Migren, her insanın ismini bildiği bir hastalıktır. Migreni olan bir hasta için, ağrı bir hayat biçimi olmuştur.
İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi sayın Prof.Dr.Sabahattin SAİP’in yapmış olduğu bilimsel bir çalışmada, ülkemizde migren sıklığının %16.7 oranında olduğu saptanmıştır.
Bayanlarda görülme sıklığının erkeklere oranla iki kat daha fazla olduğu da bu araştırmada gösterilmiştir.
Her hastalıkta olduğu üzere; migrende de hastalar, kendi vücutlarına ve fizyolojilerine nazaran bu hastalığı yaşarlar. Bu şu manaya gelir: Tıp biliminde migren hastalığının tarifi bir tane iken; yeryüzünde ne kadar migrenli hasta var ise, o kadar çeşitte de migren vardır. Bu niçinle tedaviler, kesinlikle, hastanın vücuduna ve fizyolojisine özel planlanıp uygulanmalıdır.
Migren kronik bir hastalık olduğu için, hastalığın en önde gelen belirtisi olan ağrı bilgisi bebir daha uygunca kaydedilir. Bu kayıt bilgisi beyinde var olduğu için, dışarıdan verilen ağrı kesici ilaçların kalıcı bir tesiri olmamakta ve bu biçimdece her yaşanılan atak, migrenin daha da kök salmasına yer niye olmaktadır.
Haftada iki kere sıklığında uygulanacak en az on seanslık bir akupunktur tedavisinde iğnelerle verilen nöronal (sinirsel) ikazla, evvela beyin korteks alanlarında kayıtlı bulunan ağrı bilgisi silinir. İlerkeyen seanslarda da, bebir daha ağrı kesici (analjezik) bilgiler yüklenir.
Akupunktur tedavisinde hastaların katiyetle sabırlı olmaları gerekir. Zira; senelerca ağrı çeken ve bu ağrı bilgisini korteksine epey kuvvetli bir biçimde kaydeden bebir daha, düzgünleştirici nöronal (sinirsel) ikazların verilmesi ve karşılığında olumlu klinik sonuçların alınması bir vakit sürecini gerektirmektedir.
Akupunktur, bedenin yaradılışında var olan ilaç sistemini aktifleştirerek; mevcut hastalığın güzelleştirilmesi için gerekli unsurların, nörokimyasalların, hormonların salgılanmasını sağlar ve klinik düzgünleşme meydana gelir. Bu niçinle akupunktur ilaçsız bir tedavidir, bedenin gerçek orjinal unsurları (ilaçları) aracılığı ile tedavi imkanı sağlar.
Migren tedavisinde bir seçenek olarak akupunktur tedavisini, Sıhhat Bakanlığı’ndan onaylı sertifikası olan ve migren tedavisinde akademik bilgisi, klinik tecrübesi olan tıp tabiplerine başvurarak yaptırabilirsiniz. Tıbbın hangi kolundaki uzman doktor olursa olsun, tedavisine gireceğiniz tabibi kesinlikle araştırıp, sorgulamanız gerektiğini bir sefer daha anımsatmak isterim.
İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi sayın Prof.Dr.Sabahattin SAİP’in yapmış olduğu bilimsel bir çalışmada, ülkemizde migren sıklığının %16.7 oranında olduğu saptanmıştır.
Bayanlarda görülme sıklığının erkeklere oranla iki kat daha fazla olduğu da bu araştırmada gösterilmiştir.
Her hastalıkta olduğu üzere; migrende de hastalar, kendi vücutlarına ve fizyolojilerine nazaran bu hastalığı yaşarlar. Bu şu manaya gelir: Tıp biliminde migren hastalığının tarifi bir tane iken; yeryüzünde ne kadar migrenli hasta var ise, o kadar çeşitte de migren vardır. Bu niçinle tedaviler, kesinlikle, hastanın vücuduna ve fizyolojisine özel planlanıp uygulanmalıdır.
Migren kronik bir hastalık olduğu için, hastalığın en önde gelen belirtisi olan ağrı bilgisi bebir daha uygunca kaydedilir. Bu kayıt bilgisi beyinde var olduğu için, dışarıdan verilen ağrı kesici ilaçların kalıcı bir tesiri olmamakta ve bu biçimdece her yaşanılan atak, migrenin daha da kök salmasına yer niye olmaktadır.
Haftada iki kere sıklığında uygulanacak en az on seanslık bir akupunktur tedavisinde iğnelerle verilen nöronal (sinirsel) ikazla, evvela beyin korteks alanlarında kayıtlı bulunan ağrı bilgisi silinir. İlerkeyen seanslarda da, bebir daha ağrı kesici (analjezik) bilgiler yüklenir.
Akupunktur tedavisinde hastaların katiyetle sabırlı olmaları gerekir. Zira; senelerca ağrı çeken ve bu ağrı bilgisini korteksine epey kuvvetli bir biçimde kaydeden bebir daha, düzgünleştirici nöronal (sinirsel) ikazların verilmesi ve karşılığında olumlu klinik sonuçların alınması bir vakit sürecini gerektirmektedir.
Akupunktur, bedenin yaradılışında var olan ilaç sistemini aktifleştirerek; mevcut hastalığın güzelleştirilmesi için gerekli unsurların, nörokimyasalların, hormonların salgılanmasını sağlar ve klinik düzgünleşme meydana gelir. Bu niçinle akupunktur ilaçsız bir tedavidir, bedenin gerçek orjinal unsurları (ilaçları) aracılığı ile tedavi imkanı sağlar.
Migren tedavisinde bir seçenek olarak akupunktur tedavisini, Sıhhat Bakanlığı’ndan onaylı sertifikası olan ve migren tedavisinde akademik bilgisi, klinik tecrübesi olan tıp tabiplerine başvurarak yaptırabilirsiniz. Tıbbın hangi kolundaki uzman doktor olursa olsun, tedavisine gireceğiniz tabibi kesinlikle araştırıp, sorgulamanız gerektiğini bir sefer daha anımsatmak isterim.