Su izopodları ve kıl kurtları
İçme suyu şebekesindeki küçük hayvanlar: Borularda neler gizli?
Güncelleme tarihi: 12/02/2024 – 9:37Okuma süresi: 2 dakika
Almanya içme suyunun yüksek kalitesiyle tanınır. (arşiv resmi) (Kaynak: Monika Skolimowska/dpa/dpa-bilder)
Bazen içme suyu borularımızın içinde tespih biti ve kıl kurdu gibi küçük hayvanlar gizlenir. Su şebekesi steril değildir. Bu bir sorun mu?
Kopepodlar, izopodlar ve kıl kurtları: İçme suyunun musluklara aktığı borular aynı zamanda çok sayıda küçük hayvanın da yaşam alanıdır. “Organizmalar aynı zamanda temiz, berrak dağ deresinde de yaşıyor. İçme suyu şebekesi de bir ekosistemdir ancak yapay bir yaşam alanıdır” diyor su mikrobiyoloğu Michael Hügler bir dpa sorgusuna yanıt olarak.
Bu mikroorganizmaların hijyenik sorun teşkil etmediğini vurguluyor. Tam tersine, yaşam alanı boruların üzerinde biyofilm oluşturan faydalı bakterilerle doluydu. Alman Gaz ve Su Birliği'nin (DVGW) bir kurumu olan Karlsruhe'deki Su Teknolojisi Merkezi'nde (TZW) çalışan Hügler, bu biyofilmin hastane mikropları gibi zararlı bakterilerin yerleşmesini önlediğini açıklıyor.
Ev bağlantılarında pas ve mikroorganizma gibi parçacıkların musluktan dışarı fırlamamasını sağlayan mekanik filtreler bulunmaktadır. Ancak prensipte küçük hayvanları ağdan çıkaramazsınız, diye açıklıyor Hügler. “Ayrıca yer altı suyunda da bulunuyorlar, orada doğal olarak yaşıyorlar ve kayıtlılar.” Ağ, steril veya hermetik olarak kapatılmış bir sistem değildir; En büyük özenle bile canlılar hala oradadır.
Birkaç yıl önce, Berlin Teknik Üniversitesi'nden (TU) Günter Gunkel liderliğindeki bir ekip, suda küçük omurgasızlar olup olmadığını incelemek için Avrupa'nın ovalarından 1.000'den fazla musluk örneği aldı. Hemen hemen tüm örneklerde bir tür hayvan bulundu; en yaygın olarak boyutları 1,1 santimetreye kadar olan su izopodları ve 4 santimetreye kadar olan kıl kurtları bulundu. Arada sırada mağara amfipodları, kopepodlar, mağara izopodları, yay kuyruklular, tatarcıklar veya koç sincabı salyangozları da vardı.
Ancak bu omurgasızların besin kaynağı az olduğundan yoğunlukları düşüktür ve normalde büyük popülasyonlar oluşturmazlar. DVGW çalışma sayfasında “Küçük boyutları ve düşük yoğunlukları nedeniyle hayvanlar genellikle su tedarikçilerinin işletme personeli veya içme suyu tüketicileri tarafından fark edilmiyor” diyor.
Bu küçük hayvanlar için herhangi bir yasal yönerge veya sınır değer yoktur. Su tedarikçileri biyolojik içme suyunun kalitesiyle ilgilenir. Hügler'e göre sistemleri düzenli olarak temizliyorlardı. Özellikle su uzun süre beklerse ve besin içeriği daha yüksekse hayvanlar üreyebilir. Hügler, “Eğer öyleyse, o zaman bu bir sağlık sorunu değil, estetik bir sorundur” diye vurguluyor.
İçme suyu şebekesindeki küçük hayvanlar: Borularda neler gizli?
Güncelleme tarihi: 12/02/2024 – 9:37Okuma süresi: 2 dakika
Almanya içme suyunun yüksek kalitesiyle tanınır. (arşiv resmi) (Kaynak: Monika Skolimowska/dpa/dpa-bilder)
Bazen içme suyu borularımızın içinde tespih biti ve kıl kurdu gibi küçük hayvanlar gizlenir. Su şebekesi steril değildir. Bu bir sorun mu?
Kopepodlar, izopodlar ve kıl kurtları: İçme suyunun musluklara aktığı borular aynı zamanda çok sayıda küçük hayvanın da yaşam alanıdır. “Organizmalar aynı zamanda temiz, berrak dağ deresinde de yaşıyor. İçme suyu şebekesi de bir ekosistemdir ancak yapay bir yaşam alanıdır” diyor su mikrobiyoloğu Michael Hügler bir dpa sorgusuna yanıt olarak.
Bu mikroorganizmaların hijyenik sorun teşkil etmediğini vurguluyor. Tam tersine, yaşam alanı boruların üzerinde biyofilm oluşturan faydalı bakterilerle doluydu. Alman Gaz ve Su Birliği'nin (DVGW) bir kurumu olan Karlsruhe'deki Su Teknolojisi Merkezi'nde (TZW) çalışan Hügler, bu biyofilmin hastane mikropları gibi zararlı bakterilerin yerleşmesini önlediğini açıklıyor.
Ev bağlantılarında pas ve mikroorganizma gibi parçacıkların musluktan dışarı fırlamamasını sağlayan mekanik filtreler bulunmaktadır. Ancak prensipte küçük hayvanları ağdan çıkaramazsınız, diye açıklıyor Hügler. “Ayrıca yer altı suyunda da bulunuyorlar, orada doğal olarak yaşıyorlar ve kayıtlılar.” Ağ, steril veya hermetik olarak kapatılmış bir sistem değildir; En büyük özenle bile canlılar hala oradadır.
Birkaç yıl önce, Berlin Teknik Üniversitesi'nden (TU) Günter Gunkel liderliğindeki bir ekip, suda küçük omurgasızlar olup olmadığını incelemek için Avrupa'nın ovalarından 1.000'den fazla musluk örneği aldı. Hemen hemen tüm örneklerde bir tür hayvan bulundu; en yaygın olarak boyutları 1,1 santimetreye kadar olan su izopodları ve 4 santimetreye kadar olan kıl kurtları bulundu. Arada sırada mağara amfipodları, kopepodlar, mağara izopodları, yay kuyruklular, tatarcıklar veya koç sincabı salyangozları da vardı.
Ancak bu omurgasızların besin kaynağı az olduğundan yoğunlukları düşüktür ve normalde büyük popülasyonlar oluşturmazlar. DVGW çalışma sayfasında “Küçük boyutları ve düşük yoğunlukları nedeniyle hayvanlar genellikle su tedarikçilerinin işletme personeli veya içme suyu tüketicileri tarafından fark edilmiyor” diyor.
Bu küçük hayvanlar için herhangi bir yasal yönerge veya sınır değer yoktur. Su tedarikçileri biyolojik içme suyunun kalitesiyle ilgilenir. Hügler'e göre sistemleri düzenli olarak temizliyorlardı. Özellikle su uzun süre beklerse ve besin içeriği daha yüksekse hayvanlar üreyebilir. Hügler, “Eğer öyleyse, o zaman bu bir sağlık sorunu değil, estetik bir sorundur” diye vurguluyor.