Bahçeli’den provokasyonlara reaksiyon: neticelerina katlanacaklar Fırat Kalkanı Harekat bölgesi Azez’de tahrik ve provokasyon emeliyle ulu bayrağımızı yakma teşebbüsünde bulunanlar yakalanırken, MHP başkanı Bahçeli’den açıklama geldi
MHP Önderi Devlet Bahçeli’nin açıklamaları şöyle;
‘Türkiye’mizin istikrarlı ve savlı ilerleyiş ve yükseliş süreci hem ülke ortasında tıpkı vakitte ülke haricinde emeli ve gayesi makus olan siyasi zihniyetler ve bunun dışındaki menfur mihraklar tarafınca dertle izlenmektedir.
Özellikle zillet ittifakı dehşete düşmüş, telaşa kapılmıştır.
Siyasi rant ve çıkar devşirmek uğruna toplumsal huzur ve itimadı baltalayan, bu suretle fitne seferine çıkartılan muhalefet partileri Türkiye’nin ulusal ve tarihî haklarına kesif bir cephe açmışlardır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri ve öbür zillet ortakları zıvanadan çıkmakla kalmamışlar, artık sıradanlıklarını ve bağnazlıklarını her saha ve tabanda deşifre etmişlerdir.
Türk siyaset hayatı ruhunu ve gururunu emperyalizme satan, kullanım ömrünü zalimlerin insafına bırakan malum ve mahut partiler eliyle karalanmış, sistematik olarak kundaklanmıştır.
Karşımızdaki mide bulandırıcı tablo ülkemiz aleyhine olduğu kadar demokrasi ismine da vahim bir tehdit olarak besbellilik kazanmıştır.
Bir masa etrafında toplanıp PKK ve FETÖ’nün senaryolarına gönüllüce boyun eğen altı partinin Türkiye aksiliği, ulusal değerlerimizle kutuplaşması izahı ve sözü olmayan bir çarpıklık noktasına ulaşmıştır.
Emperyalizme taşeronluk yapan bu partilerin tezvirat ve tefrikaları da tahammül hudutlarını tehlikeli biçimde aşmıştır.
hemen çabucak Cumhurbaşkanı adayını dahi belirlemekten aciz bir siyasi güruhun hiç kuşkusuz aziz milletimize ve ülkemize sağlayacağı bir şey olmadığı üzere, bu kapsamda ümitvar olması dahi boş bir hayal, boşuna bir beklentidir.
AKŞENER’E REAKSİYON: İSTEDİĞİ KARŞILIKLARI ALAMAYINCA KABALAŞAN ZİHNİYET
Müstakbel başbakanlık pozu veren bir şahsın hal-i pürmelali mizah konusu olmasının yanı sıra, “kadından imam olmaz” çıkışı ve bu doğrultuda Cumhurbaşkanı adaylığı için yanıp tutuşan Kılıçdaroğlu’nun buna ne diyeceği, nasıl bir yorum getireceği hala belirsizliğini koruyan bir muammadır.
Sokak sokak gezip konuştuğu esnaflarımızdan istediği yanıtları alamayınca kabalaşan ve kaskatı kesilen zihniyetlerin ne güzelliğinden, ne iradesinden, ne de demokratik nezaketinden bahsetmek mümkündür.
ANKET TEPKİSİ
Bir kısım tetikçi gazeteciyi ve birtakım tasmalı anket şirketini maaşa bağlayan, makul aralıklarla algı operasyonu yaptıran partilerin foyası nihayetinde ortaya çıkmıştır.
Demokrasi kalpazanları, hukuk katliamcıları, ulusal irade dolandırıcıları zillet ittifakı çatısı altında birleşmiş ve buluşmuştur.
Aziz milletimizin iradesini gasp ve rehin almak maksadıyla sipariş anketleri yayımlatanların düzenbaz siyaset taktikleri ayaklarına dolanmıştır.
Bilhassa Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı oy oranı bazında aşağı çekip zillet ittifakını yüksek gösteren laçkalaşmış kamuoyu araştırma şirketleri aslında dış irtibatlı hain bir kurgunun içimize kadar sızmış lejyonlarıdır.
Bu köksüz anketçilerden şüphesiz hukuk nezdinde ve maşeri vicdan eşliğinde hesap sorulacaktır.
Vaki hesaptan hiç bir demokrasi infazcısı kaçamayacaktır.
Türkiye’nin var oluş uğraşını, 2023’ün muazzez gayelerini, gücüne güç katan istikbal ve istiklal müdafaasını engelleme hevesinde olan ciğeri beş para etmez odaklar kesinlikle kaybedeceklerdir.
Cumhur İttifakı’nın haklı ve haysiyetli yürüyüşü parlak bir muvaffakiyetin kapılarını aralayacak, bunun kararında Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümü Türk milletinin mükemmel bir uyanışına vesile olacaktır.
Kaldı ki sömürgeleşmiş partilerin ülkemizin önünü kesme eforu tutmayacak, zillet terazisi aziz milletimizin tarihi vakarını asla çekemeyecektir.
Gerçekleri çarpıtmanın hiç kimseye bir faydası dokunmayacaktır.
Türkiye bugün sağlam, sağduyulu ve ulusal bir iradenin marifetiyle zincirlerinden kurtulmaktadır.
“PROVOKASYONLAR BİZİ YOLUMUZDAN ÇEVİREMEYECEKTİR”
Son günlerde gerisi gerisine sahnelenen provokasyonlar, ulusal birliğimizi ve dayanışma ruhumuzu gaye alan sabotajlar bizi yolumuzdan çeviremeyecektir.
Bu provokasyonlardan birisi de, Sümela Manastırı’nda 9’ncu sefer ayin yapmak için Trabzon’a gelen Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ekümenik yazılı Trabzonspor formasının ikram edilmesidir.
Bu yürek yaralayıcı tertip skandal olmasının ötesinde tahrik, tahrip ve taciz tonu çok yüksek bir meydan okumadır.
Trabzonspor’umuza ve bu kulübümüze gönül veren saygıdeğer vatandaşlarımıza hakaret niteliğindeki bu kepazeliğin hiç bir vicdan tarafınca kabul edilmeyeceği ortadadır.
Türkiye’de ekümenik diye bir kurum ve bakılırsav tarifi yoktur.
Lozan Antlaşması yeterince, Fener Rum Patriği’nin siyasi ve idari işlerle uğraşmaması, ülkemizdeki Rum-Ortodoks vatandaşlarımıza manevî hizmet vermesi karar altına alınırken, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir din nazaranvlisi olmasının haricinde hiç bir statüsü de olamayacaktır.
AZEZ’DEKİ OLAYA TEPKİ
Türkiye’nin dört bir koldan tuzağa çekilerek ulusal ve manevi hassasiyetlerinin tahriş edilmesi etap etap ilerletilen bir kumpasın içyüzünü açığa vurmaktadır.
Amaç kaos çıkarmak, kriz ortamı yaratmaktır.
Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz üzerinde oynanan şirret oyunlar, KPSS şaibesi, etnik kimlikleri kaşıyan sinsilikler, Moody’s isimli derecelendirme şirketinin Türkiye iktisadı hakkında kuşku uyandırma densizliği ve Azez’de Türk bayrağını yakma şerefsizliği bir kaos planlamasının birbiriyle kontaklı olaylarından sadece bir kısmıdır.
Türkiye’nin ufkunu perdelemek, gücünü tüketmek, manevi direncini kırmak gayesiyle emre amade bekleyen iç ve dış odaklar eşzamanlı faaliyet halindedir.
Fırsatçılar devrede, fesat yuvaları tetiktedir.
Buna karşın Azez’de al bayrağımızı yakma teşebbüsünde bulunan soysuzların yaka paça yakalanmaları ve ihanetlerinin bedelini ödeyecek olmaları epeyce sevindirici bir gelişmedir.
Bağımsızlığımızın sembolü al bayrağımıza el uzatan, egemenlik haklarımıza lisan uzatan, ulusal varlığımıza göz koyan kim ya da kimler var ise bunun acıklı neticelerina en ağır halde katlanacaklardır.
Ayrıca devası sıkıntısına yetmeyen, küçücük ve ipotekli aklıyla partimizi şiddetle bir gösteren selamsız sevimsiz Babacan’ın asıl şiddet ve dehşet faili bölücü terör örgütüne tek kelam edememesi, hatta teröristlere sevimlilik taslaması düştüğü çukurun derinliğini göstermesi bakımından ibret verici bir hüsrandır.
Bu şahsın muadili ve mukallit gibisi serok Ahmet’in Suriye’de yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar eden ayıplı kelamları şahsıyla müsemma olan bozgunculuğa yeni bir misaldir.
ESAD’LA GÖRÜŞME
Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar kıymetli ve isabetlidir.
Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi yahut hasmı değildir.
Hepsi kardeşimizdir, ortamızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan güçlü bağlar vardır.
Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi içinde barışın tesis edilmesi konusundaki yapan ve gerçekçi kelamları kalıcı tahlil arayışlarına kuvvetli bir nefestir.
Bundan hiç kimsenin rahatsız bulunmasına gerek yoktur.
Türkiye’nin Suriye ile görüşme seviyesini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafik alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem mevzularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya pahadır.
2023’e kadar her alanda ve her komşumuzla olağanlaşma atmosferinin hakim olması samimi dileğimiz ve umudumuzdur.
Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın bize söylemiş olduği; çatışarak değil kucaklaşarak yaşamanın tek seçenek olduğudur.
Bunu başaracak tek siyasi irade de Cumhur İttifakı’dır.
Gerisi yalnızca fasa fisodur, fuzuli ezberdir, gürültü kirliliğidir.
Türkiye tarihi müktesebatının yol haritasında uzaklık aldıkça, komşularıyla dengeli, düzeyli, saygılı ve istikrarlı diyaloglar kurdukça, ne zillete gün doğacak, ne global emperyalizm fırsat bulacak, ne de mücavir bölgelerde terör örgütleri tutunacaktır.
2023 yılı büyük Türk-İslam asrının miladı ve misakı olacaktır.
Bizimle milliyetçilik yarışına girip kutlu ceddimiz ve rahmetle yad ettiğimiz Süleyman Şah’ın türbesiyle ilgili dedikodu yapan Kılıçdaroğlu’na asıl karşılığı Türk milleti verecek, Dersim ayarlı bu şahsın gerçek yüzünü kesinlikle ifşa edecektir.
Bu ise sadece bir sabır ve vakit sıkıntısıdır.”
MHP Önderi Devlet Bahçeli’nin açıklamaları şöyle;
‘Türkiye’mizin istikrarlı ve savlı ilerleyiş ve yükseliş süreci hem ülke ortasında tıpkı vakitte ülke haricinde emeli ve gayesi makus olan siyasi zihniyetler ve bunun dışındaki menfur mihraklar tarafınca dertle izlenmektedir.
Özellikle zillet ittifakı dehşete düşmüş, telaşa kapılmıştır.
Siyasi rant ve çıkar devşirmek uğruna toplumsal huzur ve itimadı baltalayan, bu suretle fitne seferine çıkartılan muhalefet partileri Türkiye’nin ulusal ve tarihî haklarına kesif bir cephe açmışlardır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri ve öbür zillet ortakları zıvanadan çıkmakla kalmamışlar, artık sıradanlıklarını ve bağnazlıklarını her saha ve tabanda deşifre etmişlerdir.
Türk siyaset hayatı ruhunu ve gururunu emperyalizme satan, kullanım ömrünü zalimlerin insafına bırakan malum ve mahut partiler eliyle karalanmış, sistematik olarak kundaklanmıştır.
Karşımızdaki mide bulandırıcı tablo ülkemiz aleyhine olduğu kadar demokrasi ismine da vahim bir tehdit olarak besbellilik kazanmıştır.
Bir masa etrafında toplanıp PKK ve FETÖ’nün senaryolarına gönüllüce boyun eğen altı partinin Türkiye aksiliği, ulusal değerlerimizle kutuplaşması izahı ve sözü olmayan bir çarpıklık noktasına ulaşmıştır.
Emperyalizme taşeronluk yapan bu partilerin tezvirat ve tefrikaları da tahammül hudutlarını tehlikeli biçimde aşmıştır.
hemen çabucak Cumhurbaşkanı adayını dahi belirlemekten aciz bir siyasi güruhun hiç kuşkusuz aziz milletimize ve ülkemize sağlayacağı bir şey olmadığı üzere, bu kapsamda ümitvar olması dahi boş bir hayal, boşuna bir beklentidir.
AKŞENER’E REAKSİYON: İSTEDİĞİ KARŞILIKLARI ALAMAYINCA KABALAŞAN ZİHNİYET
Müstakbel başbakanlık pozu veren bir şahsın hal-i pürmelali mizah konusu olmasının yanı sıra, “kadından imam olmaz” çıkışı ve bu doğrultuda Cumhurbaşkanı adaylığı için yanıp tutuşan Kılıçdaroğlu’nun buna ne diyeceği, nasıl bir yorum getireceği hala belirsizliğini koruyan bir muammadır.
Sokak sokak gezip konuştuğu esnaflarımızdan istediği yanıtları alamayınca kabalaşan ve kaskatı kesilen zihniyetlerin ne güzelliğinden, ne iradesinden, ne de demokratik nezaketinden bahsetmek mümkündür.
ANKET TEPKİSİ
Bir kısım tetikçi gazeteciyi ve birtakım tasmalı anket şirketini maaşa bağlayan, makul aralıklarla algı operasyonu yaptıran partilerin foyası nihayetinde ortaya çıkmıştır.
Demokrasi kalpazanları, hukuk katliamcıları, ulusal irade dolandırıcıları zillet ittifakı çatısı altında birleşmiş ve buluşmuştur.
Aziz milletimizin iradesini gasp ve rehin almak maksadıyla sipariş anketleri yayımlatanların düzenbaz siyaset taktikleri ayaklarına dolanmıştır.
Bilhassa Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı oy oranı bazında aşağı çekip zillet ittifakını yüksek gösteren laçkalaşmış kamuoyu araştırma şirketleri aslında dış irtibatlı hain bir kurgunun içimize kadar sızmış lejyonlarıdır.
Bu köksüz anketçilerden şüphesiz hukuk nezdinde ve maşeri vicdan eşliğinde hesap sorulacaktır.
Vaki hesaptan hiç bir demokrasi infazcısı kaçamayacaktır.
Türkiye’nin var oluş uğraşını, 2023’ün muazzez gayelerini, gücüne güç katan istikbal ve istiklal müdafaasını engelleme hevesinde olan ciğeri beş para etmez odaklar kesinlikle kaybedeceklerdir.
Cumhur İttifakı’nın haklı ve haysiyetli yürüyüşü parlak bir muvaffakiyetin kapılarını aralayacak, bunun kararında Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümü Türk milletinin mükemmel bir uyanışına vesile olacaktır.
Kaldı ki sömürgeleşmiş partilerin ülkemizin önünü kesme eforu tutmayacak, zillet terazisi aziz milletimizin tarihi vakarını asla çekemeyecektir.
Gerçekleri çarpıtmanın hiç kimseye bir faydası dokunmayacaktır.
Türkiye bugün sağlam, sağduyulu ve ulusal bir iradenin marifetiyle zincirlerinden kurtulmaktadır.
“PROVOKASYONLAR BİZİ YOLUMUZDAN ÇEVİREMEYECEKTİR”
Son günlerde gerisi gerisine sahnelenen provokasyonlar, ulusal birliğimizi ve dayanışma ruhumuzu gaye alan sabotajlar bizi yolumuzdan çeviremeyecektir.
Bu provokasyonlardan birisi de, Sümela Manastırı’nda 9’ncu sefer ayin yapmak için Trabzon’a gelen Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ekümenik yazılı Trabzonspor formasının ikram edilmesidir.
Bu yürek yaralayıcı tertip skandal olmasının ötesinde tahrik, tahrip ve taciz tonu çok yüksek bir meydan okumadır.
Trabzonspor’umuza ve bu kulübümüze gönül veren saygıdeğer vatandaşlarımıza hakaret niteliğindeki bu kepazeliğin hiç bir vicdan tarafınca kabul edilmeyeceği ortadadır.
Türkiye’de ekümenik diye bir kurum ve bakılırsav tarifi yoktur.
Lozan Antlaşması yeterince, Fener Rum Patriği’nin siyasi ve idari işlerle uğraşmaması, ülkemizdeki Rum-Ortodoks vatandaşlarımıza manevî hizmet vermesi karar altına alınırken, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir din nazaranvlisi olmasının haricinde hiç bir statüsü de olamayacaktır.
AZEZ’DEKİ OLAYA TEPKİ
Türkiye’nin dört bir koldan tuzağa çekilerek ulusal ve manevi hassasiyetlerinin tahriş edilmesi etap etap ilerletilen bir kumpasın içyüzünü açığa vurmaktadır.
Amaç kaos çıkarmak, kriz ortamı yaratmaktır.
Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz üzerinde oynanan şirret oyunlar, KPSS şaibesi, etnik kimlikleri kaşıyan sinsilikler, Moody’s isimli derecelendirme şirketinin Türkiye iktisadı hakkında kuşku uyandırma densizliği ve Azez’de Türk bayrağını yakma şerefsizliği bir kaos planlamasının birbiriyle kontaklı olaylarından sadece bir kısmıdır.
Türkiye’nin ufkunu perdelemek, gücünü tüketmek, manevi direncini kırmak gayesiyle emre amade bekleyen iç ve dış odaklar eşzamanlı faaliyet halindedir.
Fırsatçılar devrede, fesat yuvaları tetiktedir.
Buna karşın Azez’de al bayrağımızı yakma teşebbüsünde bulunan soysuzların yaka paça yakalanmaları ve ihanetlerinin bedelini ödeyecek olmaları epeyce sevindirici bir gelişmedir.
Bağımsızlığımızın sembolü al bayrağımıza el uzatan, egemenlik haklarımıza lisan uzatan, ulusal varlığımıza göz koyan kim ya da kimler var ise bunun acıklı neticelerina en ağır halde katlanacaklardır.
Ayrıca devası sıkıntısına yetmeyen, küçücük ve ipotekli aklıyla partimizi şiddetle bir gösteren selamsız sevimsiz Babacan’ın asıl şiddet ve dehşet faili bölücü terör örgütüne tek kelam edememesi, hatta teröristlere sevimlilik taslaması düştüğü çukurun derinliğini göstermesi bakımından ibret verici bir hüsrandır.
Bu şahsın muadili ve mukallit gibisi serok Ahmet’in Suriye’de yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar eden ayıplı kelamları şahsıyla müsemma olan bozgunculuğa yeni bir misaldir.
ESAD’LA GÖRÜŞME
Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar kıymetli ve isabetlidir.
Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi yahut hasmı değildir.
Hepsi kardeşimizdir, ortamızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan güçlü bağlar vardır.
Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi içinde barışın tesis edilmesi konusundaki yapan ve gerçekçi kelamları kalıcı tahlil arayışlarına kuvvetli bir nefestir.
Bundan hiç kimsenin rahatsız bulunmasına gerek yoktur.
Türkiye’nin Suriye ile görüşme seviyesini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafik alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem mevzularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya pahadır.
2023’e kadar her alanda ve her komşumuzla olağanlaşma atmosferinin hakim olması samimi dileğimiz ve umudumuzdur.
Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın bize söylemiş olduği; çatışarak değil kucaklaşarak yaşamanın tek seçenek olduğudur.
Bunu başaracak tek siyasi irade de Cumhur İttifakı’dır.
Gerisi yalnızca fasa fisodur, fuzuli ezberdir, gürültü kirliliğidir.
Türkiye tarihi müktesebatının yol haritasında uzaklık aldıkça, komşularıyla dengeli, düzeyli, saygılı ve istikrarlı diyaloglar kurdukça, ne zillete gün doğacak, ne global emperyalizm fırsat bulacak, ne de mücavir bölgelerde terör örgütleri tutunacaktır.
2023 yılı büyük Türk-İslam asrının miladı ve misakı olacaktır.
Bizimle milliyetçilik yarışına girip kutlu ceddimiz ve rahmetle yad ettiğimiz Süleyman Şah’ın türbesiyle ilgili dedikodu yapan Kılıçdaroğlu’na asıl karşılığı Türk milleti verecek, Dersim ayarlı bu şahsın gerçek yüzünü kesinlikle ifşa edecektir.
Bu ise sadece bir sabır ve vakit sıkıntısıdır.”