Sivrisinekler ve keneler, her yıl park ziyaretçilerinin ve yürüyüşçülerin başına bela oluyor. Ama bu yıl gerçekten daha mı fazla? Bir uzman açıklıyor.
Ilıman kış, daha soğuk ilkbahar ve nispeten kurak geçen yaz, kuzeydeki keneler ve sivrisinekler gibi pek çok kişinin baş belası olarak gördüğü küçük hayvanları da etkiledi. Naturschutzbund (Nabu) Hamburg’dan Jonas Voß, “Son zamanlarda çok sayıda su birikintisi ve küçük su kütlelerinin tamamen kurumuş olması nedeniyle, şu anda daha az sivrisinek var” dedi.
Ancak bu, bu yıl daha az sivrisinek olduğu anlamına gelmiyor. “Daha fazla ya da daha az olmayacak, er ya da geç başlayacaklar.” Bu sadece kuzeydeki hava koşullarına bağlıdır.
Sürekli yükselen, daha yüksek sıcaklıklarla, sivrisinekler bu nedenle yavaş yavaş yumurtadan çıkar. “Ancak, ilkbaharda nispeten uzun bir süre soğuk olduğu için, sivrisineklerin tümü, yükselen sıcaklıklarla aynı anda aynı anda yumurtadan çıktı.” Bu, aniden daha fazla sivrisinek varmış gibi görünmesini sağlar.
Sivrisinek vebası yok
Ancak, her zamanki gibi çok sayıda var, sadece belirli bir zamanda daha konsantre bir biçimde. “Bu yıl sivrisinek popülasyonunun nasıl gelişeceği büyük ölçüde hava durumuna bağlı. Hava sıcak kalırsa ve her şeyden önce yağmur yağarsa sivrisinek popülasyonu artabilir.”
Ilıman kışlar ve yağışlı yazlar da kene yoğunluğunu destekler. Voss, “Ilıman kışlar nedeniyle, keneler soğuk mevsimde giderek daha fazla hayatta kalıyor” diye devam etti. Sekiz ila on santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara ve yüksek neme ihtiyaç duyarlar.
İklim değişikliği böcekleri de etkiliyor
Ayrıca ilkbaharda daha yüksek sıcaklıklar aktif oldukları süreyi uzatır. “Sıcaklıklar yükselmeye devam ettikçe, muhtemelen daha uzun süre aktif olan kenelere alışmamız gerekecek.”
Ve: Sivrisinekler ve keneler birçokları için can sıkıcı olsa da ekosistemde hala önemli bir rol oynuyorlar, diye vurguladı Voß. “Bu hayvanlar aynı zamanda tüm ekosistem için ekolojik işlevleri de yerine getiriyor. Eğer biyoçeşitliliğin korunmasını önemsiyorsak – ki açıkça önemsiyoruz – o zaman bu hayvanlara belirli bir şekilde değer vermeliyiz.”