Bakan Kurum’dan HDP’lilere Salda tepkisi! HDP’li kurul üyelerinin Salda Gölü’nün korunmadığı tezlerine reaksiyon gösteren Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sunum öncesi tüm kurul üyelerine dağıtılan kitapçıklardaki Salda Gölü’nün eski ve yeni fotoğraflarına bakıldığında korunup korunmadığının görüleceğini belirterek, “Salda’yı biz tertemiz yaptık. Pekala siz, Salda bu hâldeyken neredeydiniz? Kumsal alana araç girişini büsbütün durdurduk. Siz o araçlar kıyıya kadar inerken neredeydiniz? Biz kıyıdaki ve etraftaki çöp doruklarını temizledik, bir sıfır atık göl uygulamasını hayata geçirdik. O çöp dağları varken neredeydiniz?” diye sordu.
Bakan Kurum, HDP’li milletvekillerine hitaben şunları söylemiş oldu:
“Özelikle HDP! Millete yararı olan, tabiatımıza yararı olan, etrafımızı esirgeyici hiç bir adımın içerisinde olmadı, olamaz. Biz en azından icraat manasında, belediyeleri yönettikleri periyotta tek bir gerçek, hoş, çevreci adımın atıldığını görmedik. Diyarbakır’a döktükleri betonu gördük, belediye kasasında olması gerekirken, milletin cebinde olması gerekirken, belediye kaynaklarının terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini gördük. Milletimize de deklare ettik. Siz de o süreci hayli düzgün bilirsiniz.
O rantçı tabirlerini de motamot iade ediyorum. Kimin rantçı, kimin yağmacı, kimin talancı, kimin tahribatçı olduğunu milletimiz fazlaca düzgün biliyor. Güneydoğu Anadolu’nun bütün sokaklarını, caddelerini, meskenlerini talan ettiniz. Mescitlerimizi yakıp yıktınız. Rantçı da sizsiniz, talancı da sizsiniz, tahribatçı da sizsiniz. Biz Diyarbakır Sur’da, sizin yıktığınız yerleri, harabeye, viraneye çevirdiğiniz, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Müdafaa Şurası sonucuyla, aslına uygun bir biçimde bir daha inşa ettik, ihya ettik. Bahçeden, yeşil alandan, çocukların oyun oynadığı alanların kurulmasından, kentlerin en bedelli alanlarının yeşile ayrılmasından rahatsız olan bir anlayışı büyük bir şaşkınlıkla izledim.”
“MARMARA DENİZİ’Nİ KORUMAK İÇİN GENÇLERİMİZE KELAM VERDİK!”
Marmara Denizi Özel Etraf Müdafaa Bölgesi’nin Marmara Denizinin ekolojisini, biyolojik çeşitliliğini korumak ve daha uzun soluklu bir strateji yürütmek için ortaya konulan bir çalışma olduğunun altını çizen Murat Kurum, projenin bilim insanlarının hazırladığı raporlar sonucunda yapılan hayli kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirterek, “Bu çalışmamız, Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nda ve hatta dolaylı olarak Ege ve Karadeniz’de etraf kirliliğini engellemek için, bölgenin doğal yapısını korumak içindir.” diye konuştu.
Planlama ve yetki açısından bakıldığında Adalar ilçesinde hâlihazırda doğal müdafaa alanlarının bulunduğunu, bu alanlarda planlama ve onay ytesirinin de geçmişten bu tarafa Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ilişkin olduğunu hatırlatan Murat Kurum, Boğaziçi Kanunu kapsamındaki kıyı şeridi ve öngörünüm alanlarında sekretarya vazifesinin de Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, plan onayının ise Boğaziçi İmar Yüksek Uyum Şurasında bulunduğunu anımsattı.
Kurum kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz İstanbul’umuza, ülkemize, ülkemizin geleceği gençlerimize bir yemin ettik. Şu an bu kelamımızı tutuyoruz. İnşallah, Marmara Denizi Strateji Planımızla yaptığımız çalışmaların, aldığımız kararların ne kadar bedelli olduğunu nazaranceksiniz. Siz teşekkür eder misiniz bilmiyorum lakin milletimizin keyifli olacağından eminiz. Bu da bize kâfi.”
KAYNAK: HABER7
Bakan Kurum, HDP’li milletvekillerine hitaben şunları söylemiş oldu:
“Özelikle HDP! Millete yararı olan, tabiatımıza yararı olan, etrafımızı esirgeyici hiç bir adımın içerisinde olmadı, olamaz. Biz en azından icraat manasında, belediyeleri yönettikleri periyotta tek bir gerçek, hoş, çevreci adımın atıldığını görmedik. Diyarbakır’a döktükleri betonu gördük, belediye kasasında olması gerekirken, milletin cebinde olması gerekirken, belediye kaynaklarının terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini gördük. Milletimize de deklare ettik. Siz de o süreci hayli düzgün bilirsiniz.
O rantçı tabirlerini de motamot iade ediyorum. Kimin rantçı, kimin yağmacı, kimin talancı, kimin tahribatçı olduğunu milletimiz fazlaca düzgün biliyor. Güneydoğu Anadolu’nun bütün sokaklarını, caddelerini, meskenlerini talan ettiniz. Mescitlerimizi yakıp yıktınız. Rantçı da sizsiniz, talancı da sizsiniz, tahribatçı da sizsiniz. Biz Diyarbakır Sur’da, sizin yıktığınız yerleri, harabeye, viraneye çevirdiğiniz, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Müdafaa Şurası sonucuyla, aslına uygun bir biçimde bir daha inşa ettik, ihya ettik. Bahçeden, yeşil alandan, çocukların oyun oynadığı alanların kurulmasından, kentlerin en bedelli alanlarının yeşile ayrılmasından rahatsız olan bir anlayışı büyük bir şaşkınlıkla izledim.”
“MARMARA DENİZİ’Nİ KORUMAK İÇİN GENÇLERİMİZE KELAM VERDİK!”
Marmara Denizi Özel Etraf Müdafaa Bölgesi’nin Marmara Denizinin ekolojisini, biyolojik çeşitliliğini korumak ve daha uzun soluklu bir strateji yürütmek için ortaya konulan bir çalışma olduğunun altını çizen Murat Kurum, projenin bilim insanlarının hazırladığı raporlar sonucunda yapılan hayli kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirterek, “Bu çalışmamız, Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nda ve hatta dolaylı olarak Ege ve Karadeniz’de etraf kirliliğini engellemek için, bölgenin doğal yapısını korumak içindir.” diye konuştu.
Planlama ve yetki açısından bakıldığında Adalar ilçesinde hâlihazırda doğal müdafaa alanlarının bulunduğunu, bu alanlarda planlama ve onay ytesirinin de geçmişten bu tarafa Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ilişkin olduğunu hatırlatan Murat Kurum, Boğaziçi Kanunu kapsamındaki kıyı şeridi ve öngörünüm alanlarında sekretarya vazifesinin de Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, plan onayının ise Boğaziçi İmar Yüksek Uyum Şurasında bulunduğunu anımsattı.
Kurum kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz İstanbul’umuza, ülkemize, ülkemizin geleceği gençlerimize bir yemin ettik. Şu an bu kelamımızı tutuyoruz. İnşallah, Marmara Denizi Strateji Planımızla yaptığımız çalışmaların, aldığımız kararların ne kadar bedelli olduğunu nazaranceksiniz. Siz teşekkür eder misiniz bilmiyorum lakin milletimizin keyifli olacağından eminiz. Bu da bize kâfi.”
KAYNAK: HABER7