Bakan Gül’den ‘yeni anayasa’ açıklaması Gül, Meclis’te AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplanan Bayana Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Taraflarıyla Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Hedefiyle Kurulan Meclis Araştırması Kurulu’nda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Türkiye’de pek epey anayasa değişikliği yapıldığını lakin sivil bir anayasayı siyasetçilerin, milletin seçtiklerinin yapmadığını belirten Gül, “Her darbeden daha sonra darbecilerin yaptığı bir anayasa ile yönetilmek Türkiye için büyük bir ayıptır. Bu ayıptan kurtulmakta Türk siyasetine, hepimize, demokrasiye düşen mükellefiyettir, bir vazifedir diye düşünüyorum.” diye konuştu.
Gül şunları kaydetti:
“Peki uzlaşılabilir mi? Evet. Yakın vakitte HSK seçimlerinde Anayasayı değiştirecek bir sıklıkla bile bir memleket sıkıntısının çözülebileceğini gördük. ötürüsıyla Türk siyaseti, Türk demokrasisi meseleleri, memleketin ana sorunlarına dair sorunları, siyaset kurumu olarak çözebilme iradesine, yetkinliğine, kararlılığına sahiptir. Ben bu yasama periyodunda, milletimizin bizden beklediği yeni ve sivil bir anayasa üretimi manasındaki ödevini Türk siyaset kurumunun gerçekleştireceğine inanıyorum. bu biçimde bir hususun tercih olmaktan öte mecburilik olduğuna inanıyorum. Türkiye bir darbe anayasası ayıbından kurtulmalıdır. Bu ayıptan daima birlikte, tüm siyasi partiler, tekliflerini tabir ederek, bir uzlaşmayla darbe anayasasından kurtulup, yeni, sivil, daha demokratik bir anayasa yapacaklarına inanıyorum. Bunu da daima birlikte görmeyi, ülkemiz ismine, Türkiye demokrasisi ismine fazlaca kıymetli bir sonuç olacak gelişmeyi daima birlikte yaşamayı da ümit ediyorum.”
Son sonucu milletin vereceğini lisana getiren Gül, milletin tercihinin her insanın kabulü olduğunu belirtti. Mahkemeler ve yürüyen davalarla ilgili tenkitlere dair Gül, yargısal süreçlerin kamusal kontrole açık, tenkidin de mümkün olduğunu söylemiş oldu.
Gül, şöyleki devam etti:
“Benim okuduğum, öğrendiğim, inandığım hukuk anlayışına nazaran bir yürütmenin bakılırsavlisi, yürütmede nazaranvli olan bir bakanın yürüyen bir davayla ilgili o denli ya da bu biçimde ihsasta bulunması, tavsiye, telkinde bulunması, hukuk devleti anlayışında uygun bulmadığım bir yaklaşımdır. ötürüsıyla yürüyen davalarla ilgili yasama organı da yürütme organı da görüşme yapamaz, tavsiye telkinde bulunamaz. O evraklar soruşturma etabındaysa kapalıdır, savcının uhdesindedir. Cumhuriyet Savcısı kanıtları kıymetlendirerek bir kanaate varır. Dava açılmışsa da alenidir. 84 milyon o dava evrakını nazaranbilir, inceleyebilir ve o mevzuda gerçek o denli midir yoksa konuşulanlar yazılanlar mı? ötürüsıyla bu bahiste masuniyet karinesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı unsurları karşımıza çıkmaktadır. Bir yanılgılı karar var ise bu sonucu düzeltecek olan bir üst mercidir.”
Yanlış bir kararsa, evrakın tarafının bunu temyiz edilebileceğini anlatan Gül, hakim ve savcıların bu ülkenin evladı olduğunu ve onların da hukuk ve adaleti tesis etmek için çalıştığını kaydetti.
Gül, cüppe giymiş hakim ve savcıların da insan olduğunu vurgulayarak, şunları söylemiş oldu:
“Onların da herbiçimde tecavüz, taciz, bir bayana yönelik şiddet mağdurunun yanında olacağını sizler de hakkı teslim ederek o denli bakıyorsunuzdur. Bayana yönelik şiddet yapmış, canilik yapmış, cinayet işlemiş bir katili, tacizciyi, tecavüzcüyü, istismarcıyı Türk yargıçlarının, savcılarının koruyacağını düşünüyorsanız orada öteki bir niyet var. Hakim, savcılar kanıtlar her neyse, belgesi her neyse ona bakılırsa karar verir. ötürüsıyla hakim savcılarla ilgili belgeyi bilmeden, evraka bakmadan bir yargısız infaz yapmak hukuka, sürece saygısızlıktır. Hakim savcı da yanlış karar verebilir. Bunun da yeri bir üst mercinin değerlendirmeyi yapmasıdır, istinafın bakmasıdır, olmadı Yargıtay bakar. ötürüsıyla süreçle ilgili, evrakın tarafı ve kanıtları kıymetlendiren yargısal mercilere bırakmak lazım.”
Nafaka ödemediği için başlatılan icra takip sayıları
2019’da nafaka ödemediği için başlatılan icra takip sayısının 46 bin 115 olduğunu aktaran Gül, bu hususta açılan evrak sayısının 2020’de 41 bin 174, 2021’de 19 bin 570 olduğunu kaydetti.
Şiddet hatası mağdurlarının isimli yardımdan yararlanması konusunda atılan adımlara ait bilgi veren Gül, şöyleki konuştu:
“Hukuk yargılamalarında mali imkanları yetersiz bireyler dava harç ve masraflarından muaf tutulmaktadır ve baro tarafınca fiyatsız avukat gorevlendirmesini istemek maksadıyla barolara ve yargılamanın yapılacağı mahkemelere müracaat yapabilmektedirler. Ceza yargılamalarında isimli yardımın kapsamı Ceza ve Güvenlik Önlemlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda düzenlenmiştir. Buna nazaran mağdur vekili bulunmaması halinde cinsel atak kabahatiyle alt sonu 5 yıldan fazla mahpus cezasını gerektiren hatalarda baro tarafınca kendisine avukat nazaranvlendirmesini isteme hakkına sahiptir.”
Bakan Gül, bayana yönelik şiddet mağdurlarının alacağı isimli yardımın kapsamının genişletilmesine yönelik İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda maksat koyduklarını, bu istikamette çalışmalarını sürdüklerini de lisana getirdi.
İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde 2021 Nisan ayı prestijiyle 12 bin 553 bireye bilgilendirme ve yönlendirme hizmeti sunulduğunu söz eden Gül, uzmanlar tarafınca yapılan ferdî değerlendirmeler kararında 332 kişinin kırılgan duruma dahil edildiğini ve faal biçimde psiko-sosyal dayanağın sunulduğunu tabir etti. Ceza yargılaması dayanak ofisinde da 35 bin 962 çocuğun beyanına uzmanlar tarafınca takviye verildiğini aktaran Gül, 32 bin 271 suça sürüklenen çocuk hakkında toplumsal inceleme yapıldığını ve uygun önlemlerin önerildiğini söylemiş oldu.
Bayana yönelik şiddetin önlenmesine ait sıfır tolerans prensibini sürdüklerini belirten Gül, “Kadına yönelik şiddetle çaba manasında asla geri adım, asla tolerans tanıma konusunda bir kıymetlendirme olamaz. Bundan daha sonra olacak bir bahis var ise gerek yasal gerek anayasal düzenlemelerde bayana yönelik bir hadisenin dahi gerçekleşmemesi için ne gerekiyorsa o mevzuda düzenlemeleri hükümet olarak yapacağımızı söz ediyorum.” diye konuştu.
Türkiye’de pek epey anayasa değişikliği yapıldığını lakin sivil bir anayasayı siyasetçilerin, milletin seçtiklerinin yapmadığını belirten Gül, “Her darbeden daha sonra darbecilerin yaptığı bir anayasa ile yönetilmek Türkiye için büyük bir ayıptır. Bu ayıptan kurtulmakta Türk siyasetine, hepimize, demokrasiye düşen mükellefiyettir, bir vazifedir diye düşünüyorum.” diye konuştu.
Gül şunları kaydetti:
“Peki uzlaşılabilir mi? Evet. Yakın vakitte HSK seçimlerinde Anayasayı değiştirecek bir sıklıkla bile bir memleket sıkıntısının çözülebileceğini gördük. ötürüsıyla Türk siyaseti, Türk demokrasisi meseleleri, memleketin ana sorunlarına dair sorunları, siyaset kurumu olarak çözebilme iradesine, yetkinliğine, kararlılığına sahiptir. Ben bu yasama periyodunda, milletimizin bizden beklediği yeni ve sivil bir anayasa üretimi manasındaki ödevini Türk siyaset kurumunun gerçekleştireceğine inanıyorum. bu biçimde bir hususun tercih olmaktan öte mecburilik olduğuna inanıyorum. Türkiye bir darbe anayasası ayıbından kurtulmalıdır. Bu ayıptan daima birlikte, tüm siyasi partiler, tekliflerini tabir ederek, bir uzlaşmayla darbe anayasasından kurtulup, yeni, sivil, daha demokratik bir anayasa yapacaklarına inanıyorum. Bunu da daima birlikte görmeyi, ülkemiz ismine, Türkiye demokrasisi ismine fazlaca kıymetli bir sonuç olacak gelişmeyi daima birlikte yaşamayı da ümit ediyorum.”
Son sonucu milletin vereceğini lisana getiren Gül, milletin tercihinin her insanın kabulü olduğunu belirtti. Mahkemeler ve yürüyen davalarla ilgili tenkitlere dair Gül, yargısal süreçlerin kamusal kontrole açık, tenkidin de mümkün olduğunu söylemiş oldu.
Gül, şöyleki devam etti:
“Benim okuduğum, öğrendiğim, inandığım hukuk anlayışına nazaran bir yürütmenin bakılırsavlisi, yürütmede nazaranvli olan bir bakanın yürüyen bir davayla ilgili o denli ya da bu biçimde ihsasta bulunması, tavsiye, telkinde bulunması, hukuk devleti anlayışında uygun bulmadığım bir yaklaşımdır. ötürüsıyla yürüyen davalarla ilgili yasama organı da yürütme organı da görüşme yapamaz, tavsiye telkinde bulunamaz. O evraklar soruşturma etabındaysa kapalıdır, savcının uhdesindedir. Cumhuriyet Savcısı kanıtları kıymetlendirerek bir kanaate varır. Dava açılmışsa da alenidir. 84 milyon o dava evrakını nazaranbilir, inceleyebilir ve o mevzuda gerçek o denli midir yoksa konuşulanlar yazılanlar mı? ötürüsıyla bu bahiste masuniyet karinesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı unsurları karşımıza çıkmaktadır. Bir yanılgılı karar var ise bu sonucu düzeltecek olan bir üst mercidir.”
Yanlış bir kararsa, evrakın tarafının bunu temyiz edilebileceğini anlatan Gül, hakim ve savcıların bu ülkenin evladı olduğunu ve onların da hukuk ve adaleti tesis etmek için çalıştığını kaydetti.
Gül, cüppe giymiş hakim ve savcıların da insan olduğunu vurgulayarak, şunları söylemiş oldu:
“Onların da herbiçimde tecavüz, taciz, bir bayana yönelik şiddet mağdurunun yanında olacağını sizler de hakkı teslim ederek o denli bakıyorsunuzdur. Bayana yönelik şiddet yapmış, canilik yapmış, cinayet işlemiş bir katili, tacizciyi, tecavüzcüyü, istismarcıyı Türk yargıçlarının, savcılarının koruyacağını düşünüyorsanız orada öteki bir niyet var. Hakim, savcılar kanıtlar her neyse, belgesi her neyse ona bakılırsa karar verir. ötürüsıyla hakim savcılarla ilgili belgeyi bilmeden, evraka bakmadan bir yargısız infaz yapmak hukuka, sürece saygısızlıktır. Hakim savcı da yanlış karar verebilir. Bunun da yeri bir üst mercinin değerlendirmeyi yapmasıdır, istinafın bakmasıdır, olmadı Yargıtay bakar. ötürüsıyla süreçle ilgili, evrakın tarafı ve kanıtları kıymetlendiren yargısal mercilere bırakmak lazım.”
Nafaka ödemediği için başlatılan icra takip sayıları
2019’da nafaka ödemediği için başlatılan icra takip sayısının 46 bin 115 olduğunu aktaran Gül, bu hususta açılan evrak sayısının 2020’de 41 bin 174, 2021’de 19 bin 570 olduğunu kaydetti.
Şiddet hatası mağdurlarının isimli yardımdan yararlanması konusunda atılan adımlara ait bilgi veren Gül, şöyleki konuştu:
“Hukuk yargılamalarında mali imkanları yetersiz bireyler dava harç ve masraflarından muaf tutulmaktadır ve baro tarafınca fiyatsız avukat gorevlendirmesini istemek maksadıyla barolara ve yargılamanın yapılacağı mahkemelere müracaat yapabilmektedirler. Ceza yargılamalarında isimli yardımın kapsamı Ceza ve Güvenlik Önlemlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda düzenlenmiştir. Buna nazaran mağdur vekili bulunmaması halinde cinsel atak kabahatiyle alt sonu 5 yıldan fazla mahpus cezasını gerektiren hatalarda baro tarafınca kendisine avukat nazaranvlendirmesini isteme hakkına sahiptir.”
Bakan Gül, bayana yönelik şiddet mağdurlarının alacağı isimli yardımın kapsamının genişletilmesine yönelik İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda maksat koyduklarını, bu istikamette çalışmalarını sürdüklerini de lisana getirdi.
İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde 2021 Nisan ayı prestijiyle 12 bin 553 bireye bilgilendirme ve yönlendirme hizmeti sunulduğunu söz eden Gül, uzmanlar tarafınca yapılan ferdî değerlendirmeler kararında 332 kişinin kırılgan duruma dahil edildiğini ve faal biçimde psiko-sosyal dayanağın sunulduğunu tabir etti. Ceza yargılaması dayanak ofisinde da 35 bin 962 çocuğun beyanına uzmanlar tarafınca takviye verildiğini aktaran Gül, 32 bin 271 suça sürüklenen çocuk hakkında toplumsal inceleme yapıldığını ve uygun önlemlerin önerildiğini söylemiş oldu.
Bayana yönelik şiddetin önlenmesine ait sıfır tolerans prensibini sürdüklerini belirten Gül, “Kadına yönelik şiddetle çaba manasında asla geri adım, asla tolerans tanıma konusunda bir kıymetlendirme olamaz. Bundan daha sonra olacak bir bahis var ise gerek yasal gerek anayasal düzenlemelerde bayana yönelik bir hadisenin dahi gerçekleşmemesi için ne gerekiyorsa o mevzuda düzenlemeleri hükümet olarak yapacağımızı söz ediyorum.” diye konuştu.