1 Ahmet neden sünnet olmadı ?

Sefer

Global Mod
Global Mod
1 Ahmet Neden Sünnet Olmadı? Bir Hikaye Paylaşmak İstedim

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlerle içimi ısıtan, ama bir o kadar da düşündüren bir hikaye paylaşmak istiyorum. Bu hikaye, aslında çok derin bir anlam taşıyor. Bazen hayat, bizlere küçük gibi görünen kararlarla büyük sorular sordurur. İşte Ahmet’in hikayesi de tam olarak böyle. Ne düşündüğünü, ne hissettiğini, hangi kararın onun hayatında ne gibi izler bırakacağını tam anlamadan, bazen sadece gözlerimizin içine bakarız. Gelin, birlikte Ahmet’in neden sünnet olmadığını öğrenelim.

Ahmet'in Hayatında Bir Dönüm Noktası: Bir Aile Kararı

Ahmet, on yaşındaydı. Yaşıtları sünnet olmuştu, hatta sınıfın çoğu sünnet düğününü büyük bir gururla kutlamış, birer erkek olmanın haklı gururunu taşımışlardı. Ancak Ahmet’in ailesi, onu sünnet ettirmemeye karar vermişti. Ailesi, bu konuda farklı bir yol izlemeyi seçmişti. Bunu sadece bir tıbbi işlem olarak görmüyorlardı. Ahmet’in annesi, kızıyla kurduğu güçlü bağı ve empatik duygularını bir kenara koyup, Ahmet’in vücut bütünlüğüne saygı göstermek gerektiğini düşünüyordu.

Ama babası, toplumun kurallarına ve beklentilerine aykırı bir davranışın sorumluluğunu taşımak istemiyordu. "Bir erkeğin sünnet olmasının, toplumda nasıl görüleceğini düşün" diyen Ahmet’in babası, sosyo-kültürel baskılardan çok etkilenmişti. Toplum, her şeyin düzgün olmasını, “erkek gibi” olmalarını bekliyordu. Ahmet’in sünnet olmaması, hem çevreyi, hem de ailesini zorlayacak bir durum yaratabilir miydi? Babası, bu kararı kabul etmekte zorlanıyordu.

Kadın ve Erkek Perspektifinden Bir Aile Kararının Gölgesinde

Ahmet’in annesi, duygusal ve empatik bakış açısıyla bu durumu değerlendiriyordu. Onun için, Ahmet’in bedenine yapılacak her müdahale, çok büyük bir anlam taşıyordu. Ahmet’in bedenini, onun izni olmadan değiştirmenin doğru olmayacağına inanıyordu. Onun için, Ahmet’in kendi bedeni üzerinde söz hakkı olmalıydı.

Kadınların empatik yaklaşımını, Ahmet’in annesinin kararında görebiliyoruz. O, Ahmet’in yaşadığı toplumsal baskıların, onun üzerinde nasıl bir etki yaratacağını görmek istemiyordu. Çünkü kadınlar, genellikle toplumsal normların ne kadar baskıcı ve yıkıcı olabileceğini daha derinden hissederler. Ahmet'in annesi, ona sadece "doğal" olmayı ve kendisini olduğu gibi kabul etmeyi öğretmek istiyordu. O, bu dünyada sadece anne olmaktan çok daha fazlasını yapmaya çalışan bir kadındı.

Ancak Ahmet’in babası, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemişti. O, toplumun kurallarını ve normlarını düşünerek çözüm arıyordu. Ahmet sünnet olmalıydı, çünkü bu hem onun "erkekliğini" pekiştirecek, hem de toplumda saygı görmesini sağlayacaktı. Ahmet’in babası için, çözüm çok netti. Her şey doğru ve “erkek” gibi yapılmalıydı, çünkü dış dünyada bu tarz bir kabul görmemek, bir erkeği eksik yapardı.

Ahmet’in İçsel Dünyası: Kimlik Arayışı ve Karar Vermek

Ahmet, çok genç yaşta büyük bir kararın ortasında kalmıştı. Sünnet olmama kararı, onu diğer çocuklardan farklı kılıyordu. O, arkadaşlarının sünnet düğünlerini konuştuğu sıralarda, içinde “neden ben” diye sorular soruyordu. Kimlik arayışı, o yaşlarda başlamıştı. Ahmet, erkekliği ve erkeğin toplumdaki rolünü sorgulayan bir çocuktu.

Ahmet’in, kadınların gözünden bakıldığında, yaşadığı duygusal karmaşa ve belirsizlik oldukça anlaşılırdı. Ahmet, annesinin yaklaşımını tam olarak kavrayamamış olsa da, annesinin kendisini olduğu gibi kabul etmesinin verdiği güvenle büyüdü. Onun için, bedeni üzerindeki değişikliklerin kendisini tam olarak ifade etmesini engelleyen bir şey olup olmadığını sorgulamak, içsel bir yolculuk gibi bir şeydi.

Ama babası, Ahmet’in bir adım daha ileri gitmesini istiyordu. "Büyümen lazım, bir erkek olmalısın" diyen bir baba, Ahmet’in kimlik arayışını, toplumun kendisine sunduğu “erkek” kalıbıyla tanımlamayı tercih ediyordu. Peki, Ahmet sünnet olmadığında kendisini gerçekten “eksik” hissedebilir miydi? Çevresiyle uyum içinde olmak, erkekliğin bir göstergesi miydi?

Ahmet'in Kararı: Toplumun Beklentilerine Karşı Kendi Yolu

Sonunda, Ahmet kararını verdi. Sünnet olmama kararı, aslında ona sadece vücudu üzerinde değil, duygusal dünyasında da bir özgürlük alanı açtı. Ahmet, bu kararını hem annesinin onayını alarak hem de kendi iç dünyasında kabul ederek, toplumsal baskıları bir nebze de olsa reddetti. O, “erkek olmanın” sadece dışarıdan bir gösterişten ibaret olmadığını keşfetmişti.

Ahmet’in kararı, belki de toplumun bir kesiminin gözünde doğru olmayacaktı. Ama Ahmet, kendi kimliğini bulma yolunda önemli bir adım atmıştı. Kendisi için en doğru olanı bulmak, sonunda ona huzur ve güven getirdi. O, kendisini başkalarının beklentilerine göre değil, kendi iç sesine göre şekillendirmeyi seçmişti.

Sonuç: Sünnet Olmak ve Olmamak Üzerine Düşünceler

Ahmet’in hikayesi, aslında herkesin hayatındaki bir dönüm noktasının simgesi olabilir. Toplumun ve ailelerin beklediği kararlarla, bireysel istekler arasında bir denge kurmak ne kadar zor bir şey olabilir? Ahmet'in kararını destekleyip, ona empatik bir yaklaşım gösteren annesinin ve çözüm odaklı yaklaşan babasının bakış açıları üzerinden, farklı bir anlayış geliştirmek mümkün.

Hikayenin sonunda, Ahmet, sadece sünnet olmamanın verdiği bir özgürlükle değil, aynı zamanda toplumsal normlara karşı da bir duruş sergileyerek hayatına devam etti. Peki sizce Ahmet doğru bir karar verdi mi? Toplumun ve ailenin baskıları arasında kendi yolunu bulabilmek, sizce de çok zor bir şey değil mi? Hikayeye dair düşüncelerinizi forumda paylaşarak, birlikte daha derinlemesine tartışabiliriz.
 
Üst