Her gelişimde epeyce daha farklı bir hal aldığını görüyoruz. Yani Konya’ya bir el dokunuyor. Konya garip değil. Sağ olsun bugüne kadar tüm belediye lider arkadaşlarım hakikaten hayli büyük hizmet verdiler. Bizler aslına bakarsanız merkezi idare olarak, iktidar olarak hiç bir vakit kendi haline bırakmadık. Şu an prestiji ile bizim 20 yıllık iktidar süremiz de Konya’ya yaptığımız toplam kamu yatırım olarak 80 milyar. Bunun ortasında alt yapı yatırımları var, üst yapı yatırımları var tabi buna belediyenin yaptığı yatırımları katmıyorum. Bunlar yalnızca bizim Ankara merkezi idare olarak yaptığımız yatırımlardır. Gerek eğitim de yaptığımız yatırımlar. 4 üniversite Konya’da bunlar bizimle oldu ve bunun yanında sıhhatte yaptığımız yatırımlar, ulaşımda esasen yapılan yatırımlar büyük. Ankara’dan Konya’ya ister karadan gel, ister havadan gel, istersen raylı sistemle gel hepsi var mı? Var. Bunlar daha evvel yok muydu? Niçin yoktu? Niçin yapmadılar? Bizdilk evvel de bu ülkeyi yönetenler vardı. Onlar niçin yapmadılar? erkeklerin kederi yoktu fakat biz sıkıntılıyız. Kaygılı olduğumuz için de adımlar attık. Ve düşünün artık İstanbul’dan Konya’ya yahut Ankara’dan Konya’ya gelmek artık sorun değil. Konfor arttı dert diye bir şey kalmadı. Gençlik bunları bilmesi lazım, zira 20 yıl evvel olanları artık siz bilmiyorsunuz. 20 yıl evvel o denli bir şey var mıydı? Yoktu. Artık tabi bunlar olunca gençlik, 20 yıl evvel ne vardı, bunun farkında değil. Alt yapıda ne vardı? Bugün örneğin bir viyadük açılışı yaptık, 166 metre yükseklik. Birileri bunları anlamaz” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ANA MUHALEFETE TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan yatırımları hatırlatarak, “Hastaneler, kamuya özel ortak alan mı bilmiyorlar, ben ne yapayım. Sorun esasen nedir idarede benim alanım iktisat. İdarede asıl olan bir, insanı yönetmektir, iki parayı yönetmektir, üç bunlarla birlikte proje üretmektir. Bu kamu özel işbirliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? Para işadamı ve yatırımcıdan… Yatırımcı ben parayı bulacağım sen de bana şu işi ver der. Onun ihalesini yapalım 10 yıllık mi, 15 yıllık mi, 20 yıllık mi, halinde ister. örneğin bizim İstanbul’da da havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi ve mukavele bitiş tarihi 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı yürütecek. Lakin bizim buraya cebimizden 1 kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı ve şu anda dünyanın birinci üç havalimanları içinde bunlar. Bize hem de buradan da muhakkak bir fiyat ödemesi de yapıyorlar. Baş bu baş Ancak onlar ne yapıyor? Sakın buraya kimse gelmesin, dışardan kimse gelmesin, şayet bu ihalelere falan girerseniz daha sonrasında parayı falan alamazsınız diyorlar. Ya bir ülkenin ana muhalefeti bu biçimde konuşur mu? Bunları söyler mi? Yani yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın aksi taktirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar. Tabi onu dinleyen ve onu dinleyecek bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Ve adamlara lakap da takmışlar ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylemiş olduğin vakit ülkede yabancı sermaye yatırma girer mi? Girmez. Bütün bunlara karşın şu andaki iktidara teşebbüsçüler, yerli ve yabancı güvendiği için inandığı için giriyor. İşte İstanbul havalimanı bu biçimde yapıldı. Ve Covid döneminde dünyada bütün havalimanları stop, lakin bizimki daima çalıştı” sözlerini kullandı.
“ARTVİN YUSUFELİ BARAJI VE HİDROELEKTRİK SANTRALİNİ ULUSAL BÜTÇEDEN YAPTIK”
Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Artvin Yusufeli Barajı hakkında gençlere bilgi veren Erdoğan, “Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini ulusal bütçeden yaptık. Dışarıda para almadık ancak yerli mühendis, personel, müteahhit firma birebir biçimde onlarla yaptık. Lakin o denli bir yerde baraj yapıldı ki, bu biçimde dağların içinde teleferik sistemi ile dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve bütün bu delinen tüneller ve bu tüneller Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz. Farklı bir yere taşırken baraj oradaki yapılan konutların, bir denizi haline geliyor. Yani artık bir yalı düşünün nereye bakıyor? Denize burada da nereye bakıyor? Baraja. bu türlü bir imkan ve şu anda Çarşamba günü açılışını yaptık ve senede oradan bize 5 milyar geri dönüş olacak. Bu ne demek? 7 senede bu baraj kendini finanse edecek, maliyeti 35 milyar liraya mahal ettik biz burayı. Ama bu kadar güç şartlarda üretilen bir yatırım ki, nasip olursa bu yılın Mayıs yahut Haziran’ında barajın su dolumu bitecek. Bir taraftan güç üretimi, bir taraftan da su noktasında problemlerin giderilmesine kadar her şey ‘iş bilenin kılıç kuşananın’. Yani lafla bu iş olmuyor hamdolsun. Artık oradan bakıyorsunuz en üst yerde Yusufeli Barajı onun altına bakıyorsunuz, Artvin var, onun altında Borçka Barajı var onun altında Muratlı Barajı var. Bütün dünyada eşi gibisi yoktur lakin Türkiye’de bir barajlar sistemi var. Artvin’in bu biçimde bir zenginliği var, hoşluğu var ve bir de dünya kadar yol yaptık. Neşet Ertaş’ın dediği üzere ‘aşk ile koşan yorulmaz’” biçiminde konuştu.
“BÜTÜN BÜYÜKŞEHİRLERDE EN AZ BİR TANE KENT HASTANESİ KURMA AMACIMIZ VAR”
Gençlere seslenen Erdoğan, “Bu milletin tarihi farklı biz o denli bir tarih yazmışız ki, o tarihi yazan bu milletin torunları olarak sizlerde bizi geçeceksiniz. Bizi geçtiğiniz vakit vazifemizi yaptık deyin şayet bizi geçemezseniz, kusura bakmayın bu biçimde bakılırsavinizi yapmış olamazsınız. Zira her gün biraz daha ileri diyeceksek bu bu biçimde olacak. Ve bunu siz yapacak güçtesiniz. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağladık. Evvelce orada zahmet vardı artık bitti. Bunlar daima tıpkı süratle devam ediyor. Devam edecek. İşte sıhhatte Kent Hastanelerimiz başka bir güç, başka bir imkan. Evvelce parası olanların gittiği yer neresiydi Amerika’ydı ve parası olduğu için gidiyordu lakin artık artık biz ambulans uçağımızı gönderiyoruz. Almanya’da neredeyse mevte mahkum edilmiş hastamızı Hollanda’da tıpkı biçimde onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada hastanelerimizde tedavilerini yaptırır hale geldik. Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla öğreneceksiniz artık bizim elimizde bu imkanlarımız var. ötürüsıyla geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum. Bizim artık fiziki imkanlarımız çok uygun. Lakin bizim fiziki imkanlardan öte doktorlara gereksinimimiz var hekimlere muhtaçlığımız var bu sayıyı ne kadar arttırırsak muvaffakiyet yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak. Zira bir imkan var, fiziki imkanlar yerinde bu biçimde ben tıp profesörlerine söylüyorum; hocam bak biz üzerimize düşeni siyasetçi olarak yaptık en çağdaş hastaneler artık biz de, kusura bakmayın artık siz yetiştireceksiniz öğrencileri ve göğsümüzü gere gere bizim hekimimiz da var diyeceğiz. Her geçen gün bu noktada gençliğin müracaatı ve buradaki cazibe hayli daha ziyadesiyle artıyor. İnşallah kısa vakitte bu Kent Hastanelerimizde hızla bütün büyükşehirlerde en az bir tane Kent Hastanesi kurma gayemiz var. İnşallah durmak yok yola devam diyoruz ve bu maksadımızı başaracağız. Alışılmış birileri her ne kadar gençlerimizi çantada keklik olarak bakıyor olsa da lakin onları da gençlerimiz inşallah, önümüzdeki Haziranda gereken yanıtı verecekler” diye konuştu.
“6’LI MASA ŞU AN GÜNDEMİ MEŞGUL ETMENİN ÇABASI İÇERİSİNDELER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasının akabinde gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilerden Ayşe Kaya’nın “6’lı masanın aday çıkaramamasını merak ediyoruz. Sizce 6’lı masa bundan evvel ortak bir aday çıkarabilecek mi? Yoksa çıkaramadan dağılacak mı?” sorusu üzerine “Tabi er yahut geç Yüksek Seçim Şurasının seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne vakit? Yüksek Seçim Konseyi seçim takvimini deklare ettiğı vakit. Şu an onlar gündemi meşgul etmenin uğraşı içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz işte bu biçimde; ‘işte haydi sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim’ şu ana kadar yaptıkları bu. Bundan daha sonra son toplantıyı da malum yapmışlardı ancak artık bir öbür yemek verecek bir masa çıkar mı bilemiyorum” dedi.
“BUNDAN daha sonraKİ SÜREÇTE NASIL MISIR İLE BU İŞ YOLUNA GİRDİYSE TIPKI HALDE SURİYE İLE DE BU İŞ YOLUNA GİREBİLİR”
Öğrencilerden Derya Olgaç da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasette küslük olmaz” kelamını hatırlatarak, Mısır ile Türkiye içindeki münasebetlerin bir daha başlamasının Yunanistan’da ve içeriden de epey fazla rahatsızlık duyanların olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette küslük olmaz problemi tabi yarın hangi ülkeyle gelişmeler ne gösterir başka bir husus. Ama tabi Yunanistan rahat durmuyor. Daima üzerime üzerimize ileri geri konuşuyor, geliyor falan. Bir de Avrupa Birliği’nde bunlar fazlaca fazlaca farklı kampanyalar yürütüyorlar. Yani bu seçimlerden daha sonraki süreçte yeni bir periyot açılacak. Bizim tabi burada Sayın Sisi ile yaptığımız toplantıda Türkiye Mısır münasebetlerinde olayın önderler düzeyinde tartışılmasından öte ben kendisine onu da söylemiş oldum. Bizim Mısır halkıyla olan bağlarımız farklı tarih orda var. Tabi son devirde 9 yıllık bir müddetç içerisinde bir badire yaşadık. Tabi o akşam bilhassa de Katar talimatının ortaya girişiyle bu adımı attık ve o badireyi aştıktan daha sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile orada dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Dedik ki, artık alt seviyede bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar daha sonrasında da biz bu görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim. Bütün kederimiz sizlerle Türkiye içindeki bu kırgınlığı dargınlığı gidermek ve Akdeniz de Türkiye Mısır içinde bu biçimde bir dert yaşanmaması gerekir. Tabi hayli farklı kimi şeyler daha ortamızda orada konuştuk. çabucak sonrasında aldığım bilgi haberler çerçevesinde kendisi de bu toplantıdan epey hayli memnun olmuş, tıpkı memnunluk temennisini biz de ilettik. Artık süreç başladı. İnşallah bakanlarımızla bu süreç devam edecek çabucak sonrasında da bir ortaya gelmek suretiyle inşallah Akdeniz’de zira Mısır halkıyla Türk halkının birbiriyle olan irtibatları epeyce farklı. Gücü bizim diğerlerine kaptırmamız gerekir. Yani işte Yunanistan’ın buralara ulaşması olacak iş değil. Onun için hoş gelişmeler olacak diye inanıyorum. İşte bir ortada biliyorsunuz, bizim körfez ülkeleriyle olan küslüğümüzü menfaate çevirmek isteyenler oldu. Tabi bunlar giderilince oyunlar bozuldu. İşte bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. İşte bizim Birleşik Arap Emirlikleriyle münasebetlerimiz çok yeterli bir pozisyonda. Daha da uygun olacak inşallah. Bu tabi malum birtakım etrafları rahatsız ediyoruz. Bundan daha sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse birebir biçimde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz” dedi.
BORCU SİLİNEN GENÇTEN TEŞEKKÜR
Bir genç, tahsil kredisi borçlarının faizlerinin silinmesinden ötürü Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Borcunun faizinin silinmesiyle Erdoğan ile buluşmanın birebir güne denk gelmesinden duyduğu memnunluğu lisana getiren genç, borcunun silindiğine dair belgeyi Erdoğan’a imzalattı.
Öğrenim kredilerinde bir artış olup olmayacağına ait soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlik ve Spor Bakanımız, heyeti ile çalışmaları yapıyorlar ve bu çalışmaları yaptıktan daha sonra lisans, yüksek lisans, doktora bütün bunların fiyatlarını belirleyip onaya bana getirecekler. daha sonrasında da açıklamayı yapacağız.” diye konuştu.
ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZ
AK Parti ile şimdi tıpkı yaşta olduğunu belirten bir gencin, “Doğduğumda siz vardınız, şu anda siz varsınız, ilerde de daima sizin olmanızı istiyorum. Çok heyecanlıyız o yüzden ağlıyorum.” tabirleri üzerine Erdoğan, “Ağlamak yok.” dedi.
Erdoğan, ziyaretlerinde küçüklere niye el öptürmediğine yönelik bir soru üzerine, aldığı terbiyenin ve eğitimin bunu gerektirdiğini vurguladı. Erdoğan, şu biçimde konuştu:
“Annemin bilhassa ayaklarının altını öperdim, annem müsaade etmezdi. Anneme derdim ki Peygamberimiz buyuruyor ki ‘Cennet annelerin ayakları altındadır.’ Bak babaların ayakları altındadır demiyor, annelerin ayakları altındadır. Senin ayağının altında anne, cennetin kokusu var, ben o kokuyu almak istiyorum. Annem o hoş Rize lehçesiyle kederi ki ‘Oğlum git başımdan.'”
Babasının yalnızca elini öptüğünü lisana getiren Erdoğan, “Ama öğretmene gelince onlar bizim her şeyimizdi, onlar bizim varlık niçinimizdi. Hazreti Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ tabiri var ya işte buradan hareketle biz bunu ortaya koymamız lazım ve bir Müslüman gençlik olarak bunu ispatlamamız lazım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aybüke ve Dilek öğretmenleri şehit edenlerin yolundan gidemeyeceklerini vurgulayarak, “Onlar teröristler, onlarda öğretmen değeri diye bir şey yok. aslına bakarsan bizi onlardan ayıran özellik bu. Necmettin öğretmenin kıymetini, değerini o ahlaksızlar, o adiler bilemez. O pırlanta üzere genç öğretmenimizi nasıl şehit ettiklerini okumuşsunuzdur. Bilemez lakin biz bunların değerini bileceğiz.” diye konuştu.
Öğrencilerin kendilerine emek veren öğretmenlerinin değerini kadrini bildiği takdirde talebe yani “talep eden” olacağına işaret eden Erdoğan, “Muallim de bizim hocalarımız. İnanıyorum ki bizi birilerinden ayıracak uygulamayı, işin ideolojisini ortaya koymamız lazım. Onun için ben el öptürmem, mümkün olduğunca… Doğal öbürleri niçin el öptürüyor filan, o denli bir argümanın ortasında de değilim fakat bu yoksulun özelliği bu, mümkün olduğunca öptürmem fakat tavsiyem de daima annenizin, babanızın elini öpün, öğretmeninizin elini öpün zira onların sizin üzerinizde hakları var.” tabirlerini kullandı.
GENÇLERİ KÜLLİYE’YE DAVET ETTİ
Programda sohbet ettiği gençleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet eden Erdoğan, “Millet Kütüphanesi’ne hayran kalacaksınız.” diye konuştu.
Yamaç paraşütü yaptığını belirterek, Konya’ya kalkış ve iniş pisti isteyen bir genç kıza da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok tehlikeli bir spor. Bunu tekrar gözden geçir.” dedi.
Aynı gencin, “Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kelamı vardır ‘İstikbal göklerdedir’ diye…” lafına Erdoğan, “Kızım, o paraşütle uçmayı söylemiyor.” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “TOGG açılışında giydiğiniz montlar epeyce hoştu, bize de armağan eder misiniz?” denilmesi üzerine de görüşmede bulunan tüm gençlere montların ikram edilmesi talimatını verdi.
BENİM KAHRAMANIM SİZLERSİNİZ
Geçirdiği kazadan dolayı tedavi olamadığını söyleyen bir genç, kendisini bir okul açılışında goren Erdoğan’ın, bütün tedavi masraflarını üstlendiğini anlattı.
Gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, “15 yıl boyunca da hiç bırakmadınız. Daima sordunuz, sordurdunuz. Hastanede ziyaretime bile geldiniz. her insanın hayatında bir kahraman var, benim de kahramanım sizsiniz.” halindeki kelamları, öbür gençler tarafınca uzun müddet alkışlandı. Erdoğan gencin kelamları üzerine duygulandı.
KAYNAK: İHA
Gençlerle yapılan röportajların yer aldığı görüntü gösterimi izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programının açılışında yaptığı konuşmada, “Konya’da miting bugünkü buluşmamız, hayli daha farklıydı. Her şeydilk evvel Mevlana Meydanı farklı daha da genişlemiş Mevlana Meydanı’na giriş esasen epeyce fazlaca farklıydı. Her gelişimde epeyce daha farklı bir hal aldığını görüyoruz. Yani Konya’ya bir el dokunuyor. Konya garip değil. Sağ olsun bugüne kadar tüm belediye lider arkadaşlarım hakikaten hayli büyük hizmet verdiler. Bizler aslına bakarsanız merkezi idare olarak, iktidar olarak hiç bir vakit kendi haline bırakmadık. Şu an prestiji ile bizim 20 yıllık iktidar süremiz de Konya’ya yaptığımız toplam kamu yatırım olarak 80 milyar. Bunun ortasında alt yapı yatırımları var, üst yapı yatırımları var tabi buna belediyenin yaptığı yatırımları katmıyorum. Bunlar yalnızca bizim Ankara merkezi idare olarak yaptığımız yatırımlardır. Gerek eğitim de yaptığımız yatırımlar. 4 üniversite Konya’da bunlar bizimle oldu ve bunun yanında sıhhatte yaptığımız yatırımlar, ulaşımda esasen yapılan yatırımlar büyük. Ankara’dan Konya’ya ister karadan gel, ister havadan gel, istersen raylı sistemle gel hepsi var mı? Var. Bunlar daha evvel yok muydu? Niçin yoktu? Niçin yapmadılar? Bizdilk evvel de bu ülkeyi yönetenler vardı. Onlar niçin yapmadılar? erkeklerin kederi yoktu fakat biz sıkıntılıyız. Kaygılı olduğumuz için de adımlar attık. Ve düşünün artık İstanbul’dan Konya’ya yahut Ankara’dan Konya’ya gelmek artık sorun değil. Konfor arttı dert diye bir şey kalmadı. Gençlik bunları bilmesi lazım, zira 20 yıl evvel olanları artık siz bilmiyorsunuz. 20 yıl evvel o denli bir şey var mıydı? Yoktu. Artık tabi bunlar olunca gençlik, 20 yıl evvel ne vardı, bunun farkında değil. Alt yapıda ne vardı? Bugün örneğin bir viyadük açılışı yaptık, 166 metre yükseklik. Birileri bunları anlamaz” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ANA MUHALEFETE TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan yatırımları hatırlatarak, “Hastaneler, kamuya özel ortak alan mı bilmiyorlar, ben ne yapayım. Sorun esasen nedir idarede benim alanım iktisat. İdarede asıl olan bir, insanı yönetmektir, iki parayı yönetmektir, üç bunlarla birlikte proje üretmektir. Bu kamu özel işbirliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? Para işadamı ve yatırımcıdan… Yatırımcı ben parayı bulacağım sen de bana şu işi ver der. Onun ihalesini yapalım 10 yıllık mi, 15 yıllık mi, 20 yıllık mi, halinde ister. örneğin bizim İstanbul’da da havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi ve mukavele bitiş tarihi 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı yürütecek. Lakin bizim buraya cebimizden 1 kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı ve şu anda dünyanın birinci üç havalimanları içinde bunlar. Bize hem de buradan da muhakkak bir fiyat ödemesi de yapıyorlar. Baş bu baş Ancak onlar ne yapıyor? Sakın buraya kimse gelmesin, dışardan kimse gelmesin, şayet bu ihalelere falan girerseniz daha sonrasında parayı falan alamazsınız diyorlar. Ya bir ülkenin ana muhalefeti bu biçimde konuşur mu? Bunları söyler mi? Yani yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın aksi taktirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar. Tabi onu dinleyen ve onu dinleyecek bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Ve adamlara lakap da takmışlar ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylemiş olduğin vakit ülkede yabancı sermaye yatırma girer mi? Girmez. Bütün bunlara karşın şu andaki iktidara teşebbüsçüler, yerli ve yabancı güvendiği için inandığı için giriyor. İşte İstanbul havalimanı bu biçimde yapıldı. Ve Covid döneminde dünyada bütün havalimanları stop, lakin bizimki daima çalıştı” sözlerini kullandı.
“ARTVİN YUSUFELİ BARAJI VE HİDROELEKTRİK SANTRALİNİ ULUSAL BÜTÇEDEN YAPTIK”
Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Artvin Yusufeli Barajı hakkında gençlere bilgi veren Erdoğan, “Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini ulusal bütçeden yaptık. Dışarıda para almadık ancak yerli mühendis, personel, müteahhit firma birebir biçimde onlarla yaptık. Lakin o denli bir yerde baraj yapıldı ki, bu biçimde dağların içinde teleferik sistemi ile dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve bütün bu delinen tüneller ve bu tüneller Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz. Farklı bir yere taşırken baraj oradaki yapılan konutların, bir denizi haline geliyor. Yani artık bir yalı düşünün nereye bakıyor? Denize burada da nereye bakıyor? Baraja. bu türlü bir imkan ve şu anda Çarşamba günü açılışını yaptık ve senede oradan bize 5 milyar geri dönüş olacak. Bu ne demek? 7 senede bu baraj kendini finanse edecek, maliyeti 35 milyar liraya mahal ettik biz burayı. Ama bu kadar güç şartlarda üretilen bir yatırım ki, nasip olursa bu yılın Mayıs yahut Haziran’ında barajın su dolumu bitecek. Bir taraftan güç üretimi, bir taraftan da su noktasında problemlerin giderilmesine kadar her şey ‘iş bilenin kılıç kuşananın’. Yani lafla bu iş olmuyor hamdolsun. Artık oradan bakıyorsunuz en üst yerde Yusufeli Barajı onun altına bakıyorsunuz, Artvin var, onun altında Borçka Barajı var onun altında Muratlı Barajı var. Bütün dünyada eşi gibisi yoktur lakin Türkiye’de bir barajlar sistemi var. Artvin’in bu biçimde bir zenginliği var, hoşluğu var ve bir de dünya kadar yol yaptık. Neşet Ertaş’ın dediği üzere ‘aşk ile koşan yorulmaz’” biçiminde konuştu.
“BÜTÜN BÜYÜKŞEHİRLERDE EN AZ BİR TANE KENT HASTANESİ KURMA AMACIMIZ VAR”
Gençlere seslenen Erdoğan, “Bu milletin tarihi farklı biz o denli bir tarih yazmışız ki, o tarihi yazan bu milletin torunları olarak sizlerde bizi geçeceksiniz. Bizi geçtiğiniz vakit vazifemizi yaptık deyin şayet bizi geçemezseniz, kusura bakmayın bu biçimde bakılırsavinizi yapmış olamazsınız. Zira her gün biraz daha ileri diyeceksek bu bu biçimde olacak. Ve bunu siz yapacak güçtesiniz. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağladık. Evvelce orada zahmet vardı artık bitti. Bunlar daima tıpkı süratle devam ediyor. Devam edecek. İşte sıhhatte Kent Hastanelerimiz başka bir güç, başka bir imkan. Evvelce parası olanların gittiği yer neresiydi Amerika’ydı ve parası olduğu için gidiyordu lakin artık artık biz ambulans uçağımızı gönderiyoruz. Almanya’da neredeyse mevte mahkum edilmiş hastamızı Hollanda’da tıpkı biçimde onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada hastanelerimizde tedavilerini yaptırır hale geldik. Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla öğreneceksiniz artık bizim elimizde bu imkanlarımız var. ötürüsıyla geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum. Bizim artık fiziki imkanlarımız çok uygun. Lakin bizim fiziki imkanlardan öte doktorlara gereksinimimiz var hekimlere muhtaçlığımız var bu sayıyı ne kadar arttırırsak muvaffakiyet yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak. Zira bir imkan var, fiziki imkanlar yerinde bu biçimde ben tıp profesörlerine söylüyorum; hocam bak biz üzerimize düşeni siyasetçi olarak yaptık en çağdaş hastaneler artık biz de, kusura bakmayın artık siz yetiştireceksiniz öğrencileri ve göğsümüzü gere gere bizim hekimimiz da var diyeceğiz. Her geçen gün bu noktada gençliğin müracaatı ve buradaki cazibe hayli daha ziyadesiyle artıyor. İnşallah kısa vakitte bu Kent Hastanelerimizde hızla bütün büyükşehirlerde en az bir tane Kent Hastanesi kurma gayemiz var. İnşallah durmak yok yola devam diyoruz ve bu maksadımızı başaracağız. Alışılmış birileri her ne kadar gençlerimizi çantada keklik olarak bakıyor olsa da lakin onları da gençlerimiz inşallah, önümüzdeki Haziranda gereken yanıtı verecekler” diye konuştu.
“6’LI MASA ŞU AN GÜNDEMİ MEŞGUL ETMENİN ÇABASI İÇERİSİNDELER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasının akabinde gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilerden Ayşe Kaya’nın “6’lı masanın aday çıkaramamasını merak ediyoruz. Sizce 6’lı masa bundan evvel ortak bir aday çıkarabilecek mi? Yoksa çıkaramadan dağılacak mı?” sorusu üzerine “Tabi er yahut geç Yüksek Seçim Şurasının seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne vakit? Yüksek Seçim Konseyi seçim takvimini deklare ettiğı vakit. Şu an onlar gündemi meşgul etmenin uğraşı içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz işte bu biçimde; ‘işte haydi sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim’ şu ana kadar yaptıkları bu. Bundan daha sonra son toplantıyı da malum yapmışlardı ancak artık bir öbür yemek verecek bir masa çıkar mı bilemiyorum” dedi.
“BUNDAN daha sonraKİ SÜREÇTE NASIL MISIR İLE BU İŞ YOLUNA GİRDİYSE TIPKI HALDE SURİYE İLE DE BU İŞ YOLUNA GİREBİLİR”
Öğrencilerden Derya Olgaç da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasette küslük olmaz” kelamını hatırlatarak, Mısır ile Türkiye içindeki münasebetlerin bir daha başlamasının Yunanistan’da ve içeriden de epey fazla rahatsızlık duyanların olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette küslük olmaz problemi tabi yarın hangi ülkeyle gelişmeler ne gösterir başka bir husus. Ama tabi Yunanistan rahat durmuyor. Daima üzerime üzerimize ileri geri konuşuyor, geliyor falan. Bir de Avrupa Birliği’nde bunlar fazlaca fazlaca farklı kampanyalar yürütüyorlar. Yani bu seçimlerden daha sonraki süreçte yeni bir periyot açılacak. Bizim tabi burada Sayın Sisi ile yaptığımız toplantıda Türkiye Mısır münasebetlerinde olayın önderler düzeyinde tartışılmasından öte ben kendisine onu da söylemiş oldum. Bizim Mısır halkıyla olan bağlarımız farklı tarih orda var. Tabi son devirde 9 yıllık bir müddetç içerisinde bir badire yaşadık. Tabi o akşam bilhassa de Katar talimatının ortaya girişiyle bu adımı attık ve o badireyi aştıktan daha sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile orada dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Dedik ki, artık alt seviyede bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar daha sonrasında da biz bu görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim. Bütün kederimiz sizlerle Türkiye içindeki bu kırgınlığı dargınlığı gidermek ve Akdeniz de Türkiye Mısır içinde bu biçimde bir dert yaşanmaması gerekir. Tabi hayli farklı kimi şeyler daha ortamızda orada konuştuk. çabucak sonrasında aldığım bilgi haberler çerçevesinde kendisi de bu toplantıdan epey hayli memnun olmuş, tıpkı memnunluk temennisini biz de ilettik. Artık süreç başladı. İnşallah bakanlarımızla bu süreç devam edecek çabucak sonrasında da bir ortaya gelmek suretiyle inşallah Akdeniz’de zira Mısır halkıyla Türk halkının birbiriyle olan irtibatları epeyce farklı. Gücü bizim diğerlerine kaptırmamız gerekir. Yani işte Yunanistan’ın buralara ulaşması olacak iş değil. Onun için hoş gelişmeler olacak diye inanıyorum. İşte bir ortada biliyorsunuz, bizim körfez ülkeleriyle olan küslüğümüzü menfaate çevirmek isteyenler oldu. Tabi bunlar giderilince oyunlar bozuldu. İşte bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. İşte bizim Birleşik Arap Emirlikleriyle münasebetlerimiz çok yeterli bir pozisyonda. Daha da uygun olacak inşallah. Bu tabi malum birtakım etrafları rahatsız ediyoruz. Bundan daha sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse birebir biçimde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz” dedi.
BORCU SİLİNEN GENÇTEN TEŞEKKÜR
Bir genç, tahsil kredisi borçlarının faizlerinin silinmesinden ötürü Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Borcunun faizinin silinmesiyle Erdoğan ile buluşmanın birebir güne denk gelmesinden duyduğu memnunluğu lisana getiren genç, borcunun silindiğine dair belgeyi Erdoğan’a imzalattı.
Öğrenim kredilerinde bir artış olup olmayacağına ait soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlik ve Spor Bakanımız, heyeti ile çalışmaları yapıyorlar ve bu çalışmaları yaptıktan daha sonra lisans, yüksek lisans, doktora bütün bunların fiyatlarını belirleyip onaya bana getirecekler. daha sonrasında da açıklamayı yapacağız.” diye konuştu.
ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZ
AK Parti ile şimdi tıpkı yaşta olduğunu belirten bir gencin, “Doğduğumda siz vardınız, şu anda siz varsınız, ilerde de daima sizin olmanızı istiyorum. Çok heyecanlıyız o yüzden ağlıyorum.” tabirleri üzerine Erdoğan, “Ağlamak yok.” dedi.
Erdoğan, ziyaretlerinde küçüklere niye el öptürmediğine yönelik bir soru üzerine, aldığı terbiyenin ve eğitimin bunu gerektirdiğini vurguladı. Erdoğan, şu biçimde konuştu:
“Annemin bilhassa ayaklarının altını öperdim, annem müsaade etmezdi. Anneme derdim ki Peygamberimiz buyuruyor ki ‘Cennet annelerin ayakları altındadır.’ Bak babaların ayakları altındadır demiyor, annelerin ayakları altındadır. Senin ayağının altında anne, cennetin kokusu var, ben o kokuyu almak istiyorum. Annem o hoş Rize lehçesiyle kederi ki ‘Oğlum git başımdan.'”
Babasının yalnızca elini öptüğünü lisana getiren Erdoğan, “Ama öğretmene gelince onlar bizim her şeyimizdi, onlar bizim varlık niçinimizdi. Hazreti Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ tabiri var ya işte buradan hareketle biz bunu ortaya koymamız lazım ve bir Müslüman gençlik olarak bunu ispatlamamız lazım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aybüke ve Dilek öğretmenleri şehit edenlerin yolundan gidemeyeceklerini vurgulayarak, “Onlar teröristler, onlarda öğretmen değeri diye bir şey yok. aslına bakarsan bizi onlardan ayıran özellik bu. Necmettin öğretmenin kıymetini, değerini o ahlaksızlar, o adiler bilemez. O pırlanta üzere genç öğretmenimizi nasıl şehit ettiklerini okumuşsunuzdur. Bilemez lakin biz bunların değerini bileceğiz.” diye konuştu.
Öğrencilerin kendilerine emek veren öğretmenlerinin değerini kadrini bildiği takdirde talebe yani “talep eden” olacağına işaret eden Erdoğan, “Muallim de bizim hocalarımız. İnanıyorum ki bizi birilerinden ayıracak uygulamayı, işin ideolojisini ortaya koymamız lazım. Onun için ben el öptürmem, mümkün olduğunca… Doğal öbürleri niçin el öptürüyor filan, o denli bir argümanın ortasında de değilim fakat bu yoksulun özelliği bu, mümkün olduğunca öptürmem fakat tavsiyem de daima annenizin, babanızın elini öpün, öğretmeninizin elini öpün zira onların sizin üzerinizde hakları var.” tabirlerini kullandı.
GENÇLERİ KÜLLİYE’YE DAVET ETTİ
Programda sohbet ettiği gençleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet eden Erdoğan, “Millet Kütüphanesi’ne hayran kalacaksınız.” diye konuştu.
Yamaç paraşütü yaptığını belirterek, Konya’ya kalkış ve iniş pisti isteyen bir genç kıza da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok tehlikeli bir spor. Bunu tekrar gözden geçir.” dedi.
Aynı gencin, “Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kelamı vardır ‘İstikbal göklerdedir’ diye…” lafına Erdoğan, “Kızım, o paraşütle uçmayı söylemiyor.” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “TOGG açılışında giydiğiniz montlar epeyce hoştu, bize de armağan eder misiniz?” denilmesi üzerine de görüşmede bulunan tüm gençlere montların ikram edilmesi talimatını verdi.
BENİM KAHRAMANIM SİZLERSİNİZ
Geçirdiği kazadan dolayı tedavi olamadığını söyleyen bir genç, kendisini bir okul açılışında goren Erdoğan’ın, bütün tedavi masraflarını üstlendiğini anlattı.
Gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, “15 yıl boyunca da hiç bırakmadınız. Daima sordunuz, sordurdunuz. Hastanede ziyaretime bile geldiniz. her insanın hayatında bir kahraman var, benim de kahramanım sizsiniz.” halindeki kelamları, öbür gençler tarafınca uzun müddet alkışlandı. Erdoğan gencin kelamları üzerine duygulandı.
KAYNAK: İHA