Ali Erbaş’ı üzen olay: Son derece üzücüdür, son derece yanlıştır Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafınca düzenlenen 40. Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı, Türkiye Diyanet Vakfı’nın konferans salonunda gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıya katılan Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, burada bir konuşma gerçekleştirdi.
“HİZMETLERİMİZDE GENÇLİK VE AİLEYE DAHA FAZLA DEĞER VERİYORUZ”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çalışmalarında gençliğe ve aileye yönelik çalışmalara daha fazla ehemmiyet verildiğini tabir eden Lider Erbaş, “Daha huzurlu bir hayat ve daha hoş bir dünyanın inşası için başlangıç noktamız, ailemiz ve nesillerimizdir. İstikbalimizi kendilerine emanet edeceğimiz en kıymetli varlığımız gençlerimiz, çocuklarımız. Gençlerimizin hayat tasavvurlarını olumsuz etkileyen, maddi-manevi gelişimlerine ziyan veren akımlar, fikirler, yapılar ve alışkanlıklara karşı biz onların rehberi ve destekçisi olmaya mecburuz. Tüm global boyutta İnsanlığın maruz kaldığı ahlaki çöküntü, fikri yozlaşma ve dini savrulmalarla karşı karşıyayız, bunu görüyoruz. Dünya bir köy haline geldi. Bunların karşısında gençlerimizi inancın ve ibadetin güzelleştirici, şifa verici, birleştirici ve bütünleştirici gücüyle buluşturmak zorundayız. Biliyoruz ki gençler, hakikati anlamaya ve sahiplenmeye daha yatkın ve daha müsaittir. Tıpkı biçimde aile hizmetlerimiz de bugünümüz ve istikbalimiz açısından hayati kıymete sahiptir. Aile rahmetin, meveddetin, muhabbetin merkezidir. Aile kuvvetli olunca zorluklar daha kolay aşılacaktır. Bunun için aileye yönelik hizmetlerimiz her geçen gün artarak devam etmelidir. Maalesef, şiddetin ömrü her bakımdan olumsuz etkilediği bir çağda yaşıyoruz. Bu yüzdendir ki, her platformda şiddetle uğraşın ehemmiyeti üzerinde duruyoruz. Hutbeler okutuyoruz” kelamlarına yer verdi.
“İSLAM’IN PRENSİPLERİNİ ANLATMAK ANAYASAL SORUMLULUĞUMUZDUR”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam’ın prensiplerini anlatmasının anayasal sorumluluk olduğuna yer veren Erbaş, “İslam’ın prensiplerini anlatmak bizim anayasal sorumluluğumuzdur. Bu alanda her türlü farklı görüş ve fikrin üzerinde kuşatıcı bir yaklaşımla çalışmak en temel hassasiyetimizdir. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gündelik tartışmaların içine çekilmesi, son derece yanlıştır, son derece üzücüdür. Din ve diyanet bahislerinde yazan, konuşan ve paylaşım yapan her insanın bu hususta hayli daha hassas olması gerekmektedir. olağan olarak bizler eleştiriyi daha uygun işler yapmak ismine bir imkan olarak kabul ediyoruz. Lakin yalan-yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, prestij suikastı yapmak, bir tenkit değildir. Bunu bir tenkit olarak kabul etmek zor” diye konuştu.
“BİZİM TEK GÜNDEMİMİZ İSLAM’IN PRENSİPLERİYLE MİLLETİMİZE, ÜMMETE VE İNSANLIĞA HİZMET ETMEK”
Erbaş, vakit zaman medyada çocukların ve gençlerin mescitlere gelmesini, etkinliklere katılmasını hazmedemeyen şahısların varlığına şahit olunduğunu söylemiş oldu. Yeterlilikten kimseye ziyan gelmeyeceğini vurgulayan Lider Erbaş, şu biçimde konuştu:
“İyi insan ol, küçüklerini sev, büyüklerini say, dürüst ol, kimseye haksızlık yapma. Üniversal pahaları öğretiyoruz çocuklarımıza, gençlerimize. niye rahatsız olur bundan insan. Bunların her türlü faaliyetimizden rahatsız olduklarını görüyoruz, şaşırıyoruz. İzcilik etkinliğindeki gençlerimizle buluşuyoruz, rahatsız oluyorlar. Gençlerimiz istismarcı yapıların tuzaklarına düşmesin, dinimizi, medeniyetimizi tanısın diye çalışıyoruz, rahatsız oluyorlar. Hatta birlik-birliktelik ve kardeşlikten bahsediyoruz, bir daha rahatsız oluyorlar. Ayet ve hadisin farkını bilmeyecek kadar bahsin uzağındalar ancak dini mevzuları kritik ediyorlar. Şaşırıyorum. Bütün bunları üzülerek ve acıyarak takip ediyoruz maalesef. Bilinmelidir ki bir sorun var ise o da kuşaklarımızın inancından, medeniyetinden, geleneğinden, kıymetlerinden uzak kalmasıdır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için gayret etmeliyiz. bu biçimde bir jenerasyon, zorluklarla nasıl çaba edecek. İnsanlık serüveninde kendi yolunu nasıl bulacak. Dahası istismarcı yapılar karşısında kendisini nasıl koruyacak. Bizim tek bir gündemimiz var o da din-i Mübin-i İslam’ın unsurlarıyla milletimize, ümmete ve insanlığa hizmet etmektir. Bu bizim hem iman ve Allah’a kulluk vazifemiz tıpkı vakitte yasal sorumluluğumuzdur.”
görüşmede Ankara Valisi Vasip Şahin de bir konuşma yaptı. Şahin, toplantının iyi olması temennilerini iletti. Salgın Süreci, Toplumsal Değişim ve Diyanet Hizmetleri başlığında 10 oturumdan oluşan 40. Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı 5 gün boyunca devam edecek. 8 Aralık Çarşamba günü son bulacak 40. Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı’nın kapanışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılması bekleniyor.
“HİZMETLERİMİZDE GENÇLİK VE AİLEYE DAHA FAZLA DEĞER VERİYORUZ”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çalışmalarında gençliğe ve aileye yönelik çalışmalara daha fazla ehemmiyet verildiğini tabir eden Lider Erbaş, “Daha huzurlu bir hayat ve daha hoş bir dünyanın inşası için başlangıç noktamız, ailemiz ve nesillerimizdir. İstikbalimizi kendilerine emanet edeceğimiz en kıymetli varlığımız gençlerimiz, çocuklarımız. Gençlerimizin hayat tasavvurlarını olumsuz etkileyen, maddi-manevi gelişimlerine ziyan veren akımlar, fikirler, yapılar ve alışkanlıklara karşı biz onların rehberi ve destekçisi olmaya mecburuz. Tüm global boyutta İnsanlığın maruz kaldığı ahlaki çöküntü, fikri yozlaşma ve dini savrulmalarla karşı karşıyayız, bunu görüyoruz. Dünya bir köy haline geldi. Bunların karşısında gençlerimizi inancın ve ibadetin güzelleştirici, şifa verici, birleştirici ve bütünleştirici gücüyle buluşturmak zorundayız. Biliyoruz ki gençler, hakikati anlamaya ve sahiplenmeye daha yatkın ve daha müsaittir. Tıpkı biçimde aile hizmetlerimiz de bugünümüz ve istikbalimiz açısından hayati kıymete sahiptir. Aile rahmetin, meveddetin, muhabbetin merkezidir. Aile kuvvetli olunca zorluklar daha kolay aşılacaktır. Bunun için aileye yönelik hizmetlerimiz her geçen gün artarak devam etmelidir. Maalesef, şiddetin ömrü her bakımdan olumsuz etkilediği bir çağda yaşıyoruz. Bu yüzdendir ki, her platformda şiddetle uğraşın ehemmiyeti üzerinde duruyoruz. Hutbeler okutuyoruz” kelamlarına yer verdi.
“İSLAM’IN PRENSİPLERİNİ ANLATMAK ANAYASAL SORUMLULUĞUMUZDUR”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam’ın prensiplerini anlatmasının anayasal sorumluluk olduğuna yer veren Erbaş, “İslam’ın prensiplerini anlatmak bizim anayasal sorumluluğumuzdur. Bu alanda her türlü farklı görüş ve fikrin üzerinde kuşatıcı bir yaklaşımla çalışmak en temel hassasiyetimizdir. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gündelik tartışmaların içine çekilmesi, son derece yanlıştır, son derece üzücüdür. Din ve diyanet bahislerinde yazan, konuşan ve paylaşım yapan her insanın bu hususta hayli daha hassas olması gerekmektedir. olağan olarak bizler eleştiriyi daha uygun işler yapmak ismine bir imkan olarak kabul ediyoruz. Lakin yalan-yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, prestij suikastı yapmak, bir tenkit değildir. Bunu bir tenkit olarak kabul etmek zor” diye konuştu.
“BİZİM TEK GÜNDEMİMİZ İSLAM’IN PRENSİPLERİYLE MİLLETİMİZE, ÜMMETE VE İNSANLIĞA HİZMET ETMEK”
Erbaş, vakit zaman medyada çocukların ve gençlerin mescitlere gelmesini, etkinliklere katılmasını hazmedemeyen şahısların varlığına şahit olunduğunu söylemiş oldu. Yeterlilikten kimseye ziyan gelmeyeceğini vurgulayan Lider Erbaş, şu biçimde konuştu:
“İyi insan ol, küçüklerini sev, büyüklerini say, dürüst ol, kimseye haksızlık yapma. Üniversal pahaları öğretiyoruz çocuklarımıza, gençlerimize. niye rahatsız olur bundan insan. Bunların her türlü faaliyetimizden rahatsız olduklarını görüyoruz, şaşırıyoruz. İzcilik etkinliğindeki gençlerimizle buluşuyoruz, rahatsız oluyorlar. Gençlerimiz istismarcı yapıların tuzaklarına düşmesin, dinimizi, medeniyetimizi tanısın diye çalışıyoruz, rahatsız oluyorlar. Hatta birlik-birliktelik ve kardeşlikten bahsediyoruz, bir daha rahatsız oluyorlar. Ayet ve hadisin farkını bilmeyecek kadar bahsin uzağındalar ancak dini mevzuları kritik ediyorlar. Şaşırıyorum. Bütün bunları üzülerek ve acıyarak takip ediyoruz maalesef. Bilinmelidir ki bir sorun var ise o da kuşaklarımızın inancından, medeniyetinden, geleneğinden, kıymetlerinden uzak kalmasıdır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için gayret etmeliyiz. bu biçimde bir jenerasyon, zorluklarla nasıl çaba edecek. İnsanlık serüveninde kendi yolunu nasıl bulacak. Dahası istismarcı yapılar karşısında kendisini nasıl koruyacak. Bizim tek bir gündemimiz var o da din-i Mübin-i İslam’ın unsurlarıyla milletimize, ümmete ve insanlığa hizmet etmektir. Bu bizim hem iman ve Allah’a kulluk vazifemiz tıpkı vakitte yasal sorumluluğumuzdur.”
görüşmede Ankara Valisi Vasip Şahin de bir konuşma yaptı. Şahin, toplantının iyi olması temennilerini iletti. Salgın Süreci, Toplumsal Değişim ve Diyanet Hizmetleri başlığında 10 oturumdan oluşan 40. Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı 5 gün boyunca devam edecek. 8 Aralık Çarşamba günü son bulacak 40. Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı’nın kapanışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılması bekleniyor.