Çağrışım Yoluyla Öğrenme Nedir ?

Irem

New member
Çağrışım Yoluyla Öğrenme Nedir?

Çağrışım yoluyla öğrenme, bireylerin bir olay, durum veya uyarıcı ile diğer bir olay veya durum arasında bağlantılar kurarak öğrenme sürecini ifade eder. Bu tür öğrenme, genellikle Pavlov’un klasik koşullama teorisi ve Skinner’ın operant koşullama teorisi gibi davranışsal psikoloji alanındaki yaklaşımlarla ilişkilendirilir. Çağrışım yoluyla öğrenme, bireylerin çevrelerinden gelen uyarıcılara tepkilerini şekillendirir ve bu süreç, insanlar ve diğer canlılar arasında öğrenme ve davranış biçimlerinin gelişmesini sağlar.

Çağrışım Yoluyla Öğrenmenin Temel Kavramları

Çağrışım yoluyla öğrenmenin temelinde birkaç önemli kavram bulunur. Bu kavramlar, öğrenme sürecinin nasıl işlediğini anlamamıza yardımcı olur:

1. Koşullandırma: Koşullandırma, belirli bir uyarıcının başka bir uyarıcı ile ilişkilendirilmesi yoluyla öğrenmeyi ifade eder. Klasik koşullandırma, bir doğal tepkinin (örneğin, tükürük salgılama) bir nötr uyarıcı ile (örneğin, zil sesi) ilişkilendirilerek öğrenilmesi sürecini tanımlar.

2. Uyarıcılar ve Tepkiler: Çağrışım yoluyla öğrenme, uyarıcıların (dışsal veya içsel faktörler) ve bu uyarıcılara verilen tepkilerin (davranışsal yanıtlar) etkileşimi üzerine kurulur. Uyarıcılar, bireyin öğrenmesini sağlayan bilgi veya durumları ifade ederken, tepkiler bireyin bu uyarıcılara verdiği yanıtlardır.

3. Öğrenme Süreci: Çağrışım yoluyla öğrenme, sürekli tekrarlama ve ilişkilendirme yoluyla öğrenme sürecini pekiştirir. Bir uyarıcı ne kadar sık bir şekilde bir tepkiyle ilişkilendirilirse, o kadar güçlü bir öğrenme meydana gelir.

Pavlov ve Klasik Koşullandırma

Çağrışım yoluyla öğrenmenin temel taşlarından biri, Rus psikolog Ivan Pavlov’un klasik koşullandırma teorisidir. Pavlov, deneylerinde, bir köpeğin zil sesine, yemek verilmeden önce salya salgılama tepkisini göstermeye başladığını gözlemlemiştir. Başlangıçta, zil sesi nötr bir uyarıcıydı, ancak köpeğe zil sesi çaldığında yemek verilmesi tekrarlanarak bu iki uyarıcı arasında bir bağlantı kurulmuştur. Sonuç olarak, zil sesi tek başına köpeğin salya salgılamasına yol açmıştır.

Klasik koşullandırma, bir uyarıcının doğal bir tepkiyi ortaya çıkarmadan önce, belirli bir zaman diliminde tekrarlanan şekilde ilişkilendirilmesiyle çalışır. Pavlov’un deneyi, çağrışım yoluyla öğrenmenin temel ilkelerinin ilk kez sistematik bir şekilde açıklanmasına olanak tanımıştır.

Skinner ve Operant Koşullama

Bir diğer önemli çağrışım yoluyla öğrenme türü ise B.F. Skinner’ın geliştirdiği operant koşullama teorisidir. Skinner, bireylerin çevresel faktörlere ve sonuçlara göre öğrenmelerini açıklamak için bu teoriyi ortaya koymuştur. Operant koşullama, bir davranışın sonucunun, bu davranışın tekrar edilme olasılığını değiştirdiğini öne sürer. Skinner’ın en bilinen deneylerinden biri, “Skinner kutusu” olarak bilinen, bir kutuya yerleştirilen bir hayvanın, bir düğmeye basarak ödül (genellikle yiyecek) almasını sağladığı deneydir.

Bu tür öğrenme, bireyin davranışlarının bir ödül veya ceza ile pekiştirilmesi yoluyla öğrenilmesini sağlar. Örneğin, bir öğrenci ders çalıştıktan sonra yüksek not alıyorsa, bu durum öğrencinin daha fazla ders çalışmasına neden olabilir. Aksi takdirde, bir davranış ceza ile pekiştirilmişse, bu davranışın tekrarlanma olasılığı azalır.

Çağrışım Yoluyla Öğrenmenin Günlük Hayattaki Yeri

Çağrışım yoluyla öğrenme yalnızca laboratuvar ortamlarında değil, günlük yaşamda da sıkça karşılaşılan bir süreçtir. İnsanlar, çevrelerinden gelen çeşitli uyarıcılara tepkiler geliştirerek birçok davranışını öğrenirler. Örneğin, bir kişi, başına bir kez sıcak çay döküldükten sonra, bir çaydanlığı kucaklarken dikkatli olmayı öğrenebilir. Bu, olayın sonucu olan acı deneyimle bağlantılı bir çağrışım yoluyla öğrenmenin örneğidir.

Aynı şekilde, bir reklam izlediğimizde belirli bir marka veya ürün ile ilişkilendirdiğimiz duygu ve düşünceler de çağrışım yoluyla öğrenmenin bir sonucudur. Reklamlar, izleyicinin belirli bir ürünle ilgili olumlu duygular geliştirmesi için duygusal ve görsel uyarıcıları kullanarak bu tür öğrenmeye hizmet eder.

Çağrışım Yoluyla Öğrenme ve Psikolojik Sorunlar

Çağrışım yoluyla öğrenme, psikolojik sorunların anlaşılmasında ve tedavisinde de önemli bir rol oynar. Özellikle, fobiler ve anksiyete bozuklukları gibi durumlar, bireylerin olumsuz bir olay ile bağlantılı olarak bir uyarıcıyı öğrenmeleri sonucu ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi, bir araba kazası geçirdiyse, araba sesine veya trafikteki yoğunluğa karşı kaygı geliştirebilir. Bu tür anksiyetenin tedavisinde, çağrışım yoluyla öğrenmenin temel ilkeleri kullanılarak, kişinin olumsuz çağrışımlarını değiştirmek hedeflenir.

Bununla birlikte, klasik koşullandırma, terapilerde kullanılan ve bilinçli olarak yeni, daha sağlıklı çağrışımlar oluşturmayı amaçlayan bir araçtır. Bu tür tedavi yöntemleri, kişinin travmatik bir durumu yeniden çağrıştıran bir uyarıcı ile karşılaştığında, bu olayı olumlu bir deneyimle ilişkilendirerek tepkiyi değiştirmeye yönelik çalışır.

Çağrışım Yoluyla Öğrenme ve Eğitim

Eğitimde de çağrışım yoluyla öğrenme önemli bir yer tutar. Öğrenciler, öğretmenlerinin kullanmış olduğu ödüller ve cezalara tepki göstererek öğrenirler. Örneğin, öğrencinin doğru cevabı verdiğinde övgü alması, bu davranışın pekişmesini sağlar ve öğrenci bu davranışı tekrar etmeye eğilimli hale gelir. Benzer şekilde, hatalı bir davranışın sonucu olan cezalar, öğrenciyi bu davranıştan kaçınmaya teşvik eder.

Eğitimde çağrışım yoluyla öğrenmenin kullanımı, sadece öğrencilerin bireysel davranışlarını şekillendirmekle kalmaz, aynı zamanda grup dinamiklerinde de önemli bir rol oynar. Öğrencilerin grup içinde belirli davranışları öğrenmeleri ve sosyal kuralların yerleşmesi de bu tür öğrenme süreçlerine dayanır.

Sonuç

Çağrışım yoluyla öğrenme, insanların ve diğer canlıların çevresel uyarıcılara karşı geliştirdiği davranışların şekillendirilmesinde merkezi bir rol oynar. Hem klasik hem de operant koşullandırma, öğrenme süreçlerinin temel taşlarını oluşturur ve bireylerin tepkilerini değiştirmek ve yeni davranışlar kazandırmak için çeşitli terapi ve eğitim yöntemlerinde kullanılır. Çağrışım yoluyla öğrenme, günlük yaşamda karşılaşılan pek çok durumu anlamamıza yardımcı olurken, psikolojik sorunların tedavisinde de etkili bir araç olarak karşımıza çıkar.
 
Üst