Adaçayı Hakkında Genel Bilgi
Bugüne kadar 900 kadar türü olduğu belirlenen adaçayı bitkisi, Akdeniz kıyısı boyunca geniş alana yayılmış Akdeniz ikliminin bir bitkisi olarak bilinmesine karşın ana vatanının 800 m rakımdaki Makedonya ve Dalmaçya Bölgeleridir. Dünya genelinde bulunan tüm adaçayı türleri subtropik ve tropik bölgelerde dağınık bir biçimde bulunmaktadırlar. Adaçayı, çok yıllık daha çok 50 cm seyrek de olsa 100 cm boyunda taze otsu bir bitkidir. Adaçayı bitkisi, basit yapraklı, çalıyı andıran mora yakın mavi çiçekli bir bitkidir. Sadece ülkemiz bazlı düşündüğümüzde ise 90 civarında salvia türünde adaçayı olduğu bilinmektedir. Birçok kullanım alanına ve şekline sahip olan adaçayı bitkisini özellikle Avrupa’da tıp alanında resmen tescillenmiş ve çok yaygın olarak kullanılan bir üründür. Adaçayı diye nitelendirilen ve ülkemizde de yaygın olan kullanılan tür Salvia officinalis L. Bitkisidir. Bu türün ülkemizde doğal olarak yetişme alanı bulunmazken ülkemizde tüm yetişen adaçayları içerisinde en fazla toplanıp hem iç ülkemizin iç tüketiminde hem de yurtdışına ihraç ürünü olarak gönderilen tür halk içinde adaçayı diye adlandırılan Salvia fruticosa Mill. Türüdür.
Adaçayı Yetiştiriciliğinde Ekolojik İstekler
Kurak iklim şartlarına oldukça dayanıklı olan adaçayı, sulu koşullarda da daha yüksek kalite ve verimde yetiştirilebilme olanağına sahip bir olarak karşımıza çıkmaktadır. Adaçayı, sıcağı fazlasıyla seven bir bitkidir. Soğuk ve bilhassa don olaylarına karşı oldukça hassas olduğu için yetiştiriciliğinin yapılması planlanan yerin bol güneşli ve rüzgarın olumsuz etkilerinden mümkün mertebe muhafaza edilmiş alanlar tercih edilmelidir. Adaçayı, bilhassa genç gelişme döneminde yüksek oranda neme gereksinim duymaktadır. Daha ileriki dönemlerinde ise git gide kuraklığa karşı dayanıklılığı maksimum seviyeye çıkmaktadır. Kurak yaz dönemleri boyunca 3-4 kere sulama yapmak adaçayı bitkisi için yeterli olmaktadır. Adaçayı bitkisi, iyi drene edilmiş ve etkin şekilde işlenmiş topraklara ekilmelidir. Bilhassa kireçli, kumlu-tınlı topraklar gelişimi için tercih edilmesi gereken toprakların başında gelmektedir. Tınlı ve killi-tınlı ve besin değerince yüksek topraklarda çok verimli olmaktadırlar.
Adaçayı Tüketmenin Vücuda Faydaları
*Vücutta iltihaplanmayı engellemektedir.
*Hafızayı güçlendirerek Alzheimer oluşumunu engeller.
*Bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Sindirim sistemini korur.
*Cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
*Kemikleri güçlendirerek daha sağlıklı olmalarına imkan sağlar.
*Diyabetin oluşumunu önler.
*Erken yaşlanmayı önler.
*Terlemeyi azaltır.
*Diş eti hastalıklarının oluşumunu engeller.
*Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasına destek olur.
Bugüne kadar 900 kadar türü olduğu belirlenen adaçayı bitkisi, Akdeniz kıyısı boyunca geniş alana yayılmış Akdeniz ikliminin bir bitkisi olarak bilinmesine karşın ana vatanının 800 m rakımdaki Makedonya ve Dalmaçya Bölgeleridir. Dünya genelinde bulunan tüm adaçayı türleri subtropik ve tropik bölgelerde dağınık bir biçimde bulunmaktadırlar. Adaçayı, çok yıllık daha çok 50 cm seyrek de olsa 100 cm boyunda taze otsu bir bitkidir. Adaçayı bitkisi, basit yapraklı, çalıyı andıran mora yakın mavi çiçekli bir bitkidir. Sadece ülkemiz bazlı düşündüğümüzde ise 90 civarında salvia türünde adaçayı olduğu bilinmektedir. Birçok kullanım alanına ve şekline sahip olan adaçayı bitkisini özellikle Avrupa’da tıp alanında resmen tescillenmiş ve çok yaygın olarak kullanılan bir üründür. Adaçayı diye nitelendirilen ve ülkemizde de yaygın olan kullanılan tür Salvia officinalis L. Bitkisidir. Bu türün ülkemizde doğal olarak yetişme alanı bulunmazken ülkemizde tüm yetişen adaçayları içerisinde en fazla toplanıp hem iç ülkemizin iç tüketiminde hem de yurtdışına ihraç ürünü olarak gönderilen tür halk içinde adaçayı diye adlandırılan Salvia fruticosa Mill. Türüdür.
Adaçayı Yetiştiriciliğinde Ekolojik İstekler
Kurak iklim şartlarına oldukça dayanıklı olan adaçayı, sulu koşullarda da daha yüksek kalite ve verimde yetiştirilebilme olanağına sahip bir olarak karşımıza çıkmaktadır. Adaçayı, sıcağı fazlasıyla seven bir bitkidir. Soğuk ve bilhassa don olaylarına karşı oldukça hassas olduğu için yetiştiriciliğinin yapılması planlanan yerin bol güneşli ve rüzgarın olumsuz etkilerinden mümkün mertebe muhafaza edilmiş alanlar tercih edilmelidir. Adaçayı, bilhassa genç gelişme döneminde yüksek oranda neme gereksinim duymaktadır. Daha ileriki dönemlerinde ise git gide kuraklığa karşı dayanıklılığı maksimum seviyeye çıkmaktadır. Kurak yaz dönemleri boyunca 3-4 kere sulama yapmak adaçayı bitkisi için yeterli olmaktadır. Adaçayı bitkisi, iyi drene edilmiş ve etkin şekilde işlenmiş topraklara ekilmelidir. Bilhassa kireçli, kumlu-tınlı topraklar gelişimi için tercih edilmesi gereken toprakların başında gelmektedir. Tınlı ve killi-tınlı ve besin değerince yüksek topraklarda çok verimli olmaktadırlar.
Adaçayı Tüketmenin Vücuda Faydaları
*Vücutta iltihaplanmayı engellemektedir.
*Hafızayı güçlendirerek Alzheimer oluşumunu engeller.
*Bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Sindirim sistemini korur.
*Cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
*Kemikleri güçlendirerek daha sağlıklı olmalarına imkan sağlar.
*Diyabetin oluşumunu önler.
*Erken yaşlanmayı önler.
*Terlemeyi azaltır.
*Diş eti hastalıklarının oluşumunu engeller.
*Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasına destek olur.